21 Mart 2021 Pazar

Esmâ-i Hüsnâ


 Gayemiz Allah Azze ve Celle’ye ulaşmak. Bunun için dünyadayız. Allah’a ulaşmanın ve Allah ile olmanın hazzını ise ancak Allah Rasulü’nün izlerinde olanlar tadar. Kitab ve Sünnetten kopanlar İslam”dan ayrılıp fırkalara, ideolojilere mahkum olur. İslam’a bağlanma ve ölene kadar Allah-u Tealaya bağlı kalma ise 'Marifetullah' ile mümkündür. Onunla irtibat kopunca her şey kopar. Marifetullah'ın olmadığı yerde ne iman ne de amel sahihtir.

Marifetulah’a yani Allah Teala’yı tanıma makamına ancak O'nu isim, fiil ve sıfatlarıyla tanıyan nâil olabilir. Bu yüzden Allah Azze ve Celle isimleriyle dua etmeyi, dualara icabete vesile kılmıştır:

"En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin." buyurdu Rabbimiz ve Allah Rasulü da o en güzel isimleri saymanın, onlarla kainat ayetlerini okumanın cennete giriş vesilesi olduğunu haber verdi.

Esmâ-i Hüsnâ mü'mine Rabbini nasıl tanıyacağını ve nasıl kendini şirkten koruyacağını öğretir. Esmâ-i Hüsnâ Kur’ân-ı Kerîm’in anahtarıdır. Allah’ın  Kitabı’nı anlayıp ona göre amel etmek dünyada da ahirette de kurtuluş sebebidir.

Kul, Rabbini anmakla Marifetullah'a erer, şeref kazandığını hisseder. 

Esmâ-i Hüsnâ mü'mine onu azabtan koruyacak kurtarıcı bir bakış açısı verir. Esmâ-i Hüsnâ’yı vird edinen bir Müslüman nazarında Allah cc neye kıymet veriyorsa o yücelir, neyi de kınıyorsa o alçalır. 

Esma-i Hüsna’yı vird edinip kainatı seyreden, insanı okuyan bir Müslüman eşya ve hâdiseye her bakışında Allah’ın ilminin, kudretinin farklı şekillerde tecellilerine şahit olur.

 Esmâ-i Hüsnâ Müslümanda olması gereken bir Allah tasavvuru inşa eder. Bu olunca Müslüman ne belalardan ne de küfür safının kalabalık olmasından korkar. Bilir ki Allah Teala “El-Muktedîr”dir.

Marifetullah kulu muhabbete, muhabbet de itaate götürür. Kulun Allah Teala’nın rızasını kazanması kainat ayetleriyle Kur’ân-ı Kerim ayetleri arasında kurduğu ilişkiye bağlıdır. Kur’ân-ı Kerim insana yaratılışı ve ondan hasıl olan gayeyi anlatır. 

Allah Rasulü sas, Allah Teala’nın nimetleri üzerinde tefekküre çağırır.Çünkü nimetlerin yaratılmalarından muhafazalarına kadar Allah Teala’nın isimleriyle pek çok hususta varoluşsal bir ilişkisi vardır. Bu isimleri ezberleyenler her noktaya kulluk zaviyesinden bakar. Allah Teala mü'minleri o isimlerle kendine niyazda bulunmaya çağırır. 

Allah’ın isimleri merkez kabul edildiğinde hayatın her noktasında onlardan bir tecelli ve tezahür görünür. O tecelliler yolumuzu aydınlatır. Âlemi bir medreseye çevirir, zerreden küreye her şey bir kürsü olur ve « Allah Birdir. » diye haykırır. Müslüman bu isimleri ne kadar bilir, bakışlarına ve hayatına ne kadar nakşederse duaları icabete o kadar layık olur. 

Kul Allah Teala’yı isimleriyle tanır, kainatta ki tecellilerini müşahade ederse, Kur’ân-ı Kerimde ki emirleri büyük bir aşkla yerine getirir.

Esmâ-i Hüsnâ ile dua etmek, hiçbir emri geri çevrilmeyen, « ol!» deyince «olduran» en büyük makama ilticadır. Bu isimlerin mânalarını idrak eden bir Müslümanda yorulma, usanma, korkma hâli olmaz. 

Esmâ-i Hüsnâ dünya ve ahiret saadetine vesiledir. Allah Rasulü sas cennetin kapılarının Esmâ-i Hüsnâ ile açılacağını haber vermektedir :

“Allah’ın doksan dokuz ismi vardır, yüzden bir eksik. Kim bunları sayarsa Cennet’e girer.” Bu isimlerdeki derin mânaları tefekkür ederek okuyanlar dünyada da cennet gibi bir hayatı yaşar :

İnsan Allah cc katındaki yerini merak ediyorsa, Allah’ı zikretmenin ve emirlerini yerine getirmenin onun nazarında ne kadar kıymetli olduğuna baksın. İslam bir kulun hayatında ne kadar azizse, o da İslam zaviyesinde o derece azizdir. 

Esmâ-i Hüsnâ ilahî bir reçetedir. Ancak muhtevasınca amel edilmeden katlanıp cebe konan tıbbî reçeteler nasıl hastalığa deva olamazsa, mânaları üzerinde tefekkür edilip gereği gibi amel edilmeyen isimler de şifaya vesile olamaz.

Allah Teala’nın reçetesi hükmünde olan Kur’ân-ı Kerîm’e ve anahtarı mesabesindeki Esmâ-i Hüsnâ’ya hürmet eden kulun amelleri kabul görür. 

İhsan Şenocak-Esma-i Hüsna dersleri

Hiç yorum yok: