Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Allah'ın ahlakıyla ahlaklanın buyuruyor. Bunu da ancak Allah-u Teala'nın esmalarını kendi bünyemizde tecelli etmeleri için gayret ederek başarabiliriz.
Biz Allah cc gibi Hakim, Halim, Rahman olamayız ama o sıfata uygun bir ahlak bizde meydana gelir.
Nur suresinin başında, siz Allah'ın sizi affetmesini istemiyor musunuz? der; O halde size iftira atmış birini dahi affedin der.
Ben de Allah'ın Afuv ismiyle ahlaklanmak istediğim için görmezden gelir affederim. Yoksa tersini de yapabilirdim, bildirirdim haddini ama Allah affetmemi istediği için ve bundan razı olduğu için, sırf Allah'ın hatırı için affediyorum dersiniz.
Bu dünyadaki gerçek hedefimiz Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak ve Esmalarıyla ahlaklanıp insan-ı kamil olarak bu dünyadan gidebilmektir.
Gerçek hedefimiz bu olduğunda o bana ne demiş, ne yapmış, arkamdan mı konuşmuş; hiç bir önemi kalmaz.
En büyük psikolojik destek peygamber kıssalarında vardır.
Eğer kendi değerimizi, insanların bize yaptığı muameleye göre belirleyeceksek o zaman problem bizde.
Bu isimlerle ahlaklanınca insanlar sizin hedef kitleniz olmaktan çıkıyor. Yani Allah, cennet, ahiret, Allah'ın rızası sizin en yüksek hedefiniz ise kolay kolay kimse sizi perişan edemez. Üzer ama geçici olur.
Vaize Fatma Bayram
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder