21 Mart 2021 Pazar

21- El-Kâbıd ism-i şerifi- 22- El-Bâsıt ism-i şerifi:

 

El-Kâbıd ism-i şerifini tek olarak okumayıp El­ Bâsıt ism-i şerifiyle beraber okumak edebe uygundur.

El-Kâbıd; kabzeden, tutan, daraltan, sıkan, zorlaştıran ve az veren manalarına gelir. Allah Kâbıd ismi ile bazen lütuf ve ihsanını kulundan kısar, rızkını daraltır, onu muhtaç eder, rahat yaşamından mahrum bırakır ve yoksullaştırır. Bir kimse bu hale düştüğünde Kâbıd isminin tecellisine ayna olmuştur. Demek iflas eden, borcunu ödeyemeyen, malını kaybeden, işten çıkartılan, maddi sıkıntılar içinde daralan kimselerde Allah’ın Kâbıd ismi tecelli etmektedir.

Kâbıd ismi maddi âlemde böyle tecelli ettiği gibi, bazen de manevi âlemde tecelli eder; kul bu tecelli ile koca dünyaya sığmaz bir hale gelir, içi sıkılır, kalbi daralır, ruhu sanki bir kafesteymiş gibi çırpınır. İşte bu hal Kâbıd isminin bir tecellisidir. Bu tecelli ile kul kendi aczini anlar, fakrini derk eder ve rahmet-i ilahiyyenin kapısını dua ve niyaz ile çalar, Allaha iltica eder, ona sığınır. Demek Kâbıd isminin tecellisi, dua ve niyaza bir davettir.

Yağmurların yağmaması da Kâbıd isminin bir tecellisidir. Bazen olur ki Allah-u Teala kimi yerlere yağmur yağdırmaz, kimi yerlere az yağdırır. Adeta yağmuru tutar, kabzeder. Demek yağmursuz geçen günler Kâbıd isminin tecellisine mazhar olan günlerdir. Kâbıd isminin tecellisini daha birçok yerde görebilirsiniz: Mesela sıkışan trafikte, öğrenilmeye çalışılan bir meselenin anlaşılamamasında ve kişiye zorlaştırılmasında, mahsullerin bir felaket ile helak olmasında, toprağın kuraklaşıp ekinlerin bitmemesinde, işlerin kesat gitmesinde, hayatın insanlara zorlaşmasında ve diğer bütün sıkıntı ve zorluk hallerinde tecelli eder.

Bu isim dünyada böyle tecelli ettiği gibi ruhun ölüm anında kabzedilmesinde de tecelli eder. Her ölen ve ruhu kabzedilen mahlûk, Allah’ın Kâbıd ismine ayna olmuştur. Ölümde tecelli eden Kâbıd ismi, ölümün kardeşi olan uykuda da tecelli etmektedir. Uyku esnasında ruhlar tutulur. Eceli gelenlerin ruhu bırakılmazken, eceli gelmeyenlerin ruhları bedenlere iade edilir. Bunun ölümden tek farkı, ölümde ruhun tamamen çıkması, uykuda ise ruhun bedenle olan irtibatının tamamen kesilmemesidir. İşte uykudaki ruhların tutulması da Kâbıd isminin bir tecellisidir.

Bu tecelli Kuran-ı Kerim’de şöyle bildirilmektedir: “Allah ölümleri anında ruhları alır. Ölmeyenleri de uyuduklarında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar, diğerlerini de takdir edilmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.” (Zümer 42)

Ölüm ve uykuda ruhun kabzedilmesi ile tecelli eden Kâbıd ismi, kabrin kulu sıkmasıyla ve hesap günündeki diğer sıkıntılarla da tecelli eder.

Özetle: Çekilen her maddi ve manevi sıkıntı, dünyevi ve uhrevi zorluk Kâbıd isminin bir tecellisidir. Burada kula düşen ise: Kâbıd isminin tecellisine karşı sabır ile mukabele etmek, her sıkıntıdan sonra bir genişliğin olduğuna iman ederek dua ve yalvarma ile aczini ve Allah' a muhtaçlığını ifade etmekdir.

El-Bâsıt; genişleten, açan, kolaylaştıran ve çok veren manalarına gelir.Allah Bâsıt ismi ile kulundaki ihsanını çoğaltır, rızkını genişletir ve halini fakirlikten zenginliğe, sıkıntıdan feraha ve zorluktan kolaylığa çevirir. Bu ismin tecellisiyle fakir zenginleşir, borçlu borcunu kolayca öder, işsiz iş bulur ve diğer bütün maddi sıkıntılar yok olur, yerlerini lütuf ve ihsana bırakır.

Yine Kâbıd ismiyle daralan gönüller ve ruhlar, bu ismin tecellisiyle inşirah bulur, neşe dolar ve feraha kavuşur. Bu hal ile kul, Cenab-ı Hakk’ın ihsanını anlar, lütfunu idrak eder ve rahmetin hediyelerine karşı şükürle mukabele eder. Demek Kâbıd isminin tecellisi, dua ve niyaza bir davet olduğu gibi; Bâsıt isminin tecellisi de şükür ve hamde bir davettir.

Yağmurlar bu ismin tecellisi ile yağar, toprak bu ismin tecellisi ile içinde türlü türlü bitkileri içinde yetiştirir. 
Yine bu ismin tecellisi ile anlaşılması zor olan bir mesele insana açılır, kesat giden işler bol kazanca ve berekete dönüşür, hayat insanlara kolaylaşır, maddi ve manevi sıkıntılar yerlerini ferah ve mutluluğa bırakır.

Uykuda kabzedilen ruh, Bâsıt isminin tecellisi ile tekrar bedene döner. Demek her uyandığımızda Allah’ın Bâsıt ismini tefekkür ve zikir etmeliyiz.

Yine bu ismin tecellisi ile ibadetten lezzet ve zevk alınır, zor olan ibadetler insana kolaylaştırılır, ibadetin peşin bir mükâfatı olan manevi hazlar hissedilir.

Sözün özü: Maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi bütün genişlikler Bâsıt isminin bir tecellisidir. İnsan-ı kâmil odur ki: Nimetten nimetin hakiki sahibine çıkar, kendisine lütfedilen maddi ve manevi nimetlerin sahibi olan Allah’ı Bâsıt ismiyle tanır, her genişlikte Bâsıt ismini görür ve O’na hamd ve şükür eder.

Allah-u Teâlâ, bu ismin hürmetine bizlere maddi ve manevi genişlikler versin, sıkıntı ve darlıklardan kurtarsın ve Bâsıt isminin tecellisine bizleri mazhar etsin. Âmin!

Tekrar edersek;
El-Kâbıd, sıkan, daraltan; El-Bâsıt, açan, genişleten demektir dedik.

Bütün varlık Allah-u teala'nın kudret elindedir. İste­diği kulundan ihsan ettiği servet ve zenginliği, evlat ve ailesini, huzurunu, gönül ferahlığını alıverir. O adam zenginken fakir olur, evlat acısı çekebilir veya iç sıkıntısı­na, ıztırap ve huzursuzluk içine düşer. İşte bu haller El-Kabıd isminin tecellileridir. 

İstediği kuluna da yepyeni bir hayat verir, neş'e verir rızk bolluğu verir; bu da El-Basıt isminin tecellisidir. Allah Hakimdir, kulunu bazen Kabıd ismiyle sıkar, daraltır; bazen da Basıt ismiyle açar, genişletir. Her iki muamelenin de bir hikmeti vardır. Hayat imtihandan ibarettir. Allah her kulunu bir çeşit imtihana tabi tutar.

KULA YARAŞAN ŞEY:

El-Kâbıd ismi şerifi ile hükmettiğinde elden çıkan ni'metlerden dolayı üzüntü duysa dahi, kendini şaşırmamak, sabır denilen fazileti bütün bütün kaybedecek derecede üzülmemek.

 El-Bâsıt ismi ile tecelli ettiği zaman da  şımarıp gurur ve heyecana kapılmamak. Şükür denilen fazileti unutacak derecede sevinmemek ve bu hallerin hepsinin de Allah'ın takdiri ile Allah'tan geldiğini ve nice giz­li hikmetleri bulunduğunu düşünmek, her iki halde de gönlü­nü Allah'ın rızasına ve hoşnutluğuna bağlayarak kulluk vazi­felerini yerine getirmekten uzaklaşmamaktır. Şu muhakkaktır ki, taşkınlığa ve şaşkınlığa kapılmadan edebi gözeten, ciddi ve ağırbaşlı insanlar, Allah'ın yardımını ve muhabbetini kazanmış olurlar.

Esmaü'l Hüsna şerhi Ali Osman Tatlısu/ 

Hiç yorum yok: