"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
3. BÖLÜM İLİM
37. (İlim Meclisinde) Mevcut Olan Kişi Orada Bulunmayan Kişiye İlmi Tebliğ Etsin
İbn Abbas radıyallahu anh bunu Hz. Peygamber'den Sallallahü Aleyhi ve Sellem aktarmıştır.
104- Ebû Şüreyh, (Abdullah İbn Zübeyr ile savaşmak üzere) Mekke'ye ordular gönderen Amr İbn Said'e şöyle dedi: "Ey emir! İzin ver de Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem Mekke fethinin ertesi günü insanlara yaptığı konuşmayı sana aktarayım. Bu konuşmayı kulaklarım duydu, kalbim ezberledi, gözlerim Hz. Peygamber'i Sallallahü Aleyhi ve Sellem bu konuşmayı yaparken gördü. O Sallallahü Aleyhi ve Sellem Allah'a hamdü sena ettikten sonra şöyle dedi:
"Şüphesiz ki Mekke şehrini Allah haram kılmıştır. Onu insanlar haram kılmamıştır. Dolayısıyla Allah'a ve âhiret gününe inanan bir kimsenin orada kan akıtması, ağaç kesmesi helal değildir. Şayet Allah'ın Resulünün burada savaş yapmasını gerekçe göstermek isteyen biri olursa ona şöyle söyleyin: Allah, Resulüne izin verdi, size izin vermedi. Ona da yalnızca günün bir bölümünde izin verdi, sonra onun haramlığı geri döndü. Dün o nasıl haramsa bugün de öyle haramdır. (Bu sözlerimi) burada olanlar olmayanlara iletsinler".
Ebû Şüreyh'e: "Amr {bu sözlere) ne dedi?" diye sordular. Ebû Şüreyh:
Amr şöyle dedi: Ben bunu senden daha iyi biliyorum ey Ebû Şüreyh. Ancak Mekke hiçbir isyankârı, zimmetinde kan olan bir kaçağı, kaçmış olan bîr hırsızı barındıramaz" dedi. [Hadisin geçtiği diğer yerler:1832,4295]
Açıklama
Abdullah İbnü'z-Zübeyr, Muaviye'nin oğlu Yezid'e bey'at etmekten kaçınarak Harem'e (Mekke'ye) sığındığında, Yezid'in Medine valisi olan Amr İbn Said onunla savaşmak üzere Mekke'ye ordular gönderiyordu. Bu olay meşhurdur. Özeti şu şekildedir: Muaviye kendisinden sonra oğlu Yezid'i hilafet için veliahd kıldı. Hz. Ali'nin oğlu Hüseyin ve Hz. Zübeyir'in oğlu Abdullah dışındaki insanlar ona biat ettiler. Hz. Ebû Bekir'in oğlu Muaviye'den önce ölmüştü. Hz. Ömer'in oğlu ise, Muaviye'nin ardından onun oğlu Yezid'e bey'at etti. Hz. Ali'nin oğlu Hüseyin, kendisine bey'at etmek üzere davet edildiği Kûfe'ye doğru yola çıktı. Bu yolculuk onun öldürülmesine sebep oldu. Zübeyir'in oğlu ise kurtuldu. Ona "Beytullah'a sığınan kişi" deniliyordu. Mekke'ye hakim oldu. Muaviye'nin oğlu Yezid, Medine'deki yöneticilerine ona karşı ordular göndermelerini emrediyordu. Sonunda Medine'liler Yezid'i halifelikten azletme konusunda anlaştılar.
"İzin ver" sözü, yadırgama amacıyla edebe uygun tarzda, zalim yöneticilerin hakkı kabul etmelerini kolaylaştırmak İçin söylenmiş bir sözdür.
Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem Onu insanlar haram kılmadı" sözü, insanların onu haram kılmak İçin anlaşma yapmadıklarını bunun Allah'ın vahyi ile olduğunu İfade etmektedir.
Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem yalnızca fetih günü savaşma izni verilmiştir. İzin verilen şey de ağaçların koparılması değil, savaşmaktır.
İsyankârı barındırmaz": Yani hiçbir isyankârı, kendisine had cezasının uygulanmasından koruyamaz.
Zimmetinde kan (borcu) olan hiçbir kaçağı": Yani bir kimseyi öldürmüş olan kişi, kendisine kısas yapılmasın diye Mekke'ye sığındığında Mekke onu koruyamaz.
İbn Battal şöyle demiştir: Amr cevap verirken lügat parçalamış, görünüşte hak olan bir söz ile batıl bir anlam kasdetmiştir. Çünkü bir sahabî kendisinin Mekke'ye savaş için ordu göndermesini yadırgamış, o ise Mekke'nin kısas uygulamaya engel olamayacağını söyleyerek cevap vermiştir. Bu doğrudur, ancak Zübeyir'in oğlu Abdullah, bu sayılanları gerektiren hiçbir suç işlememiştir. Bu hadisle ilgili geniş açıklamayı ve âlimlerin Mekke'de savaş yapma konusu ile İlgili farklı görüşlerini Hac bölümünde ele alacağız.
Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar
* Hadiste Mekke'nin şerefi yer almaktadır.
* Söylenmek İstenen bir sözden önce hamd-ü sena getirilir.
* Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem özgü bazı hükümler bulunmaktadır. Bu hükümler dışında Müslümanlar da onunla aynı hükümlere tabidir.
* Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem özgü bazı hükümler bulunmaktadır. Bu hükümler dışında Müslümanlar da onunla aynı hükümlere tabidir.
* Dinde nesih vaki olmuştur.
* Ebû Şüreyh, Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem tebliğ emrine uyarak bu hadisi haber vermiştir. Bu onun üstünlüğünü göstermektedir.
105- Ebû Bekre radıyallahu anh Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Şüphesiz ki canlarınız, mallarınız (ve ırzlarınız) [Hadisi rivayet eden Muhammed "zannediyorum ki Peygamberimiz "ırzlarınız" kelimesini de kullandı" dediğinden bu bölümü parantez içinde verdik.] sizlere bu ayınızdaki bu gününüzün haram olması gibi haramdır. Dikkat edin burada bulunan, bulunmayana tebliğ etsin".
Muhammed şöyle derdi: Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem doğru söyledi. Onun dediği oldu. "Dikkat edin, tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi?.[Bu hadis İlim bölümünün başında geçti.]
* Ebû Şüreyh, Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem tebliğ emrine uyarak bu hadisi haber vermiştir. Bu onun üstünlüğünü göstermektedir.
105- Ebû Bekre radıyallahu anh Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Şüphesiz ki canlarınız, mallarınız (ve ırzlarınız) [Hadisi rivayet eden Muhammed "zannediyorum ki Peygamberimiz "ırzlarınız" kelimesini de kullandı" dediğinden bu bölümü parantez içinde verdik.] sizlere bu ayınızdaki bu gününüzün haram olması gibi haramdır. Dikkat edin burada bulunan, bulunmayana tebliğ etsin".
Muhammed şöyle derdi: Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem doğru söyledi. Onun dediği oldu. "Dikkat edin, tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi?.[Bu hadis İlim bölümünün başında geçti.]
Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder