12 Aralık 2018 Çarşamba

Hadislerin Yazılması

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
   
3. BÖLÜM İLİM

Bir önceki yazının devamı:

Hadislerin Yazılması

Bu ve önceki hadis ile Ebû Şâh'ın olayından Hz. Peygamber'İn 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem kendisinin hadislerinin yazılmasına izin verdiği anlaşılmaktadır. Bu, Ebû Said'in Resûlullah'tan Sallallahü Aleyhi ve Sellem rivayet ettiği "Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın" hadisiyle çelişmektedir.

Hadisleri yazmaya izin verilmesi ile bunun yasaklanmasını şu yollardan biri ile izah edip, birleştirebiliriz:

a) Yazma yasağı, Kur'an'ın inmesi sırasında onun başka bir şeyle karışması korkusu sebebiyledir. İzin ise bunun dışındaki zamanda söz konusudur.

b) Yasak, Kur'an ile Kur'an'dan olmayan başka bir şeyi aynı yere yazma ile ilgilidir, izin ise bunları ayrı yerlere yazma durumuna özgüdür.

c) Yasak ilk dönemde söz konusu idî. Hadislerin Kur'an'la karışma korku­sundan emin olunduğunda verilen izin, yasağı yürürlükten kaldırmıştır. Bu, diğer ihtimallerle çelişmemekle birlikte doğruya en yakın ihtimaldir.

Bir görüşe göre yasak, ezberleme söz konusu olmaksızın yalnızca yazıya gü­venen kişiler hakkında, izin ise bu duruma düşmeyeceğine güvenilen kişiler hak­kındadır.

Alimler şöyle demişlerdir: Sahabe ve tabiinden bir grup hadis yazımını mek­ruh görmüştür. Onlar kendileri hadisleri ezber suretiyle elde ettikleri için, baş­kalarının da hadisleri bu yolla öğrenmelerini müstehap saymışlardır. Ancak, bu konudaki gayretler eskiye göre azaldığında ve imamlar ilmin zayi olmasından korktuklarında hadisleri yazıya geçirmişlerdir. Hadisleri ilk olarak, hicrî birinci yüzyılın başında Ömer İbn Abdülaziz'in emri ile İbn Şihâb ez-Zührî tedvin etmiş­tir. Daha sonra tedvin çoğalmış, ardından tasnif başlamıştır. Allah'a hamd olsun ki bu sayede büyük bir hayır meydana gelmiştir.

114- Abdullah İbn Abbas 
radıyallahu anh şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem hastalığı şiddetlendiği bir sırada o "Bana bir sayfa getirin de size bir şeyler yazayım (yazdırayım) ta ki bundan sonra yoldan sapmayasınız" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Ömer radıyallahu anh Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem hastalığı ağırlaştı. Elimizde Allah'ın kitabı vardır. O bize yeter" dedi. Oradaki sahabe arasında ihtilaf çıktı, sesler birbirine karıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem "Yanımdan  kalkın. Benim yanımda tartışma uygun de­ğildir" buyurdu.

İbn Abbas 
radıyallahu anh (bu hadisi rivayet ettiği yerden) çıkarken "Resûlullah'ın Sallallahü Aleyhi ve Sellem o yazıyı yazmaması ne büyük bir musibettir" dedi.[Hadisin geçtiği diğer yerler:3053,3168,4431,4432,5669,7366.]

Açıklama

Bu olay Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem ölüm hastalığı sırasında olmuştur.

Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem "yazayım" sözü yazdırayım anlamına gelmektedir.

Hz. Ömer'in 
radıyallahu anh "Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem hastalığı ağırlaştı" sözü, kitabı yazmak veya yazdırmak ona zor gelir anlamına gelmektedir. Hz. Ömer radıyallahu anh, adeta Hz. Peygam­ber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem bunu yapmasının hastalığını uzatacağını düşünmüştür.

Hz. Ömer'in 
radıyallahu anh Bu Söz ve Davranışının İzahı

Kurtubî ve diğer hadis yorumcuları şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem "bana bir sayfa getirin" sözü bir emirdir. Bu emri alan kişi üze­rine gerekli olan, emre derhal uymasıdır. Ancak Hz. Ömer radıyallahu anh ile birlikte bir grup sahabe bu emrin gereklilik için olmadığını, daha iyi olana irşad etme anlamında olduğunu anlayarak, böyle bir durumda ona zor gelecek bu işi yapmayı çirkin gördüler. Onlar Yüce Allah'ın şu âyetlerini de biliyorlardı: "Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık", "(Kitabı) her şeyin bir açıklaması olarak (indirdik) [Nahl,16/89] Bu sebeple Hz. Ömer radıyallahu anh "Bize Allah'ın kitabı yeterlidir" demiştir. Diğer bir grup ise Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem emrine uymak için ve yazıda daha fazla izah bulunduğundan yazmayı daha evla görmüşlerdir.

Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem "Yanımdan kalkın" şekilde emir vermesi, ilk emrinin bağ­layıcılık ifade etmediğini göstermektedir. Nitekim Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem bu olaydan sonra birkaç gün daha yaşadığı halde ilk emrini sahabeye tek­rar vermemiştir. Şayet yazma emri gerekli olsaydı sahabîler ihtilaf etti diye bunu terk etmezdi. Çünkü o, kendisine muhalefet edenler bulunuyor diye tebliğini terk etmemiştir. Nitekim sahabe onun verdiği bazı emirlerde kendisine farklı görüşle­rini iletiyorlar, ancak kesin olan emirlerinde onun emrine itaat ediyorlardı. Bu konunun detayları Kitap ve Sünnete Yapışma bölümünde gelecektir.[7290 no'lu hadis]

Bu olay, dinin emirleri ile Hz. Ömer'in 
radıyallahu anh görüşünün uyuştuğu konular ara­sında zikredilmiştir.

Hz Peygamberin 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem Yazdırmak İstediği Şey

Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem ne yazdırmak istediği konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür.

Bir görüşe göre, ihtilafı ortadan kaldırma amacıyla bazı hükümleri açık ola­rak yazdırmak istemişti.

Diğer bir görüşe göre ise, sahabe arasında ihtilaf olmasın diye kendisinden sonra gelecek halifelerin İsmini yazdırmak istemişti. Bunu Süfyan İbn Uyeyne söy­lemiştir. Nitekim Müslim'in rivayet ettiği Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem şu hadisi bunu desteklemektedir: Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem hastalığının başlarında Aişe'nin radıyallahu anha yanında iken şöyle dedi: "(Âişe!) Bana babanı ve kardeşini çağır da bir yazı yazdırayım. Çünkü ben herhangi bir kimsenin (halifeliği) te­menni etmesinden ve bu konuda bir söz söylemesinden korkuyorum. Allah da müminler de Ebû Bekir'den başkasına razı olmaz.

Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem Benim yanımda tartışma uyun değildir" sözü, Hz.Ömer'in radıyallahu anh tercih ettiği görüş doğru olsa bile Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem emrine itaat edilmesinin daha evla olduğunu göstermektedir. Hz. Ömer'in radıyallahu anh görüşünün doğru olduğunu gösteren şey, Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem sonradan bunu telafi etmek üzere başka bir teşebbüste bulunmamasıdır.

Kurtubî şöyle demiştir: Sahabenin bu konuda ihtilaf etmesi, Hz. Peygam­berin 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem "Hiç kimse Beni Kureyza yurdu dışında ikindi namazını kılmasın" hadisi konusunda ihtilaf etmelerine benzer. Nitekim bir grup ikindi namazının vaktinin geçmesinden korkarak namazı kılmış, diğer grup emirden ilk anladıkları anlama göre hareket etmiş ve namaz kılmamıştır. İzin verilen bir konuda içtihatta bulundukları ve maksatları da iyi olduğu İçin hiçbiri hakkında kınama ve sert davranış söz konusu olmamıştır.

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

* İlmin yazılması caizdir.

* İhtilaf, hayırdan mahrum kalmaya sebep olabilir. Nitekim iki kişinin tartışması sebebiyle Hz. Peygamber'e 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem kadir gecesinin unutturulması da buna benzemektedir.

* Hz. Peygamber'e 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem vahiy indirilmemiş olan bir konuda sahabenin içtihadı vaki olmuştur.

Bu hadis İle ilgili diğer ayrıntılara ileride yer verilecektir.[4119. nolu hadis.]


Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Hiç yorum yok: