İyilerin Göreceği Karşılık:
55- O gün cennet ehli, bir iş içinde eğlenirler.
56- Kendileri de eşleri de gölgelerde tahtlar üzerine kurulup yaslanmış-
57- Orada taze meyveler onların, arzu edecekleri her şey onlarındır.
58- Çok esirgeyici Rablerinden bir de selâm vardır.
Açıklaması:
Yüce Allah, cennet ehlinin durumunu haber vermekte ve şöyle buyurmaktadır:
"O gün cennet ehli, bir iş içinde eğlenirler." Yani salih müminler kıyamet günü cennet bahçelerine girdikleri zaman, faydalandıkları ve zevk aldıkları lezzetler, nimetler ve elde ettikleri büyük kazanç ile -başkalarını görmeyecek şekilde- meşguliyet içinde olurlar. Bu nimetleri ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne de bunların mahiyeti beşer aklına gelmiştir.
Bu durumda onlar, cehennem ehlinin çektiği azaba dikkatlerini veremeyecek bir meşguliyet içindedirler. Onlar, faydalandıkları, zevk aldıkları ve hoşlandıkları nimetler içindedirler.
Onlar sadece bu nimetlerden faydalanmakla kalmazlar, aynı zamanda eşleriyle bir ünsiyet ve mutluluk içindedirler. Zira Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Kendileri de eşleri de gölgelerde tahtlar üzerine kurulup yaslanmışlardır. " Yani onlar ve eşleri cennette ağaçların güneş almayan gölgelerindedirler. Çünkü orada insanı rahatsız edecek şekilde güneş sıcaklığı yoktur. Onlar orada kendilerini gölgeleyen ve örten çadır ve zifaf odalarında tahtları üzerinde mutluluk içindedirler.
Buradaki faydalanma, ruhî değil maddîdir. Zira Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Orada taze meyveler onların, arzu edecekleri her şey onlarındır." Yani kendilerine bütün cinsleriyle meyveler sunulmuştur ve bundan başka istedikleri ve iştahlarının çektiği her şey onlarındır. İstedikleri zaman her türlü lezzeti hazır bulurlar.
Bu ayette "Orada taze meyveler onlarındır." buyurulduğu halde "bu meyvaları yerler" denmemiştir. Bu, onların diledikleri zaman diledikleri şeye sahip olma güç ve kudretinde olacaklarına işarettir.
Onların orada buldukları nimetin en değerlisi ve üstünü ise Allah'ın onlara selâmıdır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Çok esirgeyici Rablerinden bir de selâm vardır" Yani onların temenni ettiği şey, Allah'ın onlara selâmı, yani kendilerini çirkin görülen her türlü şeyden emin kılmasıdır ki onlara "Selâm sizin üzerinize olsun ey cennet ehli." buyurur. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Kendisine kavuştukları gün müminlere yapılacak dirlik temennileri "selâm" demek olacaktır." (Ahzâb, 33/44). Bu selâm, "Melekler de her kapıdan yanlarına varırlar. "Sabretmenize karşılık selâm size. Dünyanın en güzel sonucudur bu." derler." (Ra'd, 13/23-24) ayetinde belirtildiği gibi, melekler vasıtasıyla da olabilir. Şu halde anlam şöyle olur: Allah onlara, kendilerini yücelttiğinin bir işareti olarak melekler vasıtasıyla veya vasıtasız olarak selâm eder. Bu, onların temenni ettiği şeydir. [10]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder