18 Nisan 2019 Perşembe

Tek Basınayken Çıplak Olduğu Halde Gusül Abdesti Almak

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
   
5. BÖLÜM GUSÜL

20. Tek Basınayken Çıplak Olduğu Halde Gusül Abdesti Almak
Kim örtünürse, bilsin ki, örtünme daha iyidir. Behz, babası ve dedesinden yaptığı nakille Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem Allah, insanlardan daha fazla utanılmayı hak eder." buyurduğunu nakletmîştir.

278- Ebu Hureyre'den 
radıyallahu anh Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyur­duğu nakledilmiştir: "İsrailoğulları bir arada çıplak olarak gusül abdesti alırlar ve gusül sırasında birbirlerine bakarlardı. Hz.Musa Aleyhisselam ise, tek başına gusül abdesti alırdı. İnsanlar onun hakkında 'Allah'a and olsun ki, Musa'yı bizimle birlikte gusletmekten alıkoyan şey, ancak fıtık olmasıdır. diyorlardı. Bir defasında Hz. Musa Aleyhisselam gusül abdesti almaya gitti. Elbiselerini bîr taşın üzerine koydu. Taş Birden yuvarlandı Hz. Musa'­nın Aleyhisselam elbiseleri ondan uzağa düştü. 'Ey taş! Elbisemi geri ver' diye bağırarak taşın peşine düştü. Nihayet İsraİloğulları onu bu halde görünce 'Allah'a and olsun ki, Musa'da bir kusur yokmuş' dediler. Sonunda Hz. Musa Aleyhisselam taştan elbisesini aldı ve taşa vurmaya başladı." Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle demiştir; "Allah'a and olsun ki, Musa (as) taşa altı veya yedi defa vurmuştur. [Hadisin geçtiği diğer yerler:3404,4799]

Açıklama

(Tek Başınayken Çıplak Gusül Abdesti Almak) Bu ifade insanların göreme­yeceği yerde gusül abdesti almak manasına gelir. (Daha iyidir) ifadesiyse, yalnız başına olan insanların çıplak gusül abdesti almasının caiz olduğunu gösterir. Nitekim âlimlerin çoğu bu görüştedir.

(Allah, insanlardan daha fazla utanılmayı hak eder.) Sünen musannifleri ile daha başka hadisçiler, Behz kanalıyla bu hadisi nakletmişlerdir. Tirmizî bu hadi­sin hasen, Hâkim ise sahih olduğunu belirtmiştir. İbn Ebi Şeybe ise şöyle demiş­tir: "Bize Yezid b. Harun nakletti. Ona da, Behz İbn Hakîm babası ve dedesinden rivayetle şöyle nakletmiştir: Resulüllah'a
  Sallallahü Aleyhi ve Sellem Ey Allah'ın peygamberi! Avret yerlerimizi nerde açıp nerde kapatalım?" diye sordum. Şöyle cevap verdi: "Avret yerlerini eşin ve cariyen hariç diğer insanların yanında ört!" Ben, "ey Allah'ın elçisi insan tek başına kalınca da mı?" diye sor­dum. Bu defa cevaben şöyle buyurdu: "Allah, insanlardan daha fazla uta­nılmayı hak eder."

Hadiste geçen eşin dışında ifadesinden, kadının kocasının avret mahalline bakmasının caiz olduğu anlaşılır. Kıyas yoluyla kocanın da karısının avret mahal­line bakmasının caiz olduğu sonucuna varılır. Aynı zamanda ifade, eşler ve ca­riyeler dışında başka birinin avret mahalline bakmanın caiz olmadığına delalet eder. Mesela avret mahalli hususunda erkeğin erkeğe, kadının da kadına bak­ması caiz değildir. Behz'den nakledilen hadisin zahiri, kişinin yalnız başınayken hiçbir şekilde çıplak bulunmasının caiz olmadığını gösterir. Ancak, İmam Buhârî Hz. Musa ve Eyyub Peygamber'in 
  aleyhimüsselâm kıssalarını, gusül abdesti alırken çıplak bulunulabileceğine delil getirmiştir. İbn Battâl'ın da ifade ettiği gibi söz konusu delil getirme şu şekilde gerçekleşmiştir: Bu iki peygamber, Allah Teâlâ'nın bize uy­mamızı emrettiği peygamberler zümresindendir. Onların bu tür uygulamalarına tabi olmak, ancak "bizden öncekilerin şeriatı, bizim için de şeriattır" diyenlerin görüşüne göre mümkün olur. Anlaşıldığına göre Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem bu kıssaları anlatmış ve herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Bu durum, söz konusu uygulamaların bizim şeriatımıza da uygun olduğunu gösterir. Eğer bu kıssalarda bizim şeriatımıza uygun olmayan bir şey olsaydı, mutlaka Hz. Pey­gamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem belirtirdi. 

(çıplak olarak gusül abdesti alırlardı.) Hadisin zahirinden, bu uygulamanın İsrailoğullarının şeriatına göre caiz olduğu anlaşılır. Aksi takdirde Hz. Musa Aleyhisselam, on­ların bu uygulamalarına sessiz kalmazdı. Kendisi ise, daha faziletli olanı tercih ettiği için tek başına gusül abdesti alıyordu. 

(fıtık) Bu kelime, testislerdeki şişkinliği ifade eder.

('Ey taş! Elbisemi geri ver') Hz. Musa 
Aleyhisselam
taşa hitap etmiştir. Çünkü, elbisesini alıp kaçtığı için onu akıllı varlıklar gibi görmüştür. Ona göre taş, bu yaptığından dolayı cansız varlıklardan uzaklaşıp canlı varlıklar kategorisine yaklaşmıştır. Bu yüzden ona seslenmiştir.

{îsrailoğulları onu bu halde görünce) Bu ifadeden, İsrailoğullarının Hz. Mu­sa'nın 
Aleyhisselam
vücudunu çıplak olarak gördükleri anlaşılır. Bu durum, tedavi ve buna benzer zorunlu hallerde bir başkasının avret yerine bakmanın caiz olduğuna delil olarak kullanılmıştır.

Ancak İbnu'l-Cevzî, Hz. Musa'nın 
Aleyhisselam
üzerinde bir örtü olabileceği ihtimalini dile getirmiştir. Çünkü örtü ıslanınca, altını gösterir. O, hocalarından birine ait olan bu görüşü nakletmeyi daha uygun görmüştür. Ancak, bu görüş tartışılabilir bir görüştür.

Bu hadis hakkında geri kalan yorumları, Peygamberler Bölümünde yapa­cağız.
[Kitab ehadisi'l-enbiya' (Peygamberlerle ilgili hadisler Bölümü) Bab:28,3404,III,38]

279- Ebu Hureyre'den 
radıyallahu anh Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyur­duğu nakledilmiştir: "Hz. Eyyub Aleyhisselam çıplak olarak gusül abdesti alırken, üze­rine altın çekirgeler düşmeye başladı. Eyyub peygamber Aleyhisselam hemen onları elbisesine dolamaya koyuldu. Bunun üzerine Hak Teâlâ ona nida edip 'Ey Eyyub! Ben seni şu gördüklerinden müstağni kılmadım mı?' dedi. Eyyup Peygamber Aleyhisselam şöyle dedi: İzzetine and olsun ki, doğrudur. Ne var ki, senin bereketinden yoksun kalacak bir zenginliğim yok! [Hadisin geçtiği diğer yerler:3391,7493]

Açıklama

İbn Battal bu hadisin bab başlığı ile olan ilişkisini şu şekilde açıklamıştır: "Al­lah Teâlâ Hz. Eyyub'a çıplak olarak yıkandığı için değil de, çekirgeleri topladığı için serzenişte bulunmuştur. Bu da çıplak olarak gusül abdesti almanın caiz ol­duğunu gösterir."
Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR 

Hiç yorum yok: