27 Nisan 2019 Cumartesi

Hayız ve Hayızın Başlangıcı

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.


"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
   
6. BÖLÜM HAYIZ

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Sana kadınların hayız halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Onun için hayız halinde olan kadınlardan uzak durun. Te­mizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size em­rettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever.[el-Bakara 2/222]

(Hayız Bölümü) Hayız, lügatte akmak anlamına gelir. Istılahta ise belirli za­manlarda kadının malum organından kanın gelmesine denir. Mahîd çoğunluğa göre hayız anlamına gelir. Hattâbî'ye göre ise, şiddetli olmayan fakat hoş karşılanmayan rahatsızlık manasına gelir. "Onlar (ehl-i kitap) sizi incitmekten başka zarar veremez" [Âl-i İmran 3/111] ayetindeki kelimesinin kullanımının incitmek gibi hafif rahatsızlık anlamına gelmesini, kendi görüşüne delil olarak getirmiştir. Buna göre mahîd, kadının belirli bölgesinde bulunan, ancak diğer organlarına sirayet etmeyen bir rahatsızlık anlamına gelir.

(Onun için hayız halinde olan kadınlardan uzak durun) İmam Müslim ve Ebu Dâvûd bu konuda Enes'ten 
radıyallahu anh şöyle nakletmisdir: "Yahudiler, kadın hayız olunca onu evden çıkarırlardı. Bu durum, Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem soruldu. Bunun üzerine sözkonusu âyet [el-Bakara 2/222] nazil oldu ve Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem "cinsel ilişki dışında eşinizle her şeyi yapın' bu­yurdu. Yahudiler bu hükmü yadırgadılar. Bundan dolayı Üseyd İbn Hudayr ile Ubbâd İbn Bişr Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem gelip Yahudilere muhalefet gayesiyle 'Ey Al­lah'ın elçisi hayızlı iken kadınlarla ilişkiye girelim mi?' diyerek izin istediler. Ancak Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem buna müsaade etmedi."

1. Hayızın Başlangıcı

Hz. Peygamber 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem (hayzı kasdederek) şöyle buyurmuştur: "Bu, Allah'ın Âdem'in kızları için takdir ettiği bir şeydir."

Bazıları, "İlk olarak hayız, İsrailoğullarında başladı." demiştir. Ancak Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem hadisi, bu görüşten daha (kapsamlıdır).

Açıklama

(İlk olarak hayız,) Bu sözü söyleyenler, Abdürrezzâk'ın İbn Mes'ûd'dan sahih bir senetle naklettiği şu rivayeti referans olarak kullanmışlardır: "
İsrailoğullarında kadınlarla erkekler birlikte namaz kılıyorlardı. Bundan dolayı, kadınlar erkeklere karşı üstünlük taslamaya başladı. Bunun üzerine Allah Teâlâ onları hayza düçâr kılıp mescidlerden alı koydu." Buhârî de, Hz. Aişe'den buna benzer bir rivayet nakletmiştir.

(Ancak Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem hadisi, bu görüşten daha (kap­samlıdır) Yani herkesi kapsar. İlk İnsandan itibaren herkesi içine alır. Dolayı­sıyla İsrailoğulları ve onlardan önceki kimseleri de kapsar. Ancak bu ifade daha kapsamlı yerine, ispatı daha kolay veya daha sağlam bir bilgi şeklinde de anla­şılmıştır. ed-Dâvûdî şöyle demiştir: "Bu iki rivayet aracında herhangi bir çelişki yoktur. Zira İsrailoğullarının kadınları aynı zamanda Hz. Âdem'in Aleyhisselam neslinden ge­len kadınlardır. Buna göre, umûm ifade eden "Âdem'in kızları" ibaresi ile husus kasdedilmiştir." Bizce, ibare umum/genel anlam ifade ettiği için her iki rivayet şekli arasında bir uzlaştırma yapılabilir. Şöyle ki, İsrailoğulları'nın kadınlarında görülen hayız, onlara verilen ceza sırasında hayız müddetinin uzun sürmesiydi. Yoksa hayızın ilk defa onların arasında başladığı anlamına gelmez. Nitekim Taberî ve diğer tefsirciler, İbn Abbâs ve daha başka ilk dönem müfessirlerinden, Kur'an'da İbrahim kıssası anlatılırken geçen "O esnada hanımı ayakta idi ve (bu sözleri duyunca)güldü" [Hûd 11/71] ayetindeki gülmeyi hayız oldu şeklinde tefsir ettiklerini nakletmişlerdir. Malum olduğu üzere İbrahim peygamberin İsrailoğulları'ndan önce yaşamış olduğunda zerre kadar şüphe yoktur. Hâkim ve İbn Münzir sahih bir senetle İbn Abbâs'tan şöyle nakletmiştir: "İlk olarak hayız, cennetten in­dikten sonra Hz. Havva'da görüldü." Bu durumda, Âdem'in kızları ifadesi Havva'nın kızları anlamına gelir. Doğrusunu eni iyi Allah bilir.

Hayız Olan Kadının Durumu

294- el-Kâsım'dan Hz. Âişe'nin şöyle dediğini işittiği nakledilmiştir: "Hacca gitmek üzere niyet ederek yola koyulduk. Şerife geldiğimiz zaman ay hâli oldum Hz. Peygamber 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem yanıma geldiğinde ağlayıp duruyordum. Bana "Neyin var? Yoksa hayız mı oldun?' diye sordu. Ben de 'evet' dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu. 'Bu, Allah'ın Âdem'in kızları için takdir ettiği bir şeydir, Beytullahı tavaf dışında hacıların yaptığı her şeyi yap.'

Hz. Âişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem hanımları için sı­ğır kurban etti. [Hadisin geçtiği diğer yerler:305,316,317,319,328,1016,1018,1556,1560,1561,1562,1638,1650,1709,1720,1733,1757,1762,1771,1772,1783,1786,1787,1788,2952,2984,4395,4401,4408,5329,5548,5559,6157,7229]

Açıklama

(Hayız Olan Kadının Durumu) Bu ifade ile, hayız olan kadınla ilgili durum­lar kasdedilmiştir.

"Seref" Mekkeye yakın bir yerin adıdır. Mekke ile arasında yaklaşık olarak 10 millik bir mesafe vardır.

"yap" Yani hac ile ilgili tavaf dışındaki ibadetleri yerine getir.

"Beytullah'ı tavaf dışında" Bu istisna sadece hac ibadetine mahsustur. Yani kadının diğer durumlarını kapsamaz. Bir başka ifade ile hayızlı kadın, hac iba­detini yaparken tavaf hariç diğer vazifeleri yerine getirebilir. Diğer durumlarda ise, normal hayızlı kadınların riayet etmesi gereken hallere riayet eder.


Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR 

Hiç yorum yok: