22 Nisan 2019 Pazartesi

Cünübün Teri Ve Müslümanın Necis Olmaması

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
   
5. BÖLÜM GUSÜL

23. Cünübün Teri Ve Müslümanın Necis Olmaması

283- Rivayete göre "Ebu Hureyre 
radıyallahu anh cünüp olduğu bir sırada Medine sokakla­rının birinde, Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem ile karşılaşmış. 'Beni görmemesi için ondan kaçtım' diyen Ebu Hureyre radıyallahu anh gidip gusül abdesti almış sonra çıkıp gel­miş. Allah Resulü Ebu Hureyre neredeydin?' diye sormuş. O da, 'Cünüp idim, temiz olmadan sizinle birlikte oturmak istemedim diye cevap vermiş. Bunun üzerine Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem Suphanallah! Müslü­man asla necis olmaz' diyerek karşılık vermiş. [Hadisin geçtiği diğer bir yer:285]

Açıklama

(Cünübün Teri ve Müslümanm Necis Olmaması): İmam Buharı bu ifade ile, kâfirin terinin temiz olup olmadığı hususunda var olan farklı görüş ve yorumlara dikkat çekmek istemiştir. Bazıları kâfirin bizzat kendisinin necis olduğu görüşüne dayanarak, terinin de necis olduğuna hükmetmiştir. Bu durumda gerekli takdir­ler yapılarak bab başlığı "cünübün terinin hükmü ve Müslümanın necis olmaya­cağının açıklanması" şeklinde anlaşılır. Müslüman necis olmadığı için, teri de necis değildir. Kâfir biri necis olduğu için onun teri de necistir.

(Beni görmemesi için ondan kaçtım): Yani gizlendim.

(Müslüman necis olmaz): Zahiriye mezhebinden bir grup bu hadisin anla­mına dayanarak kâfir birinin bizzat necis olduğuna hükmetmiştir. Bu görüşlerini de "Müşrikler gerçekten pisliktir [et-Tevbe 9/28] âyeti ile desteklemişlerdir.

Cumhur hadisin bu şekilde delil olarak kullanılmasına itiraz etmiştir. Onlara göre bu hadisle anlatılmak istenen, Müslümanın organlarının temiz olduğudur. Çünkü Müslüman, pisliklerden kaçınmayı alışkanlık haline getirmiştir. Oysa müş­rikler böyle değildir. Zira onlar, pisliklerden korunmazlar. Ayet-i kerimedeki pis­liği ise şu şekilde izah etmişlerdir: Buradaki pislikten kasıt, onların inançları ve pisliğe bulaşmış halleridir. Bu görüşlerini şöylece güçlendirmişlerdir: Allah Teâlâ, ehl-i kitaptan bayanlarla evlenmeyi mubah kıldı. Bilindiği üzere onlarla aynı yatağı paylaşanlara, mutlaka onların terinden bulaşır. Buna rağmen, ehl-i ki­taptan bir bayanla evlenen birine ancak Müslüman kadınla evli olan birine han­gi hallerde gusül abdesti alması gerekiyorsa, o hallerde gusül abdesti alması gerekir. O halde canlı insanın bizzat kendisi pis olmaz. Bu konuda kadın ile er­kek arasında bir fark yoktur.

Bu Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

1- Büyük işlere soyunan kimsenin temiz olması müstehaptır.

2- Faziletli kimselere saygı göstermek, onlarla en mükemmel şekilde bir ara­ya gelmek müstehaptır. Nesâî ve İbn Hibbân Huzeyfe'den yaptıkları rivayete göre Hz. Peygamber 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem ashabından biri ile karşılaşınca onları sıvazlar ve dua eder­di. Bundan dolayı Ebu Hureyre radıyallahu anh, cünüplü kimsenin necis olduğunu zannettiği

İçin Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem âdeti üzere kendisini sıvazlamasından korkmuş, hemen gusül abdesti almaya seğertmiştir.

3- Birine tâbi olan kimsenin, önder edindiği kişinin yanından ayrılmak iste­diği zaman ondan izin İstemesi müstehaptır. Çünkü Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem Neredeydin?" sözü, Ebu Hureyre'nin radıyallahu anh kendisine haber vermeden ayrılmaması gerektiğini gösterir.

4- Birine tabî olan kimse, önder kabul ettiği kişi kendisine sormasa bile doğ­ruyu ona bildirmelidir.

5- Gusül abdesti farz olduğu anda değil de, daha sonra da alınabilir.

6- İmam Buhârî bu hadisi, cünüp birinin terinin temiz olduğuna delil getir­miştir. Çünkü, cünüplük kişinin bedenini necis hale getirmez.

7- Cünüp bir kadının sütü temizdir.

İmam Buhârî, cünübün gusül abdesti almadan ihtiyaçlarını giderebileceğine dair ise, şöyle bir başlık açmıştır: (Bir sonraki yazıda....)

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR 

Hiç yorum yok: