6. BÖLÜM HAYIZ
5. Hayızlı Kadına Dokunmak
299- Hz. Aişe'den radıyallahu anha şöyle nakledilmiştir: "İkimiz de cünüp iken Hz. Peygamberle Sallallahü Aleyhi ve Sellem birlikte bir kaptaki suyu kullanarak gusül abdesti alırdık."
300- Bana emrederdi, ben de izarımi bağlardım. Sonra hayızlı olmama rağmen bana dokunurdu. [Hadisin geçtiği diğer yerler:302,2030]
301- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem itikaftayken başını bana uzatırdı. Ben de hayızlı olduğum halde başını yıkardım."
302- Hz. Aişe'den radıyallahu anha şöyle nakledilmiştir: "Bizden biri hayız olur, Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem de ona dokunmak isterse hayzın başlarında izarını bağlamasını emreder sonra dokunurdu." Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle devam etmiştir: "İçinizden kim, Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem nefsine hakim olduğu kadar kendine hakim olabilir ki!"
Açıklama
"Hayızlı Kadına Dokunmak" Burada dokunmaktan maksat, cima değil tenlerin birbirine değdirilmesidir.
"izarımı bağlardım" Bu ifadeyle, kadının vücudunun orta kısmını izar ile örtmesi kast edilmiştir. Fakihler, geçerli olan örfü dikkate alarak örtülmesi gereken yerleri göbek ile diz kapağı arası olarak tespit etmiştir.
"Bizden biri" Yani Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem eşlerinden biri.
"hayzın başlarında" Hayzın başladığı ilk anlarda ve akıntının bol olduğu zamanlarda.
"Hz. Peygamber'in nefsine hakim olduğu" Bu İfade ile Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem kendisini tam olarak kontrol ettiği kastedilmiştir. Bir başka ifade ile, tehlikeli bölgelerde gezip tehlikeye bulaşmasından korkulan kimseler hakkında duyulan endişeler onun için geçersizdir. Buna rağmen yine de Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem günaha düşmekten korunmamış başkalarına dinî bir uygulamayı öğretmek için örtünün üzerinden mübaşerette bulunmuştur. Alimlerin çoğu bu kanaattedir. Bu hüküm, maliki mezhebinde "seddü'z-zerîa" bölümündeki esaslara uygundur.
Sevrî, Ahmed Ibn Hanbel ve İshâk gibi bir çok selef alimine göre hayızlı kadının sadece cinsel organından istifade edilemez. Hanefî'lerden İmam Muhammed de bu görüştedir. Tahâvî de bu görüşü tercih etmiştir. Mâlikiler'den Asbağ'ın tercihi de bu doğrultudadır. Şâfiîler'de bu konuda var olan iki görüşten biri böyledir. İbn Münzir de bu görüşü seçmiştir. İmam Nevevî ise şöyle demiştir: "Bu görüş daha çok tercihe şayandır. İmam Müslim'in Enes'ten naklettiği "Onlarla cima hariç her şeyi yapın!" hadisi de, buna delildir." Delilleri uzlaştırmak için bâbda zikredilen hadis İle benzerlerinin müstehap bir hükme delalet ettiğini söylemişlerdir.
îbn Dakîku'I-'îyd şöyle demiştir: "Bâbta zikredilen hadiste izarın altından yararlanmanın yasaklandığına dair bir delil yoktur. Çünkü, hadiste sadece Rasûlullah'ın Sallallahü Aleyhi ve Sellem fiili söz konusudur." Nevevî de bu yorumu güzel bulmuştur.
303- Abdullah İbn Şeddâd, Meymûne validemizin şöyle dediğini nakletmiştir: "Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem hayızlı hanımlarından birine dokunmak istediği zaman ona izarını bağlamasını emrederdi.
"Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR