7 Mart 2018 Çarşamba

İslamda Kadınların Dövülmesi İle İlgili Olan Nisa Suresi 34.Ayet Ve İzahı

Kadınların dövülmesi farz değil, vacip değil, sünnet değildir. Peygamber Efendimiz (Sav) hiçbir zaman eşlerini dövmemiştir. Ayette bahsedilen “isyankar” kadınlar da dahil olmak üzere kadınların yüzlerine vurmak, yüzünü gözünü morartmak, vücudunda iz bırakacak şekilde dövmek yasaklanmıştır.

Nisa Suresi 34.ayet meali:

“Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler, kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdır. Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara ögüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. Eğer karı kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin; düzeltmek isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır”
(Nisa: 4/34-35).

Birincisi:
Bu ayette açıkça görülüyor ki; dövülmesine izin verilen kadınlar bütün kadınlar değil, kocasına isyan eden, ailenin düzenini bozma gayretinde olan, kocasına haksızlık yapan, nasihat dinlemeyen, kocaları tarafından yataklarında yalnız bırakılan ancak kocasının bu tepkilerine rağmen kocasına isyan etmeye devam eden kadınlardır.

“… ve hanımlarınızla güzel bir şekilde geçinin…”
(Nisa: 4/19) ayeti açık bir şekilde kocaların hanımlarıyla güzel geçinmesi gerektiğini anlatır.

İkincisi: Kocasına karşı isyankar olan bu kadınların hafifçe dövülmesi bir emir değil, bir ruhsattır. Peygamber Efendimiz (Sav) hiçbir zaman eşlerini dövmemiş ve ayette bahsedilen bu ruhsatı da kullanmamıştır.

Üçüncüsü:
Amaç, kadının canını acıtmak, kadına işkence çektirmek değil, kadının onuru ve gururunu harekete geçirmek ve onu yanlış yoldan döndürmek ve sonuç olarak evlilikteki huzuru muhafaza etmektir. Bu sebeple kadının yüzünü gözünü morartmak, vücudunda iz çıkacak şekilde dövmek, kadının yüzüne vurmak yasaklanmıştır.

Dördüncüsü:
Kur’an ve hadis-i şeriflerde kadının ufak tefek hataları sebebiyle dövülmesine izin verilmemiştir. Aksine İslam kadına haksızlık etmeyi yasaklamıştır. Ayette geçen “Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın.” ifadesi de kadının ufak tefek hataları sebebiyle dövülemeyeceğini gösterir.

Peygamber Efendimiz (Sav) ayette geçen istisnai durum haricinde kadınların dövülmesini yasaklamıştır. Kadınlara iyi davranılması konusunda bazı hadis-i şerifler:

“Gündüz karısını köle gibi kırbaçlayan birisi akşam onunla aynı yatağa nasıl girecek?”
(Buhârî, “Nikâh”, 93; Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 60).

“Mü’minlerin îmân bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.”
Tirmizî, Radâ` 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet, 15; İbni Mâce, Nikâh 50

Muâviye İbni Hayde radıyallahu anh şöyle dedi:

– Yâ Resûlallah! Kadınlarımızın bizim üzerimizdeki hakkı nedir? diye sordum. Şöyle buyurdu:

–”Yediğiniz ölçüde yedirmek, giydiğiniz seviyede giydirmek, yüzlerine vurmamak, yaptıkları işin ve kendilerinin çirkin olduğunu söylememek, onları yataklarında yalnız bırakmak gerekirse, bu işi sadece evde yapmaktır.”
Ebû Dâvûd, Radâ` 41. Ayrıca bk. İbni Mâce, Nikâh 3


Hiç yorum yok: