18 Mart 2018 Pazar

***BİDAT BİDATTİR

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


Nureddin Yıldız Hoca'nın "Bidat Bidattir" adlı videosundan önemli notlar:

Hahamlar, papazlar dinde güzel gördükleri şeyleri ilave ettiler. Tevrat ve İncil insan eliyle ilave gördü. İnsan aklı Hıristiyanlığa ve Yahudiliğe karıştı. İbadetlere insan eli, insan aklı değmiş oldu ve bu iyi niyetle yapılmıştır. Temiz niyetlerle, daha güzel ibadet yapmak için ,Allah'a daha yakın olmak için. Din daha iyi yaşansın, insanlar dinlerini, Hz. Musa'yı
(Aleyhisselam),Hz. İsa'yı (Aleyhisselam)unutmasın diye yaptıkları şeyler kaldırılası bir din oluşmasına sebep oldu.Her haham, her papaz kendine göre birşeyi güzel gördü ve güzel gördüğünü yamalamaya kalktı. Her yapılan ilave aslından bir parçanın kopmasına sebep oldu. İmam Malik, "dine ilave yapmak bidat uydurmak, dinde Resulun (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) , ashab-ı kiramın yapmadığı birşeyi yapmak Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in ölmeden önce bazı şeyleri eksik bırakıp gittiğini iddia etmektir" demiştir. Hahamlar da Musa (Aleyhisselam) bizi eksik bırakıp gitti demediler; "halk bunu kaldıramıyor şöyle yapalım" dediler. İsrailoğulları daha dindar olsun diye böyle bir bataklık içine girdiler.

Dine sonradan ibadet olarak ilave yapmak bidattir. Her bidat sapıklıktır. 


Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz sözlerin en doğrusu, Allah'ın kitabıdır. Yolların en güzeli, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yoludur. İşlerin en şerlisi, (dînde aslı olmayıp) sonradan çıkarılan yeniliklerdir (dîndeki bid'atlardır). (Dînde) sonradan çıkarılan her yenilik, bid'attir. Her bid'at, dalâlettir (sapıklıktır). Her dalâlet (in sahibi) de, ateştedir."(Nesâî; hadis no:1560. Elbânî, "Sahîh-i Sünen-i Nesâî; hadis no:1578. )

Peygamberimizin (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) sağlığında böyle kişilere "benden değilsiniz" diye kovmuştur. Kendisi 8 rekat teheccüd namazı kılıyordu; bir sahabi "sabaha kadar kılıyorum"dedi ona "benden değilsin" dedi.

"Pazartesi,Perşembe bedeniniz, işiniz uygunsa oruç tutun" dedi.Bir sahabi ben hergün tutarım deyince ona da aynı şeyi söyledi.

Bunlar dinin yaşayış şekline ilavedir. Din sadece Resulun (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)yaşadığı gibi yaşanır. Bir de "benim ashabıma bakabilirsin onun dışında bakılacak kimse yoktur" demiştir.

Çünkü din, asra göre değişen, şartlara göre ilave edilen, sık sık değiştirilip kanunla yeni hale getirilen bir kanunname değildir. 

Din Allah'tan (Celle celaluhu)indiği gibi korunduğu zaman dindir.

Eğer ibadet mantığı ile herkes hoşuna giden birşeyi dine ilave edecek olsa bu dinin ucu bucağı alınmaz.Dine ilave yapmak dini inkar etmekten daha küçük bir suç değildir. İbadetini Allah'tan cenneti bulmak için yaptığı şeye "bidat" diyoruz.

 İslam tamamlanmıştır. Bu sebeple iyi niyetle olsa bile dine yeni bir şeyler eklemek Allah ve Resûlü’nden daha iyi bildiğini iddia etmektir. Müslüman bundan hayatı boyunca kaçınmalıdır.

Kıyamete kadar değişmeyecek olan İslam dinine yeni bir şey eklemek tamamlanmış olan dini parçalara ayırıp İslam’ı bu parçalardan biri olarak görmektir. Müslüman ise parçacı değil Allah’ın istediği gibi İslam’a bütün olarak bakabilendir.

Bid’atler halka mâl olup toplumda yaygın hale geldiği için farkında olmadan Allah’a yakınlaşmak(!) amacıyla yapılabilmektedir ancak böyle bir şey geçerli değildir. Allah’a yaklaşmak ancak O’nun istediği yoldan O’nun istediği şekilde yürümek ile gerçekleşir. Bu sebeple bid’atlerden korunmalıdır. Bu korunma da ancak Kur’an ve Sünnet’e sımsıkı sarılarak mümkündür. İşte bu da günümüzde cihadın bir çeşididir.

Her bid’at’in cazip ve mantıklı bir yönü vardır. Ancak İslam mantık dini değil teslimiyet dinidir.


İslam; Allah Resûlü’nün, ashabı kiramın ve selefi salihinin peşinden gidebilmektir.

Söz konusu din olunca tavizsiz yaşanılması gerekir. Zira Hıristiyanlar ve Yahudiler daha dindar olmak(!) amacıyla dine ekledikleri, onları daha çok dinden uzaklaştırmıştır. Her bid’at kişiyi dalalete sürüklediği için hiçbir bid’at küçük görülmeden tavizsiz bir şekilde İslam’ın çizgisinde yürünmelidir.

Allah’ın gönderdiği bütün dinler tabii olup fıtrata aykırı değildir. İnsan aklını kullanarak dine yeni bir şeyler katmaya çalışınca din tabilikten ve aslından uzaklaşır. Bu sebeple dinden uzaklaştıracak bu tür her türlü tehlikeden uzak durulmalıdır.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR      

Hiç yorum yok: