Bismillahirrahmanirrahim
Günümüzde önümüze çıkan problem; mevzu hadislerin sahih hadislerle karıştırılması, sahih hadisler gibi halka takdim edilmesi ve halka sunulmasıdır. Amacımız günümüzle ilgili olarak mevzu hadis konusunda bazı pratik bilgiler vermek ve akabinde bazı örnekler sunmaktır. Önce mevzu hadisin ilmi tarifini yaparak konuya başlayalım.Peygamber' e
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ait olmadığı halde O'nun adına uydurulmuş ve O'na izafe edilmiş sözlere mevzu hadis denir. 41
Mevzu hadislerin ilk defa tarih sahnesine çıkışı konusunda farklı görüşler olmasına karşı alimlerin çoğu, Hz. Osman'ın (radıyallahu anh)şehid edilmesinden sonra ortaya çıktığı görüşündedirler. İlk olarak mevzu hadis uyduranlar arasında Şia, Mürcie, Kaderiye, Cehmiye, Müşebbihe ve Hariciler gibi siyasi ve itikadi fırkaların etkili olduğu tesbit edilmektedir.42 Daha sonraki dönemlerde mevzu hadis faaliyetine daha başka fırkalar ve cemaatler katılarak bu süreç devam etmiş, hicri II. ve III. asırda en yüksek seviyeye ulaşmıştır.43
Hadis uydurmayı çok kesin ifadeleriyle yasaklayan Hz. Peygamber(Sallallahü Aleyhi ve Sellem), bu fırkalar tarafından hiç dinlenmemiştir. Halbuki Peygamberimiz'in
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bu konudaki hadisleri çok kesin ve nettir. O şöyle buyuruyor: "Benim hakkımda kasıtlı olarak yalan söyleyen Cehennem'deki yerine hazır olsun. " 44
"Her kim yalan olduğunu bildiği bir sözü, benim hadisim olarak rivayet ederse, yalancılardan biri de kendisidir. " 45
"Bana izafe edilen yalan, başka birine izafe edilen yalan gibi değildir. Kim benim adıma bilerek yalan uydurursa, Cehennem'deki yerine hazırlansın. " 46
Sahabe ve tabiundan bazıları bu hadislerdeki vaidden korktukları için, hata yaparım, eksik veya ziyade yaparım endişesiyle Hz. Peygamber' den (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) çok fazla hadis rivayet etmemişlerdir. 47
Ibnü'l-Cevzi (ö.597/1201) bazen hadisin isnadındaki ravilerin hepsi güvenilir olmasına karşın hadisin uydurma olabileceğini, ancak bunun tesbitinin çok zor olduğunu ve bunu işin uzmanlarının bileceğini söyler.48 Az da olsa bu şekilde uydurma hadislerin mevcudiyetine zaman zaman rastlanmaktadır. Muhteva açısından mevzu hadisleri incelediğimizde bir kısmının, Islam'a aykırı, mantık dışı, gülünç ifadeler olduğu, bir kısmının ise, Islam'a aykırı olmadığı, güzel, faydalı, veciz ve hakimane sözler olduğunu tesbit etmekteyiz. Hangi tür mevzu hadis olursa olsun Peygamber adına onlarla amel etmek caiz olmadığı gibi, bu tür uydurmaları Peygamber'e izafe ederek nakletmek de caiz değildir ve haramdır.49
Uydurulan hadislerin Peygamber'in(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) lehinde ve aleyhinde olması kişiyi hiçbir şekilde sorumluluktan kurtarmaz. Önemli olan nokta Peygamber'e (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)ait olmayan bir sözü, Peygamber'e (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)ait olduğunu söylememek ve O'nun adına yalan uydurmamaktır. Hadis rivayetinde aranılan bu ilmi dürüstlüğe bugün de riayet edilmesi gerekir. Mevzuat sahibi bazı alimler, naklettikleri bazı mevzu hadislerden sonra bu tür hadisleri değerlendirirken "Manası doğru, ancak uydurmadır, Peygamber' e (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)ait değildir." ifadelerine yer verirler. Bu ifadelere mevzuat kitaplarında çok sık raslanmaktadır.
Tarihi süreç içerisinde yaşanılan problemlerden birisi de, bazı hadislerin mevzu olup olmaması noktasındaki farklı değerlendirmelerin ve içtihadların ortaya çıkmasıdır. Bu da, değerlendirmeyi yapan hadisçilerin farklı kriterlere, metodolojilere ve anlayış tarzlarına sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla mevzu hadislerin tümü üzerinde ittifak sağlanmış olmayıp, bazı hadisçilerin mevzu dediklerine bazıları itiraz ederek, hadisin mevzu olmadığını söylemişlerdir. Çünkü bu, neticede içtihadi verilmiş bir karardır. Bunun en belirgin örneği Suyuti (ö.911/1505) ile lbnü'l-Cevzi (ö.597/1201) arasında yaşandığı müşahede edilmektedir. Ibnü'l-Cevzi'nin mevzu olarak kabul ettiği pek çok hadis, Suyuti tarafından mevzu olarak kabul edilmemektedir. Bu durum her iki alimin hadis üzerinde yaptığı inceleme ve tetkikler neticesinde verdiği içtihadi hükümden kaynaklanmaktadır. Alimlerin vermiş olduğu bu tür değerlendirmelere saygı duymak gerekir.
Bu konudaki bizim şahsi kanaatimiz şudur: Eğer bir hadise ehil bir muhaddis tarafından uydurma hükmü verilmiş ise, o hadise bir başkası her ne kadar uydurma değildir dese de o hadis üzerine bir şaibe, bir şüphe düşmüş demektir. Neticede o hadisle amel etmeyi insanın içine sindirmesi oldukça zordur.
E-Mevzu Hadislere Örnekler
Günümüzde mevzu olduğu bilinmeden yaygın olarak nakledilen mevzu hadislere şunları örnek olarak verebiliriz:
"Dünya ahiretin tarlasıdır" 50
"Dünya bir kaya üstünde, o da bir öküzün boynuzu üzerindedir. Öküz boynuzunu hareket ettirdiği zaman kaya kımıldar ve yer sallanır ki, buna da deprem denir. " 51
"Kibirlenene karşı kibirlenmek sadakadır. " 52 "Alimlerin mürekkepleri şehitlerin kanından efdaldir. " 53
"Fasığın gıybeti olmaz. " 54
"Kim aşık olur, iffet gösterir ve bunu gizleyerek ölürse o şehittir. " 55
"Az bir sadaka pek çok belayı defeder." 56
"Vakti geçmeden önce namazı kılmakta, ölmeden öncede tevbe etmekte acele ediniz. " 57
"Alimin uykusu ibadettir." 58
"İlim Çin'de olsa bile arayınız. " 59
"Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız kurtuluşu bulursunuz. " 60
"Vatan sevgisi imandandır. " 61
"Tuz size gereklidir. Çünkü yetmiş derde devadır." (Ya Ali sana tuz gerekir. Çünkü o, yetmiş derde devadır.) 62
"Şüphesiz gül, peygamber'in terinden yaratılmıştır. " 63
"Yemeğe üflemek bereketi giderir. " 64
"Ben kırık kalplerle beraberim." 65
"Patlıcan her derde devadır ve onda hastalık da yoktur. " 66
"Bir dirhem faiz yiyen kimse, otuz altı kez zina etmiş gibi olur. " 67
"Allah'ın ilk yarattığı şey akıldır ... " 68
"Ben hikmet eviyim, Ali ise kapısıdır." 69
"Bir saat tefekkür etmek altmış sene ibadetten daha hayırlıdır." (Veya bir saat tefekkür etmek bir senelik ibadetten daha hayırlıdır.) 70
"Mescidde konuşmak ateşin odunu bitirdiği gibi iyilikleri yok eder. " 71
"Çok konuşan çok yanılır ... " 72
"Çocuklarınızı mescidlerinizden uzaklaştırınız. " 73
"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış." 74
"Güzel yüze bakmak ibadettir. " 75
"Zor duruma düşerseniz mezarda bulunanlardan yardım isteyiniz." 76
"Kork Allah'tan korkmayandan."77
"Kim satranç oynarsa, o melundur. " 78
"Ümmetimin alimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibidir. " 79
"Mü'minin artığı şifadır." 80
"Şarap içen kimse (Allah'a) şirk koşmuş olur. 81
"Insanlar, yöneticilerinin dini üzeredir." 82
Mevzu hadis konusunda tasavvuf çevrelerinde de çok miktarda mevzu hadis kullanılmakta ve bu çevreler kullandıkları bu hadislerin kendilerine göre mevzu olmadığını iddia etmektedirler. Keşf ve rüya yoluyla hadisleri Hz. Peygamberden (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) doğrudan aldıklarını söyleyerek, bu hadis alma usülünün, hadisçilerinkinden daha sağlam ve daha muteber olduğunu iddia ettikleri için tarih boyunca hadis alma usulleri konusunda hadisçilerle mutasavvıflar arasında görüş farklılıklarının olduğu ve tartışmalar yaşandığı bilinmektedir. 83 Sufilerin genelde başvurdukları önemli metodlardan birisi keşif, ilham ve rüya yoluyla hadis elde etmek veya elde edilen hadisleri yine bu yollarla Hz. Peygamber'e (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem)onaylatmaktır. Çünkü sufilere göre vazgeçilmez olan keşif ve ilhamın, hadis almada yeri ve önemi büyüktür. 84 Rüya ve keşif yoluyla hadis alınamayacağı konusunda hadisçiler arasında bir nevi ittifakın oluştuğunu söyleyebiliriz. Hadisçiler bu konuda tavizsizdirler.85 Yapılan bir araştırmada tasavvufta temel dayanak olarak kullanılan 420 hadisin sıhhat durumları incelenmiş ve bunların % 15 i uydurma,% 21 i zayıf,% 10 u kaynaklarda bulunamamış,% 6 sı da hakkında hüküm verilmemiş hadisler olarak bu tesbit yapılmıştır. 86 Bu araştırmanın sonuçları bize gösteriyor ki, tasavvuf sahasında hadisçilere göre sahih olmayan pek çok hadis delil olarak kullanılmaktadır.
"Dünyayı sevmek her kötülüğün başıdır. " 91
"Kalp Allah'ın evidir." 92
(Kadınların aleyhine uydurulmuş şu mevzu hadislerin halk arasında yaygın olarak kullanıldığını müşahede etmek mümkündür.)
"Kadınlar evlerin lambalarıdır, fakat onlara okuma yazmayı öğretmeyiniz. "95
"Kadınlar olmasaydı erkekler Cennet'e girecekti." 99
"Dünya bir leştir. Onu elde etmek isteyenler de köpeklerdir." 103
"Dünyayı terk etmek sabır işi olup, Allah yolunda kılıç sallamaktan daha zordur. Dünyayı terkeden kimseye Allah mutlaka şehit sevabı kadar sevap verir. "1o7
onlara hile ve fitne verme. Bana hizmet (itaat) edene ikram et, sana hizmete (itaat) edene eza et."1o9
"Allah zengine zengin olduğu için tevazu gösteren fakire lanet eder ve (o kişinin) dininin üçte biri gider." 110
"Özellikle gün ve gecelerdeki namazlara dair hadisler. Pazar günü ve gecesi kılınan namazlar, Pazartesi günü ve gecesi kılınan namazlar ile haftanın diğer günleriyle ilgili namazlara dair hadislerin tamamı yalandır. Şaban'ın ortasındaki gecede kılınan namazla ilgili hadisler de uydurmadır." 111
"Kim Receb'den onbeş gün oruç tutarsa, Allah onu kıyamet günü emin olanlarla beraber haşredecektir. " 112
"Receb'in diğer aylara göre fazileti, Kur'an'ın sair kelamlara olan üstünlüğü gibidir. " 113
"Kim Receb ayından bir geceyi ihya eder ve gündüzünden de bir gün oruç tutarsa, Allah ona Cennet meyvelerinden yedirir ve ona Cennet libaslarından giydirir. Ve ona Rahik-i Mahtumdan su verir" 114
"Kim Receb'den bir gün oruç tutar ve iki rekat namaz kılar ve her rekatında yüz defa ayete'l-kürsiyi okur, ikinci rekatında da yüz defa (ihlası) okursa Cennet'teki makamını görmeden ölmez." 115
"Kim Şaban'ın onbeşinci gecesi oniki rekat namaz kılar ve her rekatta otuz defa ihlası okursa Cennet'teki makamını görmeden ve ailesinden cehennemlik on kişiye şefaat etmeden ölmez." 116
"Kim Şaban'ın onbeşinci gecesi bin kez ihlas suresini, yüz rekat namazda okursa, o kimseye ölüp dünyadan çıkmadan önce Allah, rüyasında yüz melek gönderir, o meleklerden otuzu onu cennet'le, otuzu Cehennem'den emin olduğunu müjdeler, otuzu da onu hata yapmaktan korurlar, on tanesi de ona düşmanlık edene tuzak kurarlar. "117
"Kim Receb'in ilk gecesi akşamından sonra yirmi rek'at namaz kılarsa .... sıratı hesapsız geçer."118
"Kim aşure günü oruç tutarsa Allah ona 60 sene ibadet etmiş gibi sevap yazar." 119
Yiyeceklerle de ilgili halkın dilinde dolaşan bazı mevzu hadislerin yer ettiğini görmekteyiz. Kabak, patlıcan, nar, üzüm, bakla, karpuz, mercimek, pirinçi, vb. yiyeceklerin faziletiyle ilgili sözler Hz. Peygamber'e (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) izafe edilmeye çalışılıyor.
Örneğin, "Patlıcan her derde şifadır" sözü 120 uydurma hadisler arasında yer alır.
Devam edecek...
DİYANET ilmi Dergi Cilt: 37. Sayı:l • Ocak-Şubat-Mart 2001 ·
GÜNÜMÜZDE ZAYIF VE MEVZU HADİSLERİN SAHİH HADİSLERLE KARIŞTIRILMA PROBLEMİ Yard. Doç. Dr. Saffet Sancaklı
isam.org.tr
41 Koçyiğit Talat, Hadis Istılahları, sh., 225. ·
47 Bk. Begavi, Şerhü's-Sünne., I, 209-210. 48 lbnü'l-Cevzi, a.g.e., I, 99-100.
49 Bk. lbnü's-Salah, a.g.e., sh., 58; Suyuti, Tedribu'r-Ravi, I, 274; Abdülfettah Abu Gudde, Mevzu Hadisler, sh., 53, terc., Enbiya Yıldırım.
52 Aliyyü'I-Kari, Esraru'l-Merfua, sh., 175; Acluni a.r.e., l, 313, Derviş el-Hut. a.g.e., sh, 171. 53 Aliyyü'l-Kari, a.g.e., sh., 303; Şevkani, a.g.e., sh., 287; Acluni a.g.e., II, 200. Ayrıca bk., Sehavi, a.g.e., sh., 442-443.
54 Aliyyü'l-Kari, a.g.e., sh., 367; Suyüti, ed-Düreru'l-Müntesira, sh., 424; lbn Kayyim Cevziyye, a.g.e., sh., 134; Elbani, a.g.e., Il, S3.
55 Aliyyü'l-Kari, a.g.e., sh. I, 338; lbn Kayyim el-Cevziyye, a.g.e., sh., 140; Acluni, a.g.e., II, 363; Elbani, a.g.e., I, S87.
56 Sehavi, a.g.e., sh. 311; Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, sh., 234; Acluni, a.g.e., II, 23.,
57 Sagani, a.g.e., sh., 96; Elbani, a.g.e., !,174.
58 Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, sh., 3S9, Acluni a.g.e., II, 329:
59 lbnü'l-Cevzi, a.g.e., I, 21S; Sehavi, a.g.e., sh., 86; Acluni a.g.e., I, 138, Derviş el-Hut, a.g.e., sh., 89; Elbani, a.g.e., I, 600.
60 Elbani, a.g.e., I, 144.
61 Sagani, a.g.e., sh., 105; Aliyyü'l-Kari, el-Masnüa, sh., 61; Suyuti, a.g.e.,sh., 197; Acluni, a.g.e., I, 345; Elbani, a.g.e., ı, 11 O.
62lbnü'l, Cevzi, a.g.e., Il, 289; lbn Kayyım, el-Cevziyye, a.g.e., sh., 55; Şevkani; a.g.e., sh. 161; Suyuti, el-Lealiu'l-Masnua, Il,179.; Derviş el-Hut, a.g.e., sh., 284.
63 Sehavi, a.g.e., sh., 159.
64 lbn Kayyım el-Cevziyye, a.g.e., sh.,
65. Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, sh,. 137; Sehavi, a.g.e., sh., 123; Şebani, a.g.e., sh., 41; Acluni, a.g.e.,ı, 203;
66 lbnü'l-Cevzi, a.g.e., II, 301; Ayrıca bk. lbn Kayyım el-Cevziyye, a.g.e., sh. 51; Acluni, a.g.e., ı, 327-328.
67 lbnü'I-Cevzi, a.g.c., ll, 245.
68 Sağani, a.g.e., sh., 94. Aliyyü'l-Kari, Esrarul-Merfua. Sh., 154; Sehavi, a.g.e., sh., 163; Acluni, a.g.e., ı, 263.
69 lbnü'l-Cevzi a.g.e., 349 vd.; lbn Arrak, Tenzihü'şirket-Şeriati'l-Merfua, ı, 377-378; Şekani, a.g.e., sh. 348; Sehavi, a.g.e., sh. 12-124; Acluni, a.g.e., ı, 203-204.
70 Aliyyü'l-Kari, el-Masnua, sh. 53, esraru'l-Merfua, sh. 175; Acluni, a.g.e., ı, 310-311.
71 Bu mevzu hadisin değişik lafızları da mevcuttur. Bk. Aliyyü'l-Karl, el-Masnua, sh. 63, Esraru'l-Merfua, sh. 194; Acluni, a.g.e., ı, 354, Elbani, a.g.e., ı, 60.
72 Sehavi, a.g.e., sh. 499; Derviş el-Hut, a.g.e., 459-460.
73 Acluni, a.g.c., ı, 334, Derviş el-Hut, a.g.e., sh., 176.
74 Elbani bu ifadelerle aslının olmadığını söyler. bk. a.g.e., I, 63-65.
75 lbn Kayyım el-Cevziyye, a.g.e., sh., 62; Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, sh., 355.
76 Abdurrahman Abdülhak, Mevzu ve Zayıf Hadislerin Akideye Etkisi, sh., 42, terc., İbrahim Özsoy.
77 Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, sh., 344; Sehavi, a.g.e., sh., 500; Şeybani, a.g.e., sh., 191.
78 Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, a.g.e., 343-344; Derviş el-Hut, a.g.e., sh., 462; Sehavi, a.g.e., sh. 500.
79 Aliyyü'l-Kari, Esraru'l-Merfua, sh., 247, d-Masnüa, sh., 92, Sehavi, a.g.e., sh., 340; Acluni, a.g.e., II, 64, Elbani, a.g.e., I, 679.
88 Sağani, a.g.e., sh., 105; Aliyyü'l-Kari, el-Masnua, sh., 116, Esraru'l-Merfua, sh., 288; Şevkani, a.g.e., sh., 326; Acluni, a.g.e. II, 164. Elbani, a.g.e., I, 450.
112 lbnü'I-Cevzi, a.g.e., II., 206; lbn Arrak, a.g.e., Il., 151-152.
113 lbn Arrak, a.g.e., Il., 160"161. ;
114 lbn Arrak, a.g.e., II., 164.
115 Aliyyü'l-Karl, Esraru'I-Merfüa, sh., 439.
116 lbnü'I-Cevzi, a.g.e., II.,129.
117 Suyüti, a.g.e., II., 50.
118 lbn Kayyım ei-Cevziyye, a.g.e., sh., 96; Aliyyü'I-Kari, Esraru'I-Merfua, sh., 440. Gün ve gecelerle ilgili başka örnekler için bk. lbn Kayyım el Cevziyye, a.g.e., sh., 95; vd.
119 Aliyyü'I-Kari, Esraru'I-Merfua, sh., 402.
120 lbn Kayyım el Cevziyye, a.g.e., sh., 51. Başka örnekler için bk. a.g.e., sh., 51-56.
"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR