14 Temmuz 2017 Cuma

HADİS-İ ŞERİFLERİN YAZILMASI

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


E.Sifil- Mişkâtü'l Mesâbîh dersinden notlar:

Hadis-i Şerif, Sünnet dinin ikinci kaynağıdır. Bunlara sahip olmadan dinin asıl kaynağına vasıl olamadığımız için...

Ashabı Kiram Efendilerimiz (ra.ecmain) tıpkı Kur’an-ı Kerimi aktarır gibi Hadis-i Şerifleri de aktarmıştırlar ve Kur’an’ı, Sünneti Seniyyeyi birbirinden ayırt etmemişlerdir.

Hadis-i Şerif tarihi Ashabı Kiram (ra.ecmain) Efendilerimizden başlar. Ashabı Kiram (ra.ecmain) Efendilerimiz her şeyi ezbere alıyorlardı.

Gündelik hayatında fazla meşguliyeti olan sahabe kiram efendilerimize, Efendimiz(sav)’in yanında daima bulunan sahabe efendilerimiz naklediyorlardı. (Ebu Hureyre(ra) vd.)

Sahabe aynı zamanda kendinden sonraki kuşaklar içinde bu faaliyeti bilinçli olarak yürütmüşlerdir.

Ashabı kiram sadece Cihada gitmiyor, zühd hayatı yaşamıyorlardı. Aynı zamanda Kur’an-ı Kerim ve Sünneti Seniyye kaynaklı ilimler için özel müessesler kuruyor, özel eserler yazıyorlardı.

Sahabe Hadis-i Şerifleri ezberlemekle kalmamış, Hadis-i Şerifleri yazılı metinlere dönüştürüyordu.

Hemman bin Mürebbih vasıtasıyla nakledilen bir eseri var ve 3 (üç) ciltten oluşmakta. Türkçe tercümesi de bulunmakta bu eserin. Aynı zamanda bu eserde geçen Hadis-i Şerif-i Şeriflerin tamamı Ahmed bin hanbelin Müsned’inde de mevcut.

Müsteşriklerin oluşturmaya çalıştığı manzaranın aslı yoktur.(Hadis-i Şerif-i Şerif’ler Tabîyundan sonra yazıldı, uyduruldu vs.)

Abdullah bin Amr bin Asr (ra) bir sahifesi var. Sahifet’ül Sadıka. Bu sahife yine Hadis-i Şeriflerin sahabe döneminde kayda geçirildiğini belgeleyen önemli bir sahifedir.

Kemal Sandıkçı hocanın “ İlk Asırda İslam Coğrafyasında Hadis-i Şerif” adlı geniş kapsamlı bir doktora tezi vardır.

Sahabe kuşağında Hadis-i Şeriflerin ne kadar yaygın bir şekilde yazıya geçirildiği kaynakları, vesikaları ile mevcuttur.

Müsteşrik’lerin Hadis-i Şerif-i Şerif’ler 2.asırda Tedvin döneminde ortaya atılmıştır iddiaları var.

Bu iddiaların geçersiz olduğu görülmektedir.

Müsteşriklerin bir diğer iddiası ise; Efendimiz(Sav)’in Hadis-i Şerif yazımını yasaklayan Hadis-i Şerifi’ni rivayet edenlerin hıfzçıların(Hadis-i Şerifi ezberleyen), yazımı serbest bırakan Hadis-i Şerifi ise rivayet edenlerin Hadis-i Şerifçi’ler tarafından ortaya atıldığını iddia eder.

Bu iddiaların ciddi bir iddia olmadığını vaka ile örtüşmediğini ve kurgusal olduğu açık bir şekilde ortaya konmuştur.

Mustafa es-Sıbarinin --> Sünne ve Mükerratuha

Muhammed el-Acib Hâtib’in à Es sünne kalbe tedvinin

Muhammed Mustafa el-Âzamî’nin - İlk devirde Hadis-i Şerif edebiyatı, İslam fıkhı ve Sünnet gibi çalışmalar, eserler müsteşriklerin bu kabil iddialarını ciddi alınabilir bir tarafı olmadığını ortaya koyan birkaç eserlerden biridir.

Bazı ulemanın Hadis-i Şerif yazımını serbest bırakan rivayetlerin yazımı yasaklayan rivayetleri nesh ettiğini söylemişledir. Sahabenin tavrı bu tespiti (Yazımı yasaklayan rivayetlerin, yazımı serbest bırakan rivayetler tarafından nesh edildiği) desteklemektedir.

"Sonra gelen önce geleni nesh eder"

Mecelletül Mine'da gerek Tedsiriü’l Mena’da bol miktarda Hadis-i Şerifin yazıya geçirildiğini senedi ile nakil ettiğini görüyoruz.

Hıfz Dönemi ve Kitabet Dönemi

Ebu Hureyre(ra): " Ben bütün zamanı efendimiz sav yanında geçirildim. Ashap arasında benden daha fazla Hadis-i Şerif ezberleyen nakil eden kimse yoktu. Sadece Abdullah bin Amr bunun istisnasıdır. Çünkü ben yazamazdım. O (Abdullah bin Amr) yazar idi."

Bu nakil birçok bakımdan önemlidir. Sahabe, hem Hadis-i Şeriflerin hıfzını hem de Hadis-i Şerif’in kitabî işlemlerini birlikte yürütüldüğünü göstermesi bakımında önemlidir.

Hicri 2.asırın başından geldiğimiz zaman, Hadis-i Şeriflerin gerek Müm’inlerin gayretleri ile gerek resmî bir politika olarak edinildiğini görüyoruz.

Sınırların genişlemesinden dolayı genç kuşak sahabeler cephelere gitmiş, ashabı kiram efendilerimiz farklı yerlerde oldukları için Hadis-i Şerifleri toplamak gayreti ile yolculuklar yapılmış ve bu yolculuğa el-Rıhletil Talabetil Hadis diyoruz.

El-Rıhletil İlm’ ise İlim yolculuğunda bulunan yolcuklara deniliyor.

Bir gün Ahmed bin Hanbele sormuşlar. “Bu işi (Hadis-i Şerif toplamayı) ne zamanana kadar devam edecek” diye. Ahmed Bin Hanbel ”Yazı takımı ile mezara gidene kadar” demiş.

Bu işin bir sonu yoktur. Bir durma noktası yoktur.

Gençler bulunduğu zamanın geçer akçesine yönelir. O zamanda ne kıymet ediyorsa ona yönelir. İlim adamı da bu şekilde yetişmekte. İlim meclislerinde oturup onlara benzeme gayreti ile yetişirler.

Ebu Gudde bir eserinde bir yaşanmış bir durumdan bahsediyor. " Birgün bir ilim meclisine çöl yolculuğundan çıkmış biri gelir. Yüzünü açar ve mecliste ki bir adam sorar beni tanıdın mı?” diye.

O da “tanıyamadım” der.

Genç: “Ben senin oğlumun. Aklım yettiğinde, anneme seni sorduğumda ilim öğrenmeye gitti dedi. Bende seni bulmaya geldim"

Bu işi Allah rızası için yapılan bir iş. Bir menfaat, şöhret ve kariyer sahibi olma işi değil. Allah rızası kazanma da bir son bir duraklama yoktur.

Tedvin Dönemi:
Hadis-i Şeriflerin resmi bir politika olarak toplandığı dönemdir. Bu dönemde iki isim öne çıkıyor.

Muhammed bin Şiraz el-Zühari ve Ebubekir bin Hazm

Ömer bin Abdülaziz (ra) ve Ebubekir bin Hazm’a direktif veriyor Hadis-i Şeriflerin toplanması için.

Tedvin döneminde toplanan Hadis-i Şerifler tasnif döneminden belli karakteristik bir özelikte tasnif ediliyor.

Bu Hadis-i Şerif dönemleri kesin bir çizgi ile birebirinden ayrılmıyor. Mesela tedvin döneminde tasnif faaliyetleri de mevcuttur.

Tasnif Dönemi:
Bir önceki devrin bir araya getirdiği Hadis-i Şerifleri muhtelif sistematiklerle tasnif ediyor. Başlıca iki tane tasnif sistemi dikkati çekiyor.

1.) Alel ricanül tasnif 

2.) Alel Edvar

Alel Ricanül Tasnif;

Sahabe Râvileri belli sıralama içerisinde naklettiği Hadis-i Şeriflerin yer aldığı rivayetlerdir. İkiye ayrılır;
Müsned
Muhkemler

Örnek: Hz. Ömer(ra)’ın hangi Hadis-i Şerifi rivayet ettiğini öğrenmek için Müsned’lere bakacağız.

Mucemlerde mevcut. Mucemlerden günümüze ulaşan sadece Tâberanî’nin 4 ciltlik eseridir.

Aşere-i Mübeşşire’den başlayarak Sahabeleri belli bir sıra ile sıralayıp, İsimlerinin altında rivayet ettiği Hadis-i Şerif şerifler yazmaktadır.

Alel Evbab: 


 Hadis-i Şerifleri belli bablara göre tasnif etmiştir.

Camî türü eserler ise hayatın belli durumlarına göre tasnif etmiştir. İtikattan Cennet Cehenneme kadar olan konularda Hadis-i Şerifleri toplamıştır.

Sünen’ler: Ebu Davud , İbni Mace ,Nesâi ve Tîrmizi’dir.

Bu Hadis-i Şerifler içerisinde Ahkâm Hadis-i Şerifleri yer almaktadır.

Tasnif dönemini bir diğer özelliği tıpkı tedvin döneminde ki gibi senetleri muhafaza etmiştir.

Cem: Bu tür eserler mevcut kaynaklıda ki Hadis-i Şerifleri konulara göre toplayan eserlerdir.

Müsterek çalışmasına değindi.

Müstehraç Çalışması: Daha önce yazılmış eser/eserlerden yer alan Hadis-i Şerifi başka bir eserde rivayet edilen Hadis-i Şerif’in senedi ile karşılaştırır. Bu karşılaştırma da ortak olan Râvi’ler bulunur. Bu güvenliliği artırmaktadır.

Hadis-i Şerif sahası bir deryadır. Hadis-i Şerif ilmine vakıf olmadan herhangi bir yorum yapmak yanlıştır. Mişkatü’l Mesâbîh Cem tarzı bir eserdir. Aslı İmam Bagavi’nin Mesabül Sünnesi’dir. Hatib el Tebrizi yoğun bir çalışma yapmış ve Mişkâtü’l Mesâbîh eserini ortaya koymuştur. Hatib el-Tebrizi’nin hocası esere şerh yazmıştır.( Bu bir ilktir. Hocanın Talebesinin eserine şerh yazması) Hatib el Tebrizi aynı zamanda Sofi ve Zahid birisidir. Yüzyıllar boyunca bu eseri revaç görmüş ve şerh edilmiştir.

İtidal ve insaf sahibi olan Hadis-i Şerif ulemasının Hadis-i Şerif değerlendirmesine itibar ederiz.


"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"



Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: