11 Temmuz 2017 Salı

HADİS ÖĞRENİMİ UYULACAK EDEPLER, UYGULANACAK USULLER- Hadis Öğreniminde Niyet

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


HADİS ÖĞRENİMİ

UYULACAK EDEPLER, UYGULANACAK USULLER

1. Hadis Öğreniminde Niyet

Hadis öğrencisinin ilk işi, hadis öğrenmekteki niyetini, "Allah rızası" temeline dayandırmasıdır. Çünkü "amellerin değeri niyetlere göredir, her kişinin eline geçecek olan ise niyet ettiğidir". Hadis ilmini Allah için öğrenmek isteyen yücelir, dünya ve âhirette mes'ud olur. Başka niyetlerle bu ilmi isteyen dünya ve âhirette me'yus ve perişan olur.

Hadis öğrencisi hadisi dünyalıklara kavuşmak ve servet kazanmaya vesile edinmekten kaçınmalıdır. Zira ilmiyle böyle şeylerin peşine düşenlere ağır tehdidler vardır. Nitekim Hz. Peygamber, "Kim, kendisiyle Allah'ın rızası taleb edilecek bir ilmi, dünyalıklara kavuşmak niyetiyle tahsil ederse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz"(ı) buyurmuştur.

Hammad b. Seleme "Hadis ilmini Allah rızasından başka bir amaçla öğrenen kendi kendisini aldatır"(2) demiştir.

Hadis öğrencisi, övünme ve gösterişten sakınmalı, hadis öğrenmekten maksadı aslâ riyasete geçmek, bir takım tâbiler edinmek, meclisler akdetmek olmamalıdır. Zira âlimlerin uğradığı dahilî âfetler, hep bu bozuk düşüncelerden kaynaklanır. Nitekim Hz. Peygamber, "ulemâ ile yarışmak ya da cahillere gösteriş yapmak için ilim öğrenmeye kalkışanları belki insanlar istikbal eder, alkışlarlar fakat onların yeri cehennemdir"(3) buyurmuştur.

Hadis öğrencisi, hadisi rivâyet için değil, riâyet (yaşamak) için bellemeli. Çünkü ilimleri rivâyet için öğrenenler çoktur. Fakat gereğine riâyet edenler pek azdır. Çoğu var olanlar yok gibi, çoğu âlim câhil gibidir. Nice hadis râvileri vardır ki, o hadisten üzerinde hiç bir iz yoktur. Hadisin hükmiyle amel etmeyen, onu bilmeyenden farklı değildir. Zira mürsel bir hadiste Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur; "Ulemânın himmeti riâyet, sefihlerin gayreti rivayet içindir"(4)

Hadis öğrencisi, Allah’ın kendisine, ilmiyle neyin peşinde olduğunu soracağını ve ilmiyle amel edip etmemesine göre muamele edeceğini aklından çıkarmamalıdır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Kıyâmet günü hiç kimse beş şeyin hesabını vermeden bir yere kıpırdayamaz. Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nerelerde geçirdiği, malını nereden kazanıp nerelere harcadığı, ilmiyle ne tür ameller işlediği..."(5)

Bir adam gelip Hz. Peygambere "cehâletin aleyhime delil olmasını ne giderir?" diye sordu. Hz. Peygamber "ilim" buyurdu. "Peki, ilmin aleyhime delil olmasını ne önler?" diye sordu. Bu kez Hz. Peygamber, "amel" buyurdu.(6)

Ali b. Ebî Talib de ulemaya şöyle hitap etmiştir:
"-Ey ilim erbâbı, öğrendiklerinizle amel ediniz. Zira gerçek âlim, bildiğiyle amel eden ve ameli ilmine uyan kişidir..."

Süfyân da şöyle der: "Eğer bildiğimle amel edersem, insanların en âlimi benim demektir. Eğer bildiğimle amel etmezsem, dünyada benden daha cahil kimse yok demektir." 


Ebu'd-Derdâ ise konuya bir oran getirir ve şöyle der:
"Kim öğrendiklerinin onda biriyle amel ederse, Allah ona bilmediklerini öğrenme imkanı verir." 



Hadis Öğrenimi- Tarihi ve güncel boyut- Prof. Dr. Lütfi Çakan'ın kitabından alıntıdır.

DİPNOTLAR
1. Ebû Davud, İlim 12; İbn Mace, Mukaddime 23: Ahmed b. Hanbel, II. 338
2. bk. ibn Abdilberr. Camiu beyânil-ilm I. 191.
3. İbn Mace, Mukaddime 23
4. Münâvi, Feyzu'l-kadir, VI. 356: İbn Abdilberr, Cami'. II, 6
5. Tirmizî, Sıfatu'l-kıyâme 1 (hds.no: 2416)
6. İbn Abdilberr, Cami', II, 11


"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR      

Hiç yorum yok: