Kalem 4: “Muhakkak ki sen muazzam bir ahlâk üzeresin.”
Cenâb-ı Hâkk elçisine büyük bir ahlâk üzerine övgüde bulunmaktadır. Bu Resulullah efendimiz Sallallahu Aleyhi Ve Sellem açından önemli bir iltifattır.
Şu halde peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in hayatındaki detaylar bizim için önemlidir, O’nun insanlarla olan ilişkisi, davranış biçimi, aile hayatı, toplumu yönetmedeki yaklaşımı, tüm hal ve hareketleri, sözleri önemli hale gelmektedir.
Peki eleştiriler ne yönde geliyor? Allah’ın elçisi en çok da ahlâkı bakımından günümüzün modern dünyasında eleştiri almaktadır. Çoğunlukla O’nun aile hayatını dillerine dolayan, çok evlenmiş olması bakımından, onların ifadesiyle “ahlâki zaafiyeti olan biri” gibi gösteren anlayış.
Peki eleştiriler ne yönde geliyor? Allah’ın elçisi en çok da ahlâkı bakımından günümüzün modern dünyasında eleştiri almaktadır. Çoğunlukla O’nun aile hayatını dillerine dolayan, çok evlenmiş olması bakımından, onların ifadesiyle “ahlâki zaafiyeti olan biri” gibi gösteren anlayış.
Allah’ın elçisinde insanlara davranışları bakımından sorun bulamayanlar, idareciliğinde adaleti bakımından eleştiri getiremeyenler, bu kadar güce kavuştuğu halde kendisini öne çıkarmamış sade kalmış biri olmasına eleştiri getiremeyenler, Allah’ın elçisini eş sayısı üzerinden yermeye kalkmaktadırlar. Ahlâki bir zaafiyet içerisinde olup, vahyi kendisinin oluşturduğuna ve ayetleri daha fazla kadına ulaşmanın bir aracı olarak kullandığına dair söylemler geliştiriyorlar.
Allah’ın Resulü Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in eline yüklü miktarda imkanların geçtiği dönemde, eşleri O’nu sıkıştırmış “Biz de şöyle giyecekler istiyoruz. Biz de şöyle yerlerde oturmak istiyoruz. Biz de şöyle ev eşyası vs istiyoruz.” şeklindeki beklentilerini, hem de kollektif bir dille seslendirince, Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'i baskı altına sokmuşlardı. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem hepsiyle olan ilişkisini askıya almış ve kendilerinden bir ay uzakta kalmıştır.
Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in hanımlarına koyduğu bu tepki, onların daha müreffeh, daha güzel, daha rahat yaşamdan ziyade daha çok infaka yönelmelerini beklediğindendir.
Tam da bu noktada madem kadına karşı zafiyet içerisinde ise, onlara yönelik daha fazla harcamada bulunması, istediklerini onlara sunması gerekmiyor muydu?
Oysa böyle sahneler görmemekteyiz. Allah’ın elçisi onlardan uzak kalmakta, kendi sade ve sıradan yaşamını sürdürmektedir. O dünyaya yönelik isteklerinin önüne set çekti. “Eğer dünya hayatını ve ziynetlerini istiyorsanız, gelin hadi, size biraz bir şeyler vereyim ve sizi güzelce salıvereyim, gidiniz.” Ahzâb-28
Demek oluyor ki, siz bunları isteyedururken benim hanemde olamazsınız. Siz dünyayı ve dünyanın ziynetlerini arzulayadururken benimle aynı yaşamı yaşayamazsınız, demektir. Yol ayrımında bu vardır.
“Yok eğer Allah’ı, resulünü ve âhiret yurdunu istiyorsanız şunu bilin ki Allah, içinizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.” Ahzâb-29
Ve Aişe radıyallahu anh kararını hemencecik orada veriyor. “Söylediklerimden pişman oldum, ben Allah’ın Resul’ünü ve ahiret hayatını istiyorum” diyor.
Demek oluyor ki, siz bunları isteyedururken benim hanemde olamazsınız. Siz dünyayı ve dünyanın ziynetlerini arzulayadururken benimle aynı yaşamı yaşayamazsınız, demektir. Yol ayrımında bu vardır.
“Yok eğer Allah’ı, resulünü ve âhiret yurdunu istiyorsanız şunu bilin ki Allah, içinizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.” Ahzâb-29
Ve Aişe radıyallahu anh kararını hemencecik orada veriyor. “Söylediklerimden pişman oldum, ben Allah’ın Resul’ünü ve ahiret hayatını istiyorum” diyor.
Hani kadınlara bu denli düşkün, zaafiyet içinde olan kimse? Böyle zaafiyeti olan kimseler varlarını yoklarını sevdikleri kadınlara harcayan ve onlar uğrunda her şeylerini kaybeden tiplerdir.
Halbuki gördüğümüz şahsiyet tabii olarak evlilik yapıyor. Bunu düşkünlük olarak görmeyiniz.
Ama bunun zafiyete dönüştüğü yer, O’nun doğrularından, ilkelerinden kadınlar uğruna vazgeçtiği, her türlü değeri kadınlar uğrunda savurduğu bir durumda ancak ahlaksızlık ve karaktersizliğe dönüşebilir. Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ilkelerinden ve yaşam tarzından asla vazgeçmemiş “Bu dünyada sanki bir garip yada gelen geçen biri gibi ol” anlayışını hayatına tamamen yansıtmış bir insan.
Hiç makul değil ki Allah’ın elçisini ahlaki bakımdan eleştirebilelim. Vallahi 1991-92’lerden beri hadis ilmi ile iştigal ediyorum, ben Allah’ın elçisinin hayatında herhangi bir biçimde “ya bu da yakışır mı!” diyebileceğim bir olayla karşılaşmadım. Kendime olan saygımı, akleden, değerlendiren yönümü -ki bunları İlahi sayarım, bunları da bana Allah vermiştir- devredışı hiç bir zaman bırakmamaya özen gösterdiğim halde, O’nun hayatını detaylarıyla okudukça hayranlık duydum.
O yüzden O’nun şu kadar sayıda evlenmiş olmasını konu etmeyi asla hicap duyulacak bir şey olarak görmedim. Yüce Rabbin meşru gösterdiği bir şeyi gayrimeşru göstermeye, utanılacak bir şey gibi göstermeye yönelen kimseler tepeden tırnağa utanç içinde kalsınlar.
Prof. Dr. Halis AYDEMİR
https://www.youtube.com/channel/UCmtC7LTnXDfKG8RVnRnOy7Q
https://akledenkalpler.blogspot.com/?m=1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder