7 Ağustos 2024 Çarşamba

Prof.Dr.Halis AYDEMİR'in derslerinden kısa notlar 144

Bunları bir insan yerli yerinde yapmak istiyorsa Kuran’a yönelmeli

KUR’AN-I KERÎM


Dünyayı olduğu kadar küçük görebilmek, büyüklüğüne göre önem vermek ve esasen ahiretin büyüklüğüne göre de heyecan duyup beklentiye kapılmak.. Bunları bir insan yerli yerinde yapmak istiyorsa Kuran’a yönelmeli, şifaya kavuşmalıdır. 

“Şifa ve rahmet namına ne varsa biz Kuran’dan sürekli indirmekteyiz.” diyor Cenab-ı Hak. Kuran’ın kendisi nazil olup bitmiştir ama Kur’an üzerinden şifa ve rahmet inmeye devam etmektedir. Her kapağını açtıkça insanlar Kuran’ın, şifa ve rahmet ile kendilerini buluşturmaktadırlar. 

Resulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem cephede savaş meydanlarında ölüm korkusunun pik yapacağı o anlarda bile insanları hep Kuran ile teskin etti, onlara hep Kuran okutuyordu. Niye? Çünkü ölümle yüz yüzeler, buna karşı en güçlü şeyi kullanmaları lazım. Başka bir şey olsaydı Hz. Peygamber onu yapardı. 

Demek ki Kuran öyle bir kuvvet sağlar ki insana, hele hele bu rüku ve secde ile eşlik ederse, ölüm korkusu olsa dahi dünyanın etkisi cılızlaşır ve kişiyi terk eder. Böyle kimseler arkalarında bıraktıkları aileleri ve mülklerinden ziyade önlerinde onları bekleyenlerin tesirine kapılırlar. Gerçek yurduma, gerçek varlığıma, Rabbimin gerçek vadettiklerine kavuşacağım arzusuyla dolarlar. 

Kur’anı Kerîm bize canlılık verir, şifa verir, rahmet verir, adeta nefes alırız. Kuran, Kuran’la irtibatı olmayan kimseleri ölü olarak tarif etmektedir. 

Kur’an insanın kalbini olması gereken yere çeker. Kalbin sağa sola kayıp, orijinden koptuğu, başka tesirlerin altına girdiği bir anda tekrar KUR’AN okuyarak bir kişi kalbini kalibre eder, gerçeklerle paralel bir hale döner. 

Neye ne kadar çok bakarsan, onun tesiri altına o kadar çok gireceksin. Kur’ana kendini açarsan onun tesirine kendini bırakırsın demekki !!!

“Allah’ın katındakiler daha hayrlı ve daha kalıcıdır.” İşte bu vaade tutunabilmek, buna heveslenebilmek, bunu arzu edebilmek, bunu etrafımızdakilerle paylaşabilmek, bunun ümidine kapılıp bunun heyecanının bizi sardığını, çevremizdeki insanların bizde gözlemlediği gün işte epeyce yol almışız demektir. Bu Allah’ın büyük bir lütfu olsa gerek. 

Prof. Dr. Halis AYDEMİR

https://www.youtube.com/channel/UCmtC7LTnXDfKG8RVnRnOy7Q

https://akledenkalpler.blogspot.com/?m=1

Hiç yorum yok: