Mevcut taksimat Cenab-ı Hakk’ın yaptığı taksimattır, kulların çabaları sonucu değil
Şûra 19: “Allah kullarına çok lütufkârdır, dilediğine rızık verir. Güçlü ve üstün olan da O’dur.”
Bu ayet-i kerimede rızkı Allah dilediğine verdiğine vurgu yapıyor.
Neden falancaya az, filancaya çok verir sorusunun cevabını Kuran-ı Kerim cevaplıyor; imtihan için.
Mevcut taksimat Cenab-ı Hakk’ın yaptığı taksimattır, kulların çaba ve uğraşıları sonucu değil, ve zekalarının da sonucu değil.
Uğraşmak kulların vazifesi. Bazısı bazısını çalıştırsın diye, böyle bir taksimatta bulunduk diyor Cenab-ı Hak.
Adaletsizlikten söz edilemez. Zira içinde bulunduğumuz yaşam bir yarışın, çabanın sonucu değil, tam da çabanın kendisidir, mesai yeridir.
Bu mesai yerinde kulların eline verilen ödül-ceza değil, kulların eline verilen olsa olsa edevat olur, araç-gereç olur. Niye bana daha az araç verildi ona daha çok gereç verildi, denemez. Çünkü kime ne kadar araç gereç verildiyse ondan o kadar iş çıkarması beklenmektedir.
Mevcut hayatın içinde tanzim edilen rızıklar ve kişilere verilen roller Cenab-ı Hakk’ın ayarını çektiği ve buna göre de gayret beklediği bir sınav arenasıdır. Öte yandan insanlara verilen şeyler bir yönüyle anlamsızdır, bir adım sonra geri alınacak şeylerdir. Tanıtım bittikten sonra geri alınacak.
Prof. Dr. Halis AYDEMİR
https://www.youtube.com/channel/UCmtC7LTnXDfKG8RVnRnOy7Q
https://akledenkalpler.blogspot.com/?m=1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder