"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
4. BÖLÜM ABDEST
11. Büyük Veya Küçük Tuvalet Yaparken Kıbleye Dönülmez, Ancak Bina, Duvar Vb. Bir Şey Varsa Dönülür
144- Ebû Eyyûb el-Ensârî radıyallahu anh şöyle demiştir; Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Biriniz tuvaletini yapacağı zaman kıbleye Önünü ve arkasını dönmesin. Doğuya veya batıya dönün.[Hadisin geçtiği diğer yer:394]
Açıklama
Aşağıda gelecek olan İbn Ömer'in radıyallahu anh rivayet ettiği hadis, binalarda tuvalet yaparken kıbleye arkayı dönmenin caiz olduğunu, Câbir hadisi de önü dönmenin caiz olduğunu göstermektedir. Câbir hadisi olmasaydı, Ebû Eyyûb'un genel ifadeli hadisi, İbn Ömer'in hadisi ile arkayı dönme konusunda tahsis edilirdi. Buna kıyas yaparak öne dönmeye de cevaz verilmezdi.
Tuvalet Yaparken Kıbleye Ön veya Arkayı Dönme Yasağı Konusunda Farklı Görüşler
1. (Binada olsun açık alanda olsun kıbleye arkayı dönmek caiz, önü dönmek haramdır)
Bir grup alim İbn Ömer hadisini esas alarak kıbleye önü değil arkayı dönmenin caiz olduğunu söylemişlerdir. Bu görüş, Ebû Hanife ve Ahmed b. Hanbel'den rivayet edilmiştir,
2. (Binalar ve açık alan arasında mutlak ayrım yapıp, binada kıbleye dönmeyi caiz, açık alanda haram görmek)
Alimlerin çoğunluğu ile birlikte Mâlik, Şafiî, ve İshak ise delillerin tümünü göz önüne alan en adil görüşü kabul etmişlerdir ki buna göre örfen binalarda önünü dönmek, kıbleye değil duvara izafe edilir. Tuvalet için yapılan mekanlar şeytanların sığındığı yerler olup, kıble olarak nitelenmeye elverişli değildir. Açık alan ise bundan farklıdır.
3. (Binada da açık alanda da önü dönmek de arkayı dönmek de haramdır)
Bir gruba göre ise bu mutlak olarak haramdır. Bu Ebû Hanife ve İmam Ahmed'den rivayet edilen meşhur görüştür. Şafiî'nin öğrencisi Ebû Sevr de bu görüştedir. Mâlikîlerden İbnü'l-Arabî, Zahirîlerden İbn Hazm da bu görüşü seçmiştir. Bunların delili, yasak ile mübahlık çeliştiği zaman yasağın esas alınması gerektiği konusundaki temel prensiptir.
4. (Binada da açık alanda da önü ve arkayı dönmek caizdir)
Bir gruba göre ise bu mutlak olarak caizdir. Bu, Hz. Âişe, Urve, Rebîa ve Davud'un görüşüdür. Onların delili bu konu ile ilgili hadislerin birbiri ile çelişki arz etmesidir. Bu durumda "aslolan mübahlıktır" ilkesi esas alınır.
Alimler arasında meşhur olan, bu dört görüştür.
Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder