16 Mart 2019 Cumartesi

Meniyi Yıkamak Ve Ovalamak, Kadından Gelen Akıntıyı Yıkamak

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
   
4. BÖLÜM ABDEST

64. Meniyi Yıkamak Ve Ovalamak, Kadından Gelen Akıntıyı Yıkamak
229- Hz. Âişe 
radıyallahu anha şöyle demiştir: "Ben Resûlullah'ın (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) elbisesinden cünüplüğü yani meninin isabet ettiği yeri yıkardım, sonra elbi­sesinin yıkanan yerlerinde yıkama izi göründüğü halde namaza çıkardı. [Hadisin geçtiği diğer yerler:230,231,232]

230- Süleyman İbn Yesâr şöyle demiştir: Hz. Âişe'ye 
radıyallahu anha elbiseye bulaşan meni hakkında sordum. Bana şöyle dedi:

"Ben onu (meniyi) Resûlullah'ın 
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) elbisesinden yıkardım. O, elbisesinin üzerinde yıkama izi, yani suyun ıslaklığı bulunduğu halde namaza çıkardı."

Açıklama

Buhari ovalama konusu ile ilgili hadis rivayet etmemiş, her zaman yaptığı gibi konu başlığında buna işaret etmekle yetinmiştir. Çünkü bununla ilgili Hz. Aişe'den 
radıyallahu anha daha sonra zikredeceğimiz bir hadis rivayet edilmiştir.

Meni Necis midir, Temiz inidir?


Birinci görüş: Meni necis değildir.

Meni izinin yıkanması ve ovalanması ile ilgili hadisler arasında bir çelişki yoktur. Çünkü meninin temiz olduğunu kabul ettiğimizde, "yıkama temizliği daha iyi sağladığından müstehaptır, ancak farz değildir" diyerek hadisleri ortak bir noktada birleştirebiliriz. Bu, Şafiî, Ahmed İbn Hanbel ve hadisçilerin kabul ettiği hükümdür.

İkinci görüş: Meni necistir.

Meninin necis olduğu görüşünü kabul ettiğimizde de hadisleri şu şekilde bir­leştirmek mümkündür: Yıkama yaş olan menide, ovalama kurumuş olan meni­de söz konusudur. Hanefîler de hadisleri bu şekilde birleştirmişlerdir.

İki görüş arasında tercih 

Ancak İlk görüş tercihe daha layıktır. Çünkü bu görüşte, hem haber hem de kıyasa göre hareket edilmektedir. Zira necis olsaydı, kıyasa göre kan vb. neca­setlerde olduğu gibi ovalamak yeterli olmaz, yıkamak gerekli olurdu. Oysa me­ninin necis olduğunu kabul edenler kanın affedilmeyen miktarında ovalamayı yeterli görmemektedirler.

İkinci görüş şu şekilde de reddedilir: İbn Hüzeyme'nİn Hz. Aişe'den 
radıyallahu anha bir baş­ka yolla rivayetinde şöyle denilmiştir: "Âişe radıyallahu anha , Hz. Peygamber'in (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) elbisesindeki (yaş olan) meniyi ızhîr otunun kökü ile giderir sonra Hz. Pey­gamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onunla namaz kılardı. Meni kuru İken eli ile ovalardı, sonra Hz. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onunla namaz kılardı". Bu, her iki du­rumda da meninin yıkanmadığını göstermektedir.

İmam Mâlik ise ovalamayı kabul etmemiş ve şöyle demiştir: "Bizdeki uygu­lama, meninin diğer necasetler gibi yıkanmasıdır". Ancak ovalama ile iigili hadis, Mâlikîler aleyhine bir delildir.

Hz. Aişe'nin 
radıyallahu anha bu hadiste meniyi yıkadığını söylemesi, bunun farz olmasını ge­rektirmez.

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

- Bu hadiste, hükümleri öğrenme maslahatı sebebiyle, kadınlara sorulmak­tan utanılan sorular sorulmasının caiz olduğu görülmektedir.

- Kadınlar kocalarına hizmet ederler.

- Buhârî bu hadisi, necasetin kendisi gittikten sonra izi vb.nin kalmasının za­rar vermeyeceğine delil olarak getirmiştir.

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR 

Hiç yorum yok: