15 Mayıs 2016 Pazar

656.İstihare yapmak mı yatmak mı?-Hayreddin Karaman

İtikad ve ibadet konularında dinimizde olmayan, hakkında vahyin açıklaması bulunmayan ilaveler bid'attır, hurafedir. İman, ibadet, helal, haram konuları dışında insanların ihtiyaç duydukları, İslam'ı ve Müslümanları korumak için gerekli olan her çeşit icad, keşif, alet, araç mubahtır, hatta ihtiyaç durumuna göre farz-ı kifaye olur.

İbadet alanında bid'at iki şekilde oluyor: Ya aslı mevcut bir ibadete ilave yapılıyor veya aslı da uyduruluyor.

Kandil gecelerinde şu kadar rek'at namaz kılmak ve bu namazlarda şunları okumak şeklindeki bid'atlar ikincisinin örnekleridir. Bu gecelerde mümin, dilediği kadar namaz kılar, Kur'an okur, dua ve zikreder… ama şu kadar ve şu şekilde bir namaz yoktur.

İbadet ve duaya ilave şeklindeki bid'atlara bir örnek de istihare ile ilgilidir.

Lügat manası “hayırlı olmasını dilemek” olan istihare namaz ve dua olarak sünnette vardır. Ama namazın ve istiharenin mesela yedi kere yapılması, namazda belli surelerin okunması diye bir sünnet yoktur. Bu konuda rivayet edilen sözler hadis değildir, rivayetler zayıf veya uydurmadır.

Namaz ve duadan sonra kararı etkileyecek bir rüya görmek üzere yatmak veya uygun bir kimseye bu işi havale etmek ise tamamen uydurmadır, sünnette yeri yoktur.

Peki Müslüman bir işe karar vermek istediğinde yanılmamak, işin hayırla sonuçlanmasını dilemek için ne yapmalıdır?

Yapacağı şey istişare ve sünnete uygun istiharedir...


...İşte sünnette var olan bu istişare ve istihareyi yaptıktan sonra işe teşebbüs eder, istihare ve istişare öncesinde verdiği kararlar ve tercihinde ısrar etmez, olanı da hayırlı sayar; çünkü Rabbine böyle sığınan bir kulu O, hüsrana uğratmaz.

İstihareyi böyle yapalım, uykuya ve rüyaya bel bağlamayalım; çünkü her rüya doğruyu, hayırlıyı, hakkı göstermez.



Yazının tamamı için:

Hiç yorum yok: