Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.
ALLAH-U TEALA'NIN GÖZÜ KALBİMİZDE
ALLAH-U TEALA'NIN GÖZÜ KALBİMİZDE
«İçinizdekileri gizleseniz de belli etseniz
de Allah onu bilir ve bütün göklerde ve yerde ne varsa bilir. » -Âl-i İmrân Sûresi, 29-
Enes İbni Mâlik anlatıyor:
Ebû Hureyre radıyallahu anhtan rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:-
Ebû Hureyre radıyallahu anhtan rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:-
"Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize bakar." -Müslim.Birr,10/6542-
Gizlilik veya açıklık insanlar için söz
konusudur. Allah Teâlâ, “Rab” olduğu için “Ekber” olduğu için insanların
gözlerden uzakta gizlice yaptığı şeyleri bildiği gibi, kalplerinden geçen duygu
ve düşünceleri de bilir. Bu nedenle mü’min; Rabbi’nin dinini kendine hayat
haline getirirken; davranışlarını hatta gönlünden geçen duygularını bile
kontrol etmelidir.
Çünkü;
Mü'minlerin
emîri Ebu Hafs Ömer ibni Hattab radıyallahu anh, Resulullah sallallahu aleyhi
ve sellemi şöyle buyururken dinledim, dedi:
"Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah'a ve Resulu'ne varmak, onlara hicret etmekse eline geçecek sevap da Allah'a ve Resulu'ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir."-Buharî, Bed'ü'1-vahy l, İman 41; Müslim, İmaret 155.
"Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah'a ve Resulu'ne varmak, onlara hicret etmekse eline geçecek sevap da Allah'a ve Resulu'ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir."-Buharî, Bed'ü'1-vahy l, İman 41; Müslim, İmaret 155.
* Allah sadece içini doldurmadan ağızdan çıkan sözlere değil
yüreklerde tutuşan sevda ve samimiyete bakar.
*Niyet; bir işi yaparken Allah'ın
rızasını kazanmayı ve emrini yerine getirmiş olmayı zihinde kararlaştırma
isteğidir.
*Niyet, Allah Teâlâ’nın rahmetinin
tecellilerindendir ve insanın sonsuz hayatının akıbetini belirler niteliktedir.
*Niyetin en büyük düşmanı riyadır. Allah
için yapılan bir işte kulların ne diyeceğinin itibara alınmasıdır riya. Niyete
riya bulaştığında, bulaştığı kadar ibadeti eritir.
*Mü’min imtihan yolculuğunda önüne çıkacak hedeflerini küçülten, moral kıran her ne engel varsa niyetiyle bunların üstesinden gelmelidir. Zira verilen kararlar, zihinlerde planlanan hedefler ve bunlar için tutuşan bir kalp Allah katındaki değeri belirler. Başarı Allah Teâlâ’nın elindedir. Müslüman’ın görevi bu hedef ve kararları için heyecanı diri tutarak ve ümitsizliğe düşmeden gayret etmektir.
Ebü’l-Abbâs Abdullah İbni Abbâs İbni Abdülmuttalib radıyallahu anhumadan nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah Teâlâ’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ iyilik ve kötülükleri takdir
edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı:
Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa Cenâb-ı Hak bunu
yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydeder.
Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa,
Cenâb-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat
fazlasıyla yazar.
Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse Cenâb-ı Hak bunu
mükemmel bir iyilik olarak kaydeder.
Şayet insan bir kötülük yapmak ister sonra da onu yaparsa,
Cenâb-ı Hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar.”-Buhari, Rikak, 31/6491;Müslim,338
Hadisten Süzülenler:
-İyilikle kötülüğün ikisi de kalple
alakalı ameller olduğu hâlde kötülük katlanmayıp sadece iyiliğin
katlanması, Allah Teâlâ’nın kullarına olan büyük lütuf ve ihsanıdır.
- Mü’mine düşen bunca müjdeden sonra
gayret etmektir.
“Gerçek Bir Niyet”
1. Niyet
Müslümanla ilgilidir.Kâfirin ne niyeti ne de ameli muteberdir.
2. Mümeyyiz
olmalıdır. Küçük çocuk olmamalıdır.
3. Niyet
ettiği şeyle ilgili bilgisi olmalıdır.
4. Niyetin
sahibi, niyet ettiği şeyin tersini yapmamalıdır.Camiye gitmeye niyet edip
çarşıya çıkmak gibi bir terslik yapmamalıdır.
5. Niyet
yapabileceği şeyde olmalıdır.
Bu ölçüleri taşıyan bir
niyetle yapılan amel, Sünnete uygun bir amel ise veya mubahlardan bir mubah ise
sahibi için ecir kaynağı olur.
"Amel olmadan sözün yararı yoktur.
Niyet olmadan da sözün ve amelin yararı yoktur.
Sözün, amelin ve niyetin de sünnete uygun olmadıkça yararı yoktur."-Nureddin Yıldız-
"Amel olmadan sözün yararı yoktur.
Niyet olmadan da sözün ve amelin yararı yoktur.
Sözün, amelin ve niyetin de sünnete uygun olmadıkça yararı yoktur."-Nureddin Yıldız-
NASIL NİYET EDELİM?
* Mü’minin sıralaması şu şekilde olur; niyet, amel için şartları oluşturma ve amel.
*Sürekli her bir eylem için "Besmele" ile Allah’la bağlantı halinde olunmalıdır. Sürekli Cenab-ı Hakkı zikretmek, hatırda tutmak ve yaptığı her işi onun için yapmayı şuur haline getirmeye gayret gösterdikçe her dakika, her nefes, her adım, her yudum, her bakış, her tutuş ibadet haline gelmiş olur.
*Niyet edilerek yapılan işler
kolaylaşır. Çünkü Allah için yapılan işin yardımcısı Allah olur.
*Sünnet olan, kalben niyet etmektir.
İnsanın kalbinden geçeni melekler bile duymaz. Sadece Allah Teâlâ ve amele
niyetlenen bilir. Dil de kalbin tercümanıdır.
*Mübahları ibadete çevirmek niyet ile
mümkündür.İşte o zaman her anınız ve ameliniz ibadet hükmünde olur.
Amel ve Niyet / Beden ve Ruh
İslam âlimlerinden
İbni Hazm, amelleri bedene, niyeti de ruha benzetmektedir.Nasıl insanın ruhu
bedenden çıkınca ceset ayakta duramayan ve ürküten bir yığın haline geliyorsa,
niyetten yoksun ameller de bir yığın şeklinde kalmaktadır.
Gerçekte de bir işi
yapmakla mükellef olan bedenlerimiz değil,nefislerimizdir. Beden sadece
uygulama aracıdır.
İkinci bir şahsa
yapılan bir ödemenin zekât mı olduğu, yoksa hediyeden rüşvete kadar bir çok
çeşit arasındaki ayırımı “niyet” sağlamaktadır.
Bir niyetle cennetlik veya cehennemlik olmak mümkündür.
Mü’min olduğunu ispat için kelime-i şehadet söyleyen
cennete, iç âlemini gizlemek için söyleyen de münafıklık ettiği için cehenneme
girer. Söylenen aynı sözdür. Ancak söylemedeki niyet farkı birini cennete,
diğerini cehenneme götürmüştür.
İŞTE
NİYET
Geri kalışına üzülme! Mazeretin samimi mi,
ona bak!
Enes radıyallahu
anh şöyle dedi:
Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem ile Tebük Gazvesi’nden döndüğümüz sırada şöyle
buyurdu:
-“Medine’de bizden
geride kalan öyle kimseler vardır ki, bir dağ yoluna, bir vadiye girdiğimizde
onlar da bizimle yürüyormuş gibi sevap kazanırlar. Çünkü onları birtakım mâzeretleri
alıkoymuştur.”-Buhârî,
Cihad,35/2839-
Dünya hayatında, ebedî saadete bakan bütün kapıları açan niyet olduğu gibi,
ebedî hüsrânı hazırlayan da odur.
Hesap günü Cenâb-ı Hak, kulun amelinden önce içindeki niyetine bakacaktır
Hesap günü Cenâb-ı Hak, kulun amelinden önce içindeki niyetine bakacaktır
İki ana ilke işleri Allah’ın rızasına uygun amel haline getirir:
1. O işin Allah’ın dininine uygun olup
olmadığı,
2. O işi yapanın niyeti ve niyette ihlası.
Nureddin Yıldız
Hocaefendi'nin "Mü'min Kimliğimiz" kitabındaki “Niyette Çok İş Var” konusu
kaynak olarak kullanılmıştır.
Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder