12 Mayıs 2016 Perşembe

655.KALBE NAZAR

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

ALLAH-U TEALA'NIN GÖZÜ KALBİMİZDE

«İçinizdekileri gizleseniz de belli etseniz de Allah onu bilir ve bütün göklerde ve yerde ne varsa bilir. » -Âl-i İmrân Sûresi, 29-


Enes İbni Mâlik anlatıyor:
Ebû Hureyre radıyallahu anhtan rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:-

"Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize bakar." -Müslim.Birr,10/6542-

Gizlilik veya açıklık insanlar için söz konusudur. Allah Teâlâ, “Rab” olduğu için “Ekber” olduğu için insanların gözlerden uzakta gizlice yaptığı şeyleri bildiği gibi, kalplerinden geçen duygu ve düşünceleri de bilir. Bu nedenle mü’min; Rabbi’nin dinini kendine hayat haline getirirken; davranışlarını hatta gönlünden geçen duygularını bile kontrol etmelidir. 

Çünkü;

Mü'minlerin emîri Ebu Hafs Ömer ibni Hattab radıyallahu anh, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemi şöyle buyururken dinledim, dedi:

"Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah'a ve Resulu'ne varmak, onlara hicret etmekse eline geçecek sevap da Allah'a ve Resulu'ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir."-Buharî, Bed'ü'1-vahy l, İman 41; Müslim, İmaret 155.

* Allah sadece içini doldurmadan ağızdan çıkan sözlere değil yüreklerde tutuşan sevda ve samimiyete bakar.

*Niyet; bir işi yaparken Allah'ın rızasını kazanmayı ve emrini yerine getirmiş olmayı zihinde kararlaştırma isteğidir. 

*Niyet, Allah Teâlâ’nın rahmetinin tecellilerindendir ve insanın sonsuz hayatının akıbetini belirler niteliktedir.

*Niyetin en büyük düşmanı riyadır. Allah için yapılan bir işte kulların ne diyeceğinin itibara alınmasıdır riya. Niyete riya bulaştığında, bulaştığı kadar ibadeti eritir.

*Mü’min imtihan yolculuğunda önüne çıkacak hedeflerini küçülten, moral kıran her ne engel varsa niyetiyle bunların üstesinden gelmelidir. Zira verilen kararlar, zihinlerde planlanan hedefler ve bunlar için tutuşan bir kalp Allah katındaki değeri belirler. Başarı Allah Teâlâ’nın elindedir. Müslüman’ın görevi bu hedef ve kararları için heyecanı diri tutarak ve ümitsizliğe düşmeden gayret etmektir.


Ebü’l-Abbâs Abdullah İbni Abbâs İbni Abdülmuttalib radıyallahu anhumadan nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah Teâlâ’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurdu:

 Allah Teâlâ iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı:
 Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa Cenâb-ı Hak bunu yapılmış mükemmel bir iyilik olarak kaydeder.
 Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazar.
 Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse Cenâb-ı Hak bunu mükemmel bir iyilik olarak kaydeder.
 Şayet insan bir kötülük yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar.”-Buhari, Rikak, 31/6491;Müslim,338

Hadisten Süzülenler:
-İyilikle kötülüğün ikisi de kalple alakalı ameller olduğu hâlde kötülük katlanmayıp sadece iyiliğin katlanması, Allah Teâlâ’nın kullarına olan büyük lütuf ve ihsanıdır.

- Mü’mine düşen bunca müjdeden sonra gayret etmektir.

 “Gerçek Bir Niyet”
1.  Niyet Müslümanla ilgilidir.Kâfirin ne niyeti ne de ameli muteberdir.
2.  Mümeyyiz olmalıdır. Küçük çocuk olmamalıdır.
3.  Niyet ettiği şeyle ilgili bilgisi olmalıdır.
4.  Niyetin sahibi, niyet ettiği şeyin tersini yapmamalıdır.Camiye gitmeye niyet edip çarşıya çıkmak gibi bir terslik yapmamalıdır.
5.  Niyet yapabileceği şeyde olmalıdır.

Bu ölçüleri taşıyan bir niyetle yapılan amel, Sünnete uygun bir amel ise veya mubahlardan bir mubah ise sahibi için ecir kaynağı olur.

"Amel olmadan sözün yararı yoktur.
Niyet olmadan da sözün ve amelin yararı yoktur.
Sözün, amelin ve niyetin de sünnete uygun olmadıkça yararı yoktur."
-Nureddin Yıldız-


NASIL NİYET EDELİM?

* Mü’minin sıralaması şu şekilde olur; niyet, amel için şartları oluşturma ve amel.

*Sürekli her bir eylem için "Besmele" ile Allah’la bağlantı halinde olunmalıdır. Sürekli Cenab-ı Hakkı zikretmek, hatırda tutmak ve yaptığı her işi onun için yapmayı şuur haline getirmeye gayret gösterdikçe her dakika, her nefes, her adım, her yudum, her bakış, her tutuş ibadet haline gelmiş olur. 

*Niyet edilerek yapılan işler kolaylaşır. Çünkü Allah için yapılan işin yardımcısı Allah olur. 

*Sünnet olan, kalben niyet etmektir. İnsanın kalbinden geçeni melekler bile duymaz. Sadece Allah Teâlâ ve amele niyetlenen bilir. Dil de kalbin tercümanıdır.

*Mübahları ibadete çevirmek niyet ile mümkündür.İşte o zaman her anınız ve ameliniz ibadet hükmünde olur.

Amel ve Niyet / Beden ve Ruh

İslam âlimlerinden İbni Hazm, amelleri bedene, niyeti de ruha benzetmektedir.Nasıl insanın ruhu bedenden çıkınca ceset ayakta duramayan ve ürküten bir yığın haline geliyorsa, niyetten yoksun ameller de bir yığın şeklinde kalmaktadır.
Gerçekte de bir işi yapmakla mükellef olan bedenlerimiz değil,nefislerimizdir. Beden sadece uygulama aracıdır.

İkinci bir şahsa yapılan bir ödemenin zekât mı olduğu, yoksa hediyeden rüşvete kadar bir çok çeşit arasındaki ayırımı “niyet” sağlamaktadır.

Bir niyetle cennetlik veya cehennemlik olmak mümkündür.

 Mü’min olduğunu ispat için kelime-i şehadet söyleyen cennete, iç âlemini gizlemek için söyleyen de münafıklık ettiği için cehenneme girer. Söylenen aynı sözdür. Ancak söylemedeki niyet farkı birini cennete, diğerini cehenneme götürmüştür.

 İŞTE NİYET
Geri kalışına üzülme! Mazeretin samimi mi, ona bak!

Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile Tebük Gazvesi’nden döndüğümüz sırada şöyle buyurdu:

-“Medine’de bizden geride kalan öyle kimseler vardır ki, bir dağ yoluna, bir vadiye girdiğimizde onlar da bizimle yürüyormuş gibi sevap kazanırlar. Çünkü onları birtakım mâzeretleri alıkoymuştur.”-Buhârî, Cihad,35/2839-
  
Dünya hayatında, ebedî saadete bakan bütün kapıları açan niyet olduğu gibi, ebedî hüsrânı hazırlayan da odur.

Hesap günü Cenâb-ı Hak, kulun amelinden önce içindeki niyetine bakacaktır

İki ana ilke işleri Allah’ın rızasına uygun amel haline getirir:
1.  O işin Allah’ın dininine uygun olup olmadığı,
2.  O işi yapanın niyeti ve niyette ihlası.

Nureddin Yıldız Hocaefendi'nin "Mü'min Kimliğimiz" kitabındaki “Niyette Çok İş Var” konusu kaynak olarak kullanılmıştır.

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR 

Hiç yorum yok: