Dua dini rasyonalizmin ve pozitivizmin üzerine çıkaran yegâne kanaldır. Aklın ve bilimin yapamadığını yapma, ulaşamadığına ulaşmadır.Din ancak dua ile sadece Allah'a has kılınmış olur.
Dua bilinen sebepleri aşma, Allah'tan adeta sebepler üstü yeni sebepler yaratmasını istemedir. O'nun her an bir iş gördüğüne, her an yaratmakta olduğuna inanmadır. O'nun kendi yarattığı kanunlara mecbur olmadığını, yeni kanunlar yaratabileceğini, isterse ateşi bile serinlik yapabileceğini itiraftır...
...Allah'a O'nun farklı isimleriyle dua etmenin kabulde etkili olmasının bir sebebi de, Allahualem, O'nun kendisinin iyi tanınmasını ödüllendirmesidir. Çünkü Allah ancak isimlerini ve onların anlamlarını bilmekle doğru tanınmış olur. Yoksa Allah, insanlardaki gururlanma duygusuna benzer bir şekilde kendisinin üstün özellikleriyle övülmesinden hoşlanıyor olamaz. Aksine arşının, ilminin, mağfiretinin, kudretinin iyi derecede bilinerek onlarla dua edilmesi, dua edenin Allah'ı olduğu gibi tanıdığının ve şirkten uzaklaştığının delili olmakla mükâfatın hak edilmesi anlamına gelir...
...Esma ile dua etmemizin istenmesi, duanın Allah'ı anmakla, zikirle, tespih ve tazimle de olabileceğini gösterir. Bunun için duayı; tazim duası ve talep duası diye ikiye ayırırlar...
... ibadetler de aynı zamanda birer duadırlar. Resulüllah'tan cennete girmesi için dua isteyen birisine o, “ben sana dua edeyim ama sen de çok secde ederek, yani namaz kılarak bana yardımcı ol” buyurmuştu. Yine bunun için ayeti kerimede “Allah'tan sabırla ve namazla yardım dileyin” denmektedir. Demek ki, Allah'tan bir şey bekleyerek sabretmek ve namaz kılmak bile başlı başına bir duadır. Kul Allah'ın istediklerini yerine getirecek ki, Allah da onun istediklerine cevap versin. Yoksa insan, Allah'ım ben sana isyan ediyorum ama sen bana ver deme küstahlığına düşmüş olur. O “siz beni hatırlayın ki, ben de sizi hatırlayım, siz ahdinizi yerine getirin ki, ben de ahdimi yerine getireyim, siz bana yardım edin ki, ben de size yardım edeyim” buyurmuyor mu?
... Resulüllah (sa) bazı zikirlerde ve tespihlerde ve de muhtemelen çoğu zaman çokluktan kinaye olarak bazı sayılar vermiştir. Ama Allah'a isimleriyle dua ederken falan ismini şu kadar, filan ismini bu kadar tekrarlarsanız şöyle olur böyle olur gibi açıklamaların İslam'da bir yerinin bulunmadığı ve bunun meşru olmadığı kanaatindeyim. Çünkü bu durum nihayet her bir ismin harflerinin Ebced Hesabıyla sayıya dökülmesinden ibarettir ve Ebced Hesabının İslam'a Yahudi Hurufiliğinden geldiğini daha önce birkaç yazıyla anlatmıştık. Dolayısıyla böyle düşünmenin bir zan ve vehimden ibaret olduğunu sanıyorum. Allah (cc) ise, “zan hakikat adına hiçbir şey ifade etmez” buyurur.
Yazının tamamı için:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder