15 Nisan 2016 Cuma

641.İslam akıl dini midir?-Faruk Beşer


Okumanızı tavsiye ederim:

Halk arasında çokça duyduğumuz sözlerdendir; "Dinimiz akıl dinidir, mantık dinidir, aklına sor doğruyu bul" derler.

Bu yargının akla getirdiği ihtimaller şunlardır:

Bir; ..

İki; dinin kaynağı Allah"tır ama dini olanı belirlemede aklın büyük yeri ve fonksiyonu vardır, hangi hareketin din olduğunu anlamak için aklına sorarsın ve aklın ne diyorsa onu yaparsın. İşte din odur. Böyle bir anlayış tabii ki, sakattır ve son tahlilde akılperestliğe, yani şirke götürür.

Aslında böyle bir anlayış kendi içinde de tutarsızdır. Bir konuda dini olanı belirleyecek akıl kimin aklı olacaktır? Herkes farklı bir akli çıkarımda bulunursa hangisini esas almak gerekir? Yoksa herkesin dini herkesin kendi aklına göre mi belirlenmiş olacaktır? O takdirde tamamen göreceli ve hiçbir sabitesi olmayan fikirler karması nasıl olup ta din olacaktır. Kaldı ki, herkesin aklı da yaşıyla, bilgisiyle ve tecrübesiyle değiştiğine göre kişinin hangi dönemdeki aklı kendi dini olacaktır?

O halde bu ihtimal kastedilir ama sakattır ve din, bu anlamda da akıl dini olamaz. Çünkü bu da şirkten başka bir şey değildir.

Üç; ...


Dört; ...

Bir beşinci ihtimalden daha söz edilebilir:...

Ama İslam"ın oldum olası akıl dini olduğunu söylemek elbette doğru değildir, hatalıdır.


...Oysa emir ve yasakların illetleri (müessir sebepleri) ve hikmetleri vardır. Hikmetler çoktur, değişkendir, objektif değildir. Onun için hükmü belirleyen hikmetler değildir, illettir.

Salt ibadetlerde illet aranmaz, onun yerine sebepten söz edilir ve böyle konularda sebep-hüküm ilişkisini akıl kavrayamaz.

Oysa illet-hüküm ilişkisini akıl kavrayabilir. İçtihat, aklın illeti kavradığı konularda yapılır.

İlleti bizzat nas söyler, ya da ne olduğu konusunda icma/ittifak olursa o zaman "illet varsa hüküm vardır, illet yoksa hüküm yoktur" diyebilirsiniz...


Hiç yorum yok: