4 Ocak 2015 Pazar

416.HZ.İDRİS(Aleyhisselam)

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Peygamberliği:
İdris Peygamber, Hz. Şit’in torunlarındandır. Şeceresi, beş nesilde Hz. Şite dayanır.

İdris (a.s.)ın, İbranice Tevrattaki ismi Henuh veya Uhnuh’dur. Hz. Idris, Hz. Şitten sonra peygamber olarak gönderilmiştir. Hz. İdris’e otuz sayfalık bir Suhuf indirilmiş, O da bu suhufta hakikatları okuyup anlatarak kavmini hakka ve hidayete davet etmiştir. Fakat insanların çoğu onu dinlememiş, ancak, pek az kimse iman ve itaat etmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de İdris (a.s.)ın ismi dört ayette zikredilmektedir. Bunlardan ilk ikisi, peygamberliğini, doğruluğunu ve yüce bir mertebeye yükseltildiğini; öteki ikisi de, sabrını, kavuştuğu rahmet ve iyiliği açıklamaktadır.

İdris Peygamberin kavmi ile olan tevhid mücadelesi ve kavminin durumu hakkında, bunların haricinde, teferruatlı, sahih bîr malûmata sahip değiliz. Bazı rivayetler varsa bile, bunlar da İsrailiyat ve hurafelerden salim değildir.


Terzilerin Piri İdris Peygamber
Rivayete göre yeryüzünde ilk defa kalemle yazı yazan Hazreti İdris Peygamber (a.s.)dır. Bundan başka, İdris Peygamber’e gelinceye kadar, insanların sırtlarına post ve deri giydikleri, iğne ile dikilen elbiselerin giyimine ilk defa Hazreti İdris ile başlandığı da rivayetler arasındadır. 

Bunun içindir ki, “Terziler İdris Aleyhisselâmı kendilerine pîr kabul etmişlerdir.” Zaten Cenab-ı Hak, Peygamberleri insanlara manevî yönden birer imam olarak gönderdiği gibi, maddi terakkileri için de önder tayin etmiştir.

Bütün dinlerde peygamberlere mutlak olarak tabi olma emri vardır. Peygamberlerin manevi kemalatları ve ettikleri nasihat, insanların manevi hayatlarını tanzim ettiği gibi, mucizeleri de, peygamberliklerini münkirlere tasdik ettirmek gayesinin yanı sıra, geleceğin insanlarını onların benzerlerine yetişmeye ve taklitlerini yapmaya bir teşvik manasını da taşımaktadır. Hattâ denilebilir ki, manevi kemalat gibi maddi terakkileri ve harikaları dahi, en evvel mucize eli insanlığa hediye etmiştir. Meselâ; Hazret-i Nuh’un bir mucizesi olan gemisi ve Hazret-i Yusuf’un bir mucizesi olan saati, Hazret-i Davud’un bir mucizesi olan demiri ısıtmadan hamur gibi yumuşatması ve eritmesi.

İşte bütün bunlar, en evvel peygamberlerin mucizeleri eliyle insanlığa hediye edilmiştir. Sanatkârların çoğunun, sanatlarında bir peygamberi pir edinmelerinin sebebi de budur. Meselâ gemiciler, Hazret-i Nuh’u, saatçiler Hazret-i Yusuf’u, terziler de Hazret-i İdris’i pîr kabul ederler.

Hazret-i İdris Peygamber ‘in Semaya Çekilmesi

İdris Aleyhisselâm’ın, Hazret-i Âdem’le, Hazret-i Şit gibi yeryüzünde vefat ettiği sabit değildir. Meryem Sûresinin, “Biz O’nu yüksek bir mekâna kaldırdık.” mealindeki ayet-i kerimesini tefsir eden müfessirler, İdris aleyhisselâmın, Hazret-i İsa gibi semaya çekildiğini ifade etmişlerdir. Resûlullâh (a.s.m) efendimiz de miraç gecesinde Hazret-i İdris’i dördüncü kat semada gördüklerini bir hadis-i şeriflerinde beyan buyurmuşlardır.

“peygamberler tarihi” ansiklopedisi

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"



Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: