“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim”
Bismillahirrahmanirrahim
Kur’anda, (Yalnız Allah’a itaat edin) denmiyor, Resulüne itaati de şart koşuyor:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Al-i İmran 32]
(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden[Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]
(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.)[Ahzab 36]
(Resulullahta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.)[Ahzab 21]
Allahü teâlâ, Resulünü kendi ile beraber bildirirken şu âyetlerde de sadece Resulünü bildiriyor:
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(İhtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.) [Nisa 65]
Peygamber efendimizin Kur’an dışındaki, dini hükümlere ait bütün emir ve yasaklardaki sözleri de, vahye dayanır. Bir âyet meali şöyledir:
(Resulüm, kendi arzusu ile konuşmaz. Onun [dini hükümlere ait her] sözü vahiydir.) [Necm 3, 4]
Peygamberimizin sav dini emir ve yasaklarda hüküm bildiren her sözünün vahiyle olduğuna birkaç örnek verelim inşallah::
1. Bir âyet meali:
(Hani, Allah size, iki taifeden [Kervan veya Kureyş ordusundan]birinin sizin olacağını vaat etmişti. Siz de kuvvetsiz olanın[kervanın] sizin olmasını istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı yıkmak için, Allah hakkı ortaya koymak ve [Kureyş ordusunu yok edip] kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu.) [Enfal 7]
Kervan kaçarak kurtuldu. Fakat Kureyş ordusu daha kalabalık olmasına rağmen Bedir’de yenildi. Allahü teâlâ daha önce bunu bildirdiğini söylüyor. Halbuki daha önce böyle bir şey söylediği Kur’an-ı kerimde yok. Demek ki, Peygamber efendimize vahiy ile bildirdi.
2. Bir âyet meali de şöyle:
(Hani siz Rabbinizden yardım istemiştiniz de, O da, “Ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim” diyerek bu duanızı kabul etmişti.) [Enfal 9]
Allahü teâlâ, (Bin melekle size yardım edeceğim) dediğini bildiriyor. Bunu Kur’an-ı kerimde daha önce bildirmediğine göre, Kur’andan ayrı olarak Resulullaha vahiy ile bildirdiği ortaya çıkıyor.
3. Peygamber efendimiz sav Hazret-i Hafsa’ya ra gizlice bir söz söylemişti. Tefsirlerde bu gizli sözün Hazret-i Ebu Bekir’in ra halife olacağına dair olduğu bildiriliyor. O da, bunu, mahzur yok diye Hazret-i Âişe’ye ra anlattı. Allahü teâlâ da bunu Resulüne bildirdi. İşte âyet-i kerime meali:
(Peygamber sav , hanımlarından birine [Hazret-i Hafsa’ya ra] gizlice bir söz söylemişti. O, bunu [Hazret-i Âişe’ye ra ] haber verince, Allah da cc Resulüne durumu bildirdi, o da bir kısmını açıkladı, bir kısmını da söylemedi. Hanımı [Hafsa], “Bunu sana kim haber verdi?” dedi, o da, “Bana, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi” dedi.) [Tahrim 3]
Allahü teâlâ, Hazret-i Hafsa’nın sözünü Resulüne bildirdiğini söylüyor. Ama bu Kur’anda yok. Demek ki, Allahü teâlâ, Kur’andan başka da, Resulüne vahiy ile bildiriyor.
4. Bir âyet meali de şöyle:
(Siz [Hayber’den gelen] ganimetleri almak için giderken,[Hudeybiye seferinden] geri bırakılanlar, «Biz de sizin arkanızdan gelelim» diyecekler. Onlar [böyle söylemekle] Allah’ın cc [Hudeybiye seferine katılmayan bedevileri, bundan böyle başka bir sefere çıkarma] emrini değiştirmelerini isterler. De ki: «Bizim arkamıza asla gelemezsiniz. Allah cc , daha önce böyle buyurdu.» Bunun üzerine de «Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz» diyeceklerdir. Halbuki onlar pek az söz anlayan kimselerdir.) [Fetih 15]
Burada Bedevilerin Hayber savaşına katılmalarının yasaklandığı, bu savaşa sadece Hudeybiye’de bulunanların katılacağı, bunun da, Resulullaha daha önce bildirildiği belirtiliyor. Kur’anda bunu bildiren bir âyet yoktur. Bu da gösteriyor ki, Resulullaha Kur’an harici vahiy de gelmektedir.
Kur’an-ı kerimde hikmet ile ilgili bir çok âyet vardır. Bir tanesinin meali şöyledir:
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bakara 151]
İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78)
Sünnetler de, Kur’an-ı kerim gibi vahiy iledir. Dinimizdeki dört delilin ikincisidir.
Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir.) [Darimi]
(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]
(Ben size ancak Allahü teâlânın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum.) [Taberani]
Konuya devam edeceğim inşallah.
Dinimiz İslam'dan faydalanılmıştır.
“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim”
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR