Gayr-i müslimlerin cenazeleri ile ilgili profesyonel hizmetler konusundaki sorularınızın kısa cevapları şöyledir:
Müslüman olsun gayr-i müslim olsun bir cenaze ile ilgili hizmetleri ikiye ayırmak gerekir:
a) Yıkamak, kefenlemek, namazını kılmak veya ayinini yapmak, kabre taşmak, kabirde gerekli bulunan dini merasim ve duayı yapmak gibi ya sırf ibadet veya ibadetle karışık olan, ibadet tarafı da bulunan işlemler.
b) Kabri kazmak, tabutu hazırlamak, cenaze için gerekli olan malzemeyi temin etmek (üretmek, alıp satmak, taşımak, uygulamak vb.) gibi ibadetle ilgisi bulunmayan hizmetler ve işler.
Bunlardan birincisini, kaide olarak her ölünün kendi dininden olanlar maddi bir karşılık beklemeden yapmalıdırlar. Bu hizmetleri bedelsiz yapanlar bulunmadığında, ücret karşılığında veya ücretli ve maaşlı kimselerin yapmaları da caiz görülmüştür.
İkinci kısma giren hizmetler ve işlerin ibadetle, ayinle ilgisi bulunmadığı için ücretle yapılması, bedel karşılığında alınıp satılması, farklı dinlerde olan kişiler tarafından yapılması sakıncalı değildir.
Yurtdışında çalışan müslümanların, müslüman olmayan ölülerle ilgili ibadet ve ayine katılma dışında kalan cenaze hizmetlerini yapmaları ve bundan dolayı ücret almaları caizdir; tıpkı ölmeden önce gayr-i müslimlere yapılan ücretli, bedelli hizmetler ve işler gibi. Bunlar içinde sakıncalı olanlar, dinimizin özellikle yasakladığı işlemlerdir; bu yüzden mesela bir gayr-i müslim, öldükten sonra cesedinin parçalanmasını veya yakılmasını istese müslüman bunu yapamaz; çünkü İslam her iki işlemi de yasaklamıştır, ancak parçalanmış veya yakılmış bir cesedi derleyip toparlamak, istenilen yere taşmak vb. işler sakıncalı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder