Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.
7. BÖLÜM TEYEMMÜM
4. Teyemmüm Alan Eline Üfler Mi?
338- Saîd İbn Abdirrahman İbn Ebzâ babasının şöyle dediğini nakletmiştir
"Adamın biri Hz. Ömer'e gelip 'Ben cünüp oldum, ama su bulamıyorum" dedi. Bunun üzerine Ammâr İbn Yâsir Hz. Ömer'e şöyle dedi: Hatırlar mısın, bir defasında seninle birlikte bir seferdeydik. Sen namaz kılmamıştın. Ben ise, toprak üstünde yuvarlanarak debelenip namaz kılmıştım. Sonra bu olayı Hz. Peygamber'e Sallallahü Aleyhi ve Sellem anlatmıştım. O da 'Şöyle yapman yeterliydi" buyurmuştu ve ellerini yere vurduktan sonra onlara üflemişti. Daha sonra ise elinin iç kısmıyla yüzünü ve tüm elini meshetmişti. [Hadisin geçtiği diğer yerler:339,341,342,343,345,346,347]
Açıklama
(Teyemmüm Alan Eline Üfler mi?): İmam Buhârî'nin bâb başlığını soru cümlesi şeklinde koyması, bu konuda farklı ihtimallerin bulunduğuna dikkat çekmek istemesinden ileri gelir. Nitekim o, âdeti gereği ihtimalli konularda bu şekilde hareket eder.
Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem eline üflemesi, birkaç nedene dayanabilir. Mesela eline bulaşan bir şeyin mübarek yüzüne temas etmesinden çekindiği için üflemiş olabilir. Ya da, eline çok miktarda toprak bulaşmıştır, yüzünün toz-toprak içinde kalmaması için üflemiştir. Yahut teşrî' ile ilgili bir meseleyi açıklamak için üflemiş olabilir. Nitekim toprak olmadan da teyemmüm yapılabileceği görüşünde olanlar bu hadise tutunmuştur. Onlara göre teyemmümde şart olan vurmaktır.
Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem üflemesi, bütün bu anlatılan manalara gelme ihtimalini taşıdığı için İmam Buharı, araştırmacıların bu konunun geniş olduğunu bilmesi için soru cümlesi şeklinde bab başlığı koymayı tercih etmiştir.
(debelenip): Öyle görünüyor ki Ammâr, bu konuda kıyas yapmıştır. Şöyle ki, abdest yerine geçen teyemmümün abdest şeklinde alındığına bakarak, boy abdestinin yerini alacak teyemmümün de gusül gibi olması gerektiğini düşünmüştür.
Bu Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
1-Sahabe Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem döneminde ictihad etmiştir.
2- Bütün gayretini sarfettikten sonra hata etse bile müctehid kınanamaz.
3- İçtihadına göre amel edenlerin, içtihadı hatalı çıkınca önceki amelini tekrar yapmasına gerek yoktur.
4- Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem Hz. Ömer'e namazını kaza etmesini emretmemesi, su ve teyemmüm yapabileceği temiz toprak bulamayan kimsenin namaz kılmayacağı ve sonra namazını kaza etmeyeceğini savunanlar için bir delil teşkil eder.
(sana yeterdi): Bu lafız, teyemmümün farzlarının, bu hadiste açıklanan hususlar olduğunu gösterir. Eğer emir sigasıyla bu hususlara bir ilave olmuşsa, bu durumda nesih gerçekleşmiş demektir. Dolayısıyla yeni hükmün kabulü gerekir. Ancak fiil yoluyla bir ilave söz konusu olmuşsa, bu durumda yenilikler, teyemmümün daha mükemmel yapılmasına yönelik olarak değerlendirilir. Delil bakımından ortaya çıkan en güçlü tablo budur.
(onlara üflemişti): Bu rivayette üflemenin hafif olduğuna bir işaret vardır. Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem ellerine üflemesinden bir takım sonuçlar çıkarılmıştır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür;
1- Teyemmüm alırken az toprak kullanmak müstehaptır.
2- Teyemmümde organlar tekrar meshedilmez. Çünkü tekrarda toprağın az kullanımı söz konusu değildir.
3- Abdest alırken başını meshetmek yerine yıkayan kimse farzı yerine getirmiş demektir. Çünkü Ammar, teyemmüm almak için toprakta yuvarlanarak debelenmiş, bu fiili teyemmümün yerine geçmiştir. Ayrıca buradan hareketle teyemmüm alırken yere ikiden fazla vurmanın caiz olduğu sonucuna varılır.
4- Cünüplükten dolayı teyemmüm alınınca, organları sırayla meshetmek gerekmez.
Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder