12 Eylül 2019 Perşembe

HZ. ZEKERİYA (as) HAYATI



Zekeriyyâ kelimesinin aslı İbrânîce Zekarya’dır ve “Yahve hatırlar” anlamına gelir. İslâmî kaynaklarda da kelimenin İbrânîce olduğu ve Zekeriyyü, Zekeriyyâ şeklinde telaffuz edildiği belirtilmektedir (İbn Düreyd, II, 324; Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī, s. 349; Jeffery, s. 151).

Benî İsrâîl peygamberidir. Soyu, Süleyman -aleyhisselâm-’a ulaşır. Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’da Tevrât yazar ve kur­ban kesmeyi idâre ederdi. Mûsâ -aleyhisselâm-’ın dînini kuvvet­lendirirdi. Marangozluk yapar, el emeği ile geçinirdi. Kavmi tara­fından şehîd edilmiş olup türbesi Halep’tedir.

ALLAH’TAN (C.C) PEYGAMBER İSTEDİLER

Zekeriyyâ -aleyhisselâm- zamanında Şam ve Kudüs, Batlamyusçular’ın elindeydi. Bunlar, Beyt-i Makdis’e hürmet eder­ler ve İsrâîloğulları’nı hoş tutarlardı. Bu kavmin uluları, ibâdethâneden hiç dışarıya çıkmazdı. Beyt-i Makdis’te gece-gündüz ibâ­det ederlerdi. O zamanlar İsrâîloğulları arasında bir peygamber yoktu. Kendilerine bir peygamber göndermesi için Allâh’a ilticâ ettiler.

Nihayet Zekeriyyâ -aleyhisselâm- Allâh -celle celâlühû- ta­rafından peygamber olarak gönderildi.

Beyt-i Makdis’te dört yüz âzadlı âbid ibâdet etmekteydi. Âzadlı bir kişi, Allâh katında mûteber olmak isterse, hanımı hâ­mile olunca:

“–Yâ Rabbî! Oğlum olursa, onu sana ibâdet için Beyt-i Makdis’e nezir (adak) olarak adadım.” derdi.

Bu şekilde erkek çocuklar mutlakâ Beyt-i Makdis’e adanırdı. Bu âdet, Mûsâ -aleyhisselâm- zamanından kalmıştı. Allâh -celle celâlühû-, Mûsâ -aleyhisselâm-’a buyurmuştur:

“–Ey Mûsâ! Ben, kullarımdan o kişiyi severim ki, gençlik za­manından ihtiyarlık hâline kadar ömrünü ibâdetle geçirmiştir. Gençliğinde günah işlememiş ve gönlünü yalnızca bana bağla­yarak benim sevgimi kazanmıştır.”

HZ. ZEKERİYA’NIN (A.S) KÜNYESİ

Zekeriyyâ -aleyhisselâm-, Süleyman -aleyhisselâm-’ın so­yundan olan Elisa ile evlendi. Elisa, Meryem’in annesi olan Hunne’nin kızkardeşidir. Hunne’nin kocası, İmrân’dır.

Zekeriyyâ -aleyhisselâm- ile Elisa’dan Yahyâ -aleyhisselâm- doğmuştur.

HZ. ZEKERİYA’NIN (A.S) KUR’AN’DA GEÇEN ÖZELLİĞİ

Hz. Zekeriyyâ’nın Kur’an’da anılan bir başka özelliği de annesi tarafından mâbede adanan Hz. Meryem’in himayesini üzerine almış olmasıdır. Hz. Meryem’in mâbedde kimin himayesinde kalacağı hususunda İmrân ailesi arasında kura çekilince kura Hz. Zekeriyyâ’ya çıkar. Rivayete göre Hz. Meryem’in korunmasını üstlendikten sonra Hz. Zekeriyyâ mâbedde Hz. Meryem’e tahsis ettiği dua odasına (mihrab) her çıkışında onun yanında taze meyveler bulur. Bazı rivayetlere göre taze meyvelerden maksat onun kışın yaz meyvelerini, yazın da kış meyvelerini bulmasıdır. Meryem’e Allah tarafından meyveler ihsan edildiği bilgisine yer verilen rivayetlerde bu durumun Zekeriyyâ’yı, Allah’ın tıpkı Meryem’e mevsim dışı meyveler ihsan etmesi gibi yaşlanmış bedenlerinde bir çocuk üretebileceği düşüncesine sevkettiği ve bunun için Allah’a dua ettiği belirtilir.

Kur’ân-ı Kerîm’de adı altı yerde geçen Zekeriyyâ (Âl-i İmrân 3/37, 38; el-En‘âm 6/85; Meryem 19/2, 7; el-Enbiyâ 21/89) duası kabul edilen, hayırlı işlere koşan (el-Enbiyâ 21/90), namaz kılan (Âl-i İmrân 3/39), Meryem’i himaye eden (Âl-i İmrân 3/37) bir kişi ve Allah’ın kulu olarak (Meryem 19/2) anlatılmaktadır (Fîrûzâbâdî, VI, 92-93). Kaynaklarda Zekeriyyâ’nın Dâvûd ve Süleyman soyundan geldiği zikredilmektedir.

HZ. ZEKERİYA’NIN DUASI


Hz. Zekeriya’nın (a.s.) Kur’an-ı Kerim’de geçen duası…

Zekeriya (a.s.), Allah’a dua edip kendisine çocuk ihsan etmesini istemişti:

وَزَكَرِيَّا إِذْ نَادَى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْدًا وَأَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ

“(Ey Peygamberim!) Zekeriya’yı da (an). O, Rabbine; ‘Rabbim! Beni tek (yalnız başıma çocuksuz) bırakma. Sen, vârislerin en hayırlısısın (her şeyim sana kalacaktır)’ diye dua etmişti.” (Enbiyâ, 21/89)

Yüce Allah, Zekeriya Peygamberin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir:

فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَوَهَبْنَا لَهُ يَحْيَى وَأَصْلَحْنَا لَهُ زَوْجَهُ إِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعِينَ

“Onun duasını da kabul buyurduk ve ona Yahyâ’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik (çocuk doğurmağa elverişli bir hâle getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.” (Enbiyâ, 21/90)

HZ. ZEKERİYA ŞEHİT EDİLDİ

İslâmî kaynaklarda onun tıpkı oğlu Yahyâ gibi şehid edildiği belirtilmektedir.

Bir hadiste marangozluk yaptığı bildirilen Zekeriyyâ’nın (Müsned, II, 296; Müslim, “Feżâǿil”, 169) vefatıyla ilgili hıristiyan kaynaklarında bilgi yoktur; İslâmî kaynaklarda ise onun tıpkı oğlu Yahyâ gibi şehid edildiği belirtilmektedir. Buna göre Yahyâ’nın Büyük Herod tarafından idam edilmesinden sonra yaşadığı bölgeden kaçan Zekeriyyâ yarılmış bir ağacın kovuğunda saklanmış, ancak şeytan onun elbisesinin bir kenarını dışarıda bırakmış, daha sonra düşmanlarına haber vermiş, onlar da ağacı keserek ikiye bölmüş, böylece Zekeriyyâ şehid edilmiştir (Sa‘lebî, s. 238-239). Türbesinin Halep Ulucamii bitişiğinde olduğu rivayet edilmektedir (DİA, XV, 248-249).

Türbesinin Halep Ulucamii bitişiğinde olduğu rivayet edilmektedir (DİA, XV, 248-249). (Vefatı Kaynak:Türkiye Diyanet Vakfı -İSAM)
http://www.islamveihsan.com/hz-zekeriya-kimdir-hz-zekeriya-hayati.html

Hiç yorum yok: