5 Eylül 2018 Çarşamba

Yeni doğan bebeğe yapılması gereken sünnetler nelerdir?

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

Bu safha, doğumla başlayıp tam iki sene devam eder. Müslüman anne-babaların, dünyaya gelen çocuklarını, Sünnet’e uygun olarak yetiştirmek istemeleri, onların en güzel dilekleridir. İleride pişman olmayacağımız, iftihar edeceğimiz evlâtlara sahip olmak istiyorsak, “İşi, daha en başından sıkı tutmalı!” kanaatindeyiz. Temelde hata yapmayalım ki, hayırlı neticeler alınabilsin. Temeli sağlam bir bina yıkılmaz!

İLK LİBAS

Bebeğin doğduğu gün ona giydirilen ilk kıyâfetin (zıbın, kundak, göbek bağı vb.) beyaz olması isabetlidir. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kızı Hazret-i Fâtıma’nın doğumunda hazır bulunan Sevde binti Misrah, bebeği, sarı bir kundağa sarar. Az sonra gelen Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu duruma müdahale eder; sarı bezi atıp, beyaz bir beze sarar.[
Alî el-Müttakî, Kenzü’l Ummâl, Hadis No: 16, 261, 62.] Bizzat kendi kızı için yaptığı bu uygulama, yeni doğan yavrunun tertemiz beyazlar içinde olmasını arzulaması, bizlere de güzel bir misal teşkil eder.

Ezan ve kamet çocuğa yapılan ilk iman telkinidir 

Bundan murat; yeni doğan bebeğin sağ kulağına ezân okunması, sol kulağına ise kamet getirilmesidir.[ Tirmizî, Edeb, 17, Hadis No: 15, 229.]

Ezan ve kamet çocuğa yapılan ilk iman telkinidir
Hz. Hasan dünyaya gelince Peygamberi Efendimiz (asm) onun sağ kulağına ezan okumuştur.
Hz. Hüseyin’in rivayetine göre ise Peygamberimiz (asm) bu adetlerinin hikmeti hususunda da şöyle buyurmuşlardır:

“Kimin bir çocuğu olur da, sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okursa, o çocuğa ümmü sıbyan hastalığı zarar vermez (cin zarar vermez).” Çünkü ezanın mana ve muhtevasında tekbir, tevhit, nübüvvet ve namaz gibi dinin esasları bulunmaktadır.

Çocuğa güzel isim vermek çocuğun babası üzerindeki haklarındandır 

Peygamber Efendimiz (asm) “Çocuğa güzel isim vermek, dinini öğretmek ve vakti gelince evlendirmek, evladın babası üzerindeki haklarındandır.”
“Kıyamet günününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyle ise isimlerinizi güzel koyun.” buyurmuştur.
Çocuklarımıza “güzel mânâlara” delâlet eden isimler vermemiz sünneti ihya açısından önemlidir. Peygamber Efendimiz'in (asm) isimleri, sair peygamberlerin isimleri ve güzel mânâlar ifade eden isimler verilebilir. Çirkin mânâlara delâlet eden isimler verilmez. Hatta güzel isim koymayı tavsiye eden Peygamber Efendimiz'in (asm) kötü anlamlı veya yanlış anlaşılabilecek isimleri de daha güzelleriyle değiştirdiği rivayet edilir.
Ayrıca çocuğun isminin doğduğu günün akşamında verilmesi tavsiye edilmektedir; fakat yedinci güne kadar da ertelenebilir.

Dua ve ziyafet

Hz. Aişe (ra) validemizin rivayetine göre, yeni doğan çocuklar getirildiğinde Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) onlara hayır ve bereket duasında bulunurlardı. Peygamberimiz (asm) elini yeni doğan bebeğin başına koyarak dua ederdi. Çocuğun doğumundan sonra ziyafet vermek bu duanın toplu yapılması için olduğundan sahabeler yeni doğan bebekler için ziyafet yemeği vermeyi de önemserlerdi.

Çocuğa yedirilecek ilk gıda (tahnik)

Yeni doğan çocuğa tatlı bir şey çiğneyerek ağzına vermek, dudağına sürmek sünnet-i seniyedir. Bunu sâlih bir kimsenin yapması ise menduptur. Kuru üzüm ve şeker gibi tatlılarla yapılabilirse de kuru hurma ile yapmak müstehaptır, daha faziletlidir.
Hazret-i Âişe (ra) der ki:

“Yeni doğan çocuklar Resulullah'a (asm) getirilirdi. O da bunlara mübarek olmaları için duâ eder ve ağzında yumuşattığı hurmanın suyunu çocuğun ağzına sıkardı.”
Yine Peygamberimiz (asm) Enes'in annesinden çocuk doğduğunda ağzına süt koymadan kendisine haber vermesini istemiştir. Enes doğar doğmaz Efendimiz'in (asm) yanına getirilmiş, Peygamberimiz de (asm) bebeğin ağzının içini iyi cins bir hurma ile ovarak tahnik yapmıştır.

SÜRÛR

Kur’ân-ı Kerîm’de yeni doğan/doğacak çocuklarla ilgili mutluluk, genellikle “tebşîr: müjdelemek” masdarıyla kullanılmıştır. Hazret-i İsmâil -aleyhisselâm-, Hazret-i İshâk -aleyhisselâm-, Hazret-i Yâkub -aleyhisselâm-, Hazret-i Yahya -aleyhisselâm- gibi peygamberlerin dünyaya gelmesi[
Bkz: es-Sâffât, 101; ez-Zâriyât, 28; Hûd, 71; Meryem, 97.], bir sürûra vesîle olmuştur.

Doğumda bir “izhâr-ı sürûr: sevinç belirtisi” gösterilir.[9] Ayrıca çocuğu; “kalplerin meyvesi” (semeretü’l-kulûb) ve “gözün nûru” (kurretu ‘ayn) olarak vasıflandıran Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, çocuğun doğumunun büyük sevince vesîle olacağını belirtmiş, hattâ oğlu İbrahim doğduğunda, âzatlı kölesi Ebû Rafi’e bir köle hediye etmiştir.[
İbrahim Canan, a.g.e., sh: 84.] Doğum vesîlesiyle ziyâfetler de verilebilir.[İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi, İstanbul, 1993, I, sh: 309.]

Bu arada doğumun meşakkatinden kurtulan anneye, “Geçmiş olsun!” demeli ve doğum sebebiyle tebrik edilmelidir. Bu, doğumdan hemen sonra veya diğer günlerde de olabilir. Bir müslüman kardeşinin çocuğu dünyaya geldiğinde onun sevincini paylaşmak müstehaptır.[
A. Ulvan, a.g.e., c. I, sh: 81.]

Ayrıca bebeğin dünyaya gelmesinde yardımcı olan ebenin de dindar olması, hiç olmazsa çocuğu alırken “besmele” çekmesi gerekir.[
Numan Kurtulmuş, Amentü Şerhi, İstanbul, 1952, sh: 253.] Bebek dünyaya gelirken helâl ve haram ölçülerine de son derece titizlik göstermek yerinde bir davranıştır.

Çocuğun sünnet edilmesi 

"Dört şey var ki, bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek" (Tirmizî, Ahmed b. Hanbel, Müsned)
Sünnet, bazı âlimlerce vacip, bazılarınca da farz olarak kabul edilmiştir. Çocuğu sünnet etme zamanına gelince; bulüğ çağına kadar müsaade varsa da, müstehap olan vakit doğumun yedinci günüdür.

Kurban kesilmesi ve başının tıraş edilmesi

Resûlullah (asm) Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (ra) için birer koç kurban kesmiş ve “Erkek çocuk için bir akika vardır. Onun için bir kan akıtınız ve çocuğun saçlarını tıraş ediniz.” (Ebu Davud) buyurmuştur.
Çocuk erkek olsun, kız olsun kurban kesmek mübahtır. Akika Allah Teâlâ’nın ihsan ettiği evlat için, bu büyük nimet için bir şükür kurbanıdır. Yeni doğan çocuğun başındaki kıllara akika dendiği için kesilen kurbana da akika kurbanı denilmiştir. Kurban kesmek için yeterli olan herhangi bir hayvan akika kurbanı için de yeterlidir.
İmâm Ahmed b. Hanbel der ki:
"Çocuk, ana-babasına şefâat etmekten alıkonulur, ancak akîka ile şefâat hakkı doğar."
Akika kurbanı, çocuğun doğumunun yedinci gününde kesilirse daha faziletlidir. Bülûğ çağına kadar da kesilebilir. Yine sünnet-i seniyyede yer aldığına göre, akika kurbanı kesildiği günlerde, çocuğun başının tıraş edilip, kesilen saçın ağırlığınca altın veya gümüş tasadduk edilmesi tavsiye edilmektedir. Yine Hz. Fatıma’nın (ra), çocuklarının doğumlarından sonra saçlarını kesip ağırlığınca gümüş tasadduk ettiği bildirilmektedir.

Peygamber Efendimiz'in (asm) çocuğa ilk kelam olarak öğretilmesini istediği şey Allah’ın kelamı Nahl süresinin 78. ayetidir 

“Ve Allah sizi analarınızın karınlarından, (siz) hiçbir şey bilmez bir hâlde iken çıkardı; şükredesiniz diye de size kulaklar, gözler ve kalbler verdi.” (Nahl 78)

Peygamber Efendimiz (asm) çocuğun dünyaya geldiği yedinci gününde bebeğe yedi işlem yapılmasını tavsiye eder : 

1. Çocuğa isim verilip sünnet edilir
2. Ondan eza bertaraf edilir (banyo yaptırılır)
3. Kız ise kulağı delinir
4. Akika kurbanı kesilir
5. Saçı tıraş edilir
6. Akika kurbanının kanı sürülür
7. Kesilen saçın ağırlığınca altın ve gümüş sadaka edilir.


Çocuğa güzel isim vermek çocuğun babası üzerindeki haklarındandır 

Peygamber Efendimiz (asm) “Çocuğa güzel isim vermek, dinini öğretmek ve vakti gelince evlendirmek, evladın babası üzerindeki haklarındandır.”
“Kıyamet günününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyle ise isimlerinizi güzel koyun.” buyurmuştur.
Çocuklarımıza “güzel mânâlara” delâlet eden isimler vermemiz sünneti ihya açısından önemlidir. Peygamber Efendimiz'in (asm) isimleri, sair peygamberlerin isimleri ve güzel mânâlar ifade eden isimler verilebilir. Çirkin mânâlara delâlet eden isimler verilmez. Hatta güzel isim koymayı tavsiye eden Peygamber Efendimiz'in (asm) kötü anlamlı veya yanlış anlaşılabilecek isimleri de daha güzelleriyle değiştirdiği rivayet edilir.
Ayrıca çocuğun isminin doğduğu günün akşamında verilmesi tavsiye edilmektedir; fakat yedinci güne kadar da ertelenebilir.


Kaynak: Nurten Selma Çevikoğlu, Şebnem Dergisi, Sayı: 157


Kaynak: Kütüb-i Sitte

http://www.islamveihsan.com/islama-gore-yeni-dogan-bebege-yapilmasi-gerekenler.html

https://www.sorusorcevapbul.com/soru-cevap/sunnet-i-seniyye/yeni-dogan-bebege-yapilmasi-gereken-sunnetler-nelerdir

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR

Hiç yorum yok: