8 Temmuz 2018 Pazar
Kur'an'da hitaplar genellikle niçin erkekleredir?
Kur’an bir hitap olarak Hz. Muhammed (a.s.) gönderilen bir kitaptır. Kur’an’ın konuşma üslubuyla gönderildiğini ve bu kitabın konuşma dilinden yazıya aktarıldığını bilmekte yarar vardır. Kur’an'daki üslup bundan dolayı “de ki”, “ey insanlar”, ey iman edenler”, “ey kafirler”, “ey ehl-i kitap”, “ey nebi”, “sana soruyorlar, de ki” gibi hitaplarla doludur. Ayetlerdeki hitabın çoğunlukla müzekker oluşu peygambere hitaben gönderilmiş olduğundandır: Arapça’nın özelliğine göre, kadına ve erkeğe ayrı ayrı ifade biçimleriyle hitabedilir. Peygambere (a.s.) yapılan hitapların müzekker kalıbıyla olması da bu dilin gereğidir.
Kur'ân ve hadîslerde geçen İslâmî emir ve yasaklar, dünya ve âhirete ait vaadler, herhangi bir istisna yapılmadığı sürece hem erkekleri, hem de kadınları kapsar. Bunların erkeklere ait yüklem ve zamirlerle ifade edilmiş olmaları önemli değildir. Bu, hem Arapça, hem de İslâm hukuk metodolojisi bakımından böyledir.
Erkeklere hitap eden bir emir veya yasağın, ayrıca kadınlar için de tekrar edilmesi gerekmez. Çünkü bu, ifade ettiğimiz gibi Arap dilinin ve hukuk mantığının bir gereği olduğu gibi, Kur'ân'ın kendisine has üslûbu ve ifade mantığının da bir gereğidir. Zira Kur'ân, herşeyden önce mü'min erkeklerle mü'min kadınları, birbirlerinin dostları ve velileri olarak ilan eder:
"İnanan erkekler ve inanan kadınlar birbirlerinin velisidirler. Onlar, iyiyi emreder, kötüyü önlerler. Namaz kılar, zekât verirler ve Allah Resulüne itâat ederler. İşte onlara Allah merhametle muamele edecektir. Doğrusu Allah, gücünün önüne geçilemeyen ve herşeyi yerli yerince yapandır."(Tevbe Sûresi, âyet: 71)
Nitekim bu âyet-i celilede, "Onlar iyiyi emrederler, kötüyü önlerler" sözü ve âyetin sonuna kadar diğer failler ve zamirler, hep erkekler için kullanılan ifadelerdir. Buna bakarak, bu âyetin kadınları dışta bıraktığını söylemek mümkün mü? Hayır.
Kur'an, açıkça hem inanan erkeklere, hem de inanan kadınlara cennetin güzelliklerini ve nimetlerini va'detmiştir. Nitekim Tevbe Sûresi 72. âyette şöyle buyurulmuştur:
"Allah, inanan erkeklere ve inanan kadınlara içlerinde ebedî kalacakları, altlarında ırmaklar akan Cennetler (bahçeler) ve Adn Cennetleri'nde hoş meskenler va'detmiştir. Ve ayrıca onlara, en büyük nimet olarak Allah'ın hoşnutluğu var. İşte bu büyük başarıdır."
İslâm sadece erkeklerin dini değil. Kur'ân sadece erkeklere hitap etmiyor. Kur'ân-ı Kerîm'de kadınlara has uzunca bir sûre vardır: (Nisâ sûresi). Kur'ân'da bazı kadınlara da Allah'ın vahiy (ilham) gönderdiği zikredilir. (Kasas, 28). "Kadınlar erkeklerin şakîkidirler." "Şakik" tam ortadan ikiye bölünen bir bütünün bu eşit parçalarından her biridir. "Kadın olsun erkek olsun, kim iyi işler yaparsa cennete girecektir." (Nisâ, 124). "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velisidirler..." (Tevbe, 71). "Erkeklerin kazandıklarından bir payı olduğu gibi kadınların da kazandıklarından bir payı vardır." (Nisâ, 32)
Kur'ân'da kadın ya da dişi anlamına gelen "nisâ, nisve, imrae, ünsa" kelimeleri türevleriyle beraber 85 defa, erkek anlamına gelen "racul, zeker, mer'" kelimeleri de yine türevleriyle beraber 86 defa geçmektedir.
"İnsan" kelimesinin kadını kapsamadığını söyleyen hiç bir İslâm âlimi, hatta hiç bir insan yoktur.
Genele hitap ederken Arap dilinin gereği, ya eril (müzekker), ya da dişil (müennes) bir kalıpla hitap edilecektir. Sosyal hayatın bütün yüküyle erkeklerin omuzunda olduğu bir toplumda eril kalıbın seçilmesinden normal ne olabilir? Üstelik bu dil Araplar'ın İslâm'dan önce de konuştukları dildir. Onlar o zaman da böyle konuşuyorlardı. Kendi dilleriyle gelen Kur'ân'ın, bu dili bozması düşünebilir mi? Aynı özellik tamamen Fransızca'da ve kısmen İngilizce'de de vardır. Aynı iddiayı onlar için de söyleyebilir misiniz?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Yazar:
Faruk Beşer (Prof. Dr.)
https://sorularlaislamiyet.com/kuranda-hitaplar-genellikle-nicin-erkekleredir
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder