24 Şubat 2014 Pazartesi

271.CENNET İLE MÜJDELENENLER-7 ABDURRAHMAN BİN AVF (ra)

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Künyesi Ebu Muhammed’dir. Cahiliye zamanında ismi Abdu Amr idi. Annesinin adı ise Şifa’dır. Fil Vak’asından on sene sonra 581 yılında doğmuştur. Kendisi otuz yaşına geldiğinde Allah (Azze ve Celle), kulu Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e nübüvvet ve risalet görevini verdi.

Ebu Bekir (Radiyallahu Anh), içinde Abdu Amr’ın da olduğu beş kişiye İslam’ı takdim etti diğer dört kişi Osman bin Affan, Talha, Zübeyr, Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anhum)’dur. Bu takdime istisnasız hepsi icabet ederek Müslüman oldular. Böylece Abdu Amr Müslüman olan ilk sekiz kişiden birisi olarak şereflendi. Müslüman olunca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adını değiştirerek Abdurrahman koymuştur.Hakim 3/306

Ashabı Kiram içinde Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Abdurrahman (Radiyallahu Anh), Ömer (Radiyallahu Anh)tarafından kendisinden sonraki halifeyi tayin etmeleri için oluşturulan altı güzide sahabiden birisidir.Buhari 3460, Müslim 567/78

İlk Müslümanların karşılaştıkları işkencelerle o da karşılaşmış, onlarla birlikte sabır ve sebat göstermiştir. İşkenceler dayanılmaz boyutlara ulaşınca da önce Habeşistan’a, oradan da Medine’ye hicret eden muhacirlerdendir. Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte Bedir’den itibaren küfürle yapılan bütün savaşlara katılmış, önemli yararlılıklar göstermiş ve bunların nişanesi olarak da derin yaralar almıştı.

Hafız İbni Hacer’in bildirdiğine göre özellikle Uhud’da yirmi bir yara almıştır. Hatta ayağına aldığı bir yara sebebiyle topal hale geldiği anlatılmaktadır.

Bilindiği gibi hicretin yedinci ayında, mescit inşasının bitimi sırasında Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Muhacirler ile Ensar Medine’nin yerleşik halkından kırk beşerden doksan kişi arasında Medine’deki evinde kardeşlik ahdi yaptı.Buhari 2121, Müslim 2529/204

Böylece tarihin kaydettiği benzersiz dayanışma ve yardımlaşma müessesesi kurulmuş oldu. Bu ahit esnasında Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh)’a, Sa’d bin er-Rebi (Radiyallahu Anh) kardeş yapıldı. Sa’d er-Rebi (Radiyallahu Anh)kardeşine hitaben:

−Ben mal cihetiyle Ensar’ın en zenginiyim, malımı ikiye böleyim. İki tane de hanımım var. Bak, hangisi hoşuna giderse onu boşayayım, iddeti bitince onunla evlenirsin dedi. Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh)’da Sa’d er-Rebi (Radiyallahu Anh)’a:

−Allah ehlini ve malını sana mübarek kılsın diye karşılık vererek ticaret yapılan çarşılarını sordu. Ona Beni Kaynuka çarşısını gösterdiler. Artık her gün o çarşıya gider gelir, keş ve yağ alıp satardı. Böylece mehir verebilecek kadar para biriktirip Ensar’dan bir kadınla evlendi.

Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) başarılı bir tacirdi. Malının çoğunu ticaret ile elde etmişti. Bu sayede sayılı zenginlerden olmasına rağmen malını Allah yolunda harcamaktan geri durmazdı. Bunun en bariz misali de şudur:

Aişe (Radiyallahu Anha) validemizden rivayet olunduğuna göre Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımlarına hitaben şöyle buyurdu:

“Sizin benden sonraki durumunuz beni cidden düşündürüyor. Size, ancak çokça vermeye gücü yeten tahammülü olanlar tahammül edeceklerdir.”

Sonra Aişe (Radiyallahu Anha) Abdurrahman bin Avf’ın oğlu Ebu Seleme’ye hitaben şöyle derdi:

−Allah senin babana Cennet Selsebili’nden içirsin! Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hanımlarına kırk bin dinara diğer bir rivayette dört yüz bine satılan bir mal, bahçe vasiyet etmişti.”Tirmizi 3995, 3996

Bir seferde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tuvalet ihtiyacı için arkada kaldı. Öndeki gurup ileride mola vermişti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in gelmesi gecikince Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh)’ın imamlığında sahabiler namaza durdular. Henüz bir rek’at kılmışlardı ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanlarına geldi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in gelişini farkeden Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) öne geçmesi için gerilemeye başladı. Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de ona yerinde kalması için işaret etti ve arkasında namaza iştirak etti.Müslim 274/81

Ömer (Radiyallahu Anh)’da sabah namazı esnasında Ebu Lu’lu isimli Mecusi tarafından hançerlenince, Abdurrahman bin Avf(Radiyallahu Anh)’ı elinden tutup mihraba geçirdi ve o da cemaate namaz kıldırdı.Buhari 3461

Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh)’ın yönetim, siyaset ve iktisattaki düşünceleri oldukça isabetliydi. Bu alanlardaki birçok problemi gayet yerinde ve doğru fikirler ortaya koyarak çözüme kavuştururdu. Ömer (Radiyallahu Anh)’ın halife tayini için tespit ettiği şura heyeti, cenazenin defnini müteakip toplandı. Bu toplantıda Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh)ihtilafı azaltacak ve seçimi kolaylaştıracak şu zekice teklifi yaptı:

−Üç kişi seçim reyini gönül hoşluğu ile diğer üç kişiye vererek seçimden çekilsin. Bu teklif üzerine Zübeyr Ali’ye, Talha Osman’a ve Sa’d bin Ebi Vakkas’da Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh)’a reylerini tahsis ederek seçimden çekildiler.

Bundan sonra, gene Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) Ali ve Osman (Radiyallahu Anhuma)’ya bu üç kişiden birinin halife adaylığından feragat ederek halkla istişare neticesinde halifenin tayini yetkisini o kimseye vermeyi teklif etti. Ali ve Osman(Radiyallahu Anhuma) bu teklife sukut edince:

−Öyleyse seçim işiyle uğraşmayı bana veriyor musunuz? Allah üzerime şahittir ki, ben sizin efdalinizi seçmede adaletsizlik yapmayacağım dedi. Onlar da bu teklifi kabul ettiler. Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) üç gün, üç gece uyku uyumaksızın bütün Müslüman tabakalarıyla istişare yaparak genel arzuyu anladı.

Son yapılan hilafet toplantısında önce Ali (Radiyallahu Anh)’ı, sonra da Osman (Radiyallahu Anh)’ı layık oldukları şekilde övdü, onlara faziletlerini ikrar ederek seçilene, seçilmeyenin itaat edeceğine dair inancını belirtip her ikisinden de sağlam bir misak aldıktan sonra Osman (Radiyallahu Anh)’a:

–Ey Osman, elini kaldır! dedi ve ona bey’at etti. Müteakiben Ali (Radiyallahu Anh) ve ardından da Medine ahalisi bey’at etti. Böylece bu önemli ve kritik mesele sorunsuz olarak gönül hoşluğu ile halloldu.Buhari 3465

65 hadis rivayet eden Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) hicretin 31. yılında 75 yaşında olduğu halde Medine’de vefat ederek daha yaşarken müjdelendiği ebedi saadet yurduna kavuştu. Namazını Osman (Radiyallahu Anh) kıldırdı ve Cennetü’l-Baki’ye defnedildi.

Allah ondan razı olsun ve bizi kendisine komşu kılsın.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: