17 Ağustos 2013 Cumartesi

124.ÜZÜLÜYORUM...

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

En doğrusunu ben bilmiyorum,bilmemde mümkün değil..

Ama bildiğimiz doğruları da anlatmamız bize farz kılınmış.Bunu bilmeyenler anlattıklarımızdan rahatsız oluyorlar. Anlattıklarımızla "biz çok şey biliyoruz ,siz birşey bilmiyorsunuz" diye dediğimizi düşünüp övündüğümüzü,onları küçümsediğimizi zannediyorlar,ya da ehl-i sünnet değilse,o zaman da senin anlattıklarını küçümsüyor ,kendi itikadının doğru olduğunu düşündüğü için alaylı bir gülümsemeyle seni dinliyor.

En doğrusunu Rabbim cc biliyor;O'da Peygamber Efendimiz'e sav bildirmiş,biz de onun sav açıkladıklarını nakil yoluyla biliyoruz ve bunları aktarmaya çalışıyoruz.Ben de okuduğum,öğrendiğim ve doğruluklarını kati olarak bildiğim herşeyi bu blogda ve günlük hayatımda paylaşmaya çalışıyorum.

Bunu niye anlattım.Çünkü çok üzülüyorum.Çünkü çevremde "elhamdülillah müslümanım, ben Allah'a inanıyorum" diyenlerin sadece bu kadarla kaldığını ve bunun yeterli olduğunu düşündükleri için üzülüyorum.

Ben de Allah'a inanıyorum ,ben de Müslümanım diyor ama kimisi "öldükten sonra toprak olacağım"diyor,kimi "hırsızlık yapanların elinin kesilmesi diye birşeyi kabul etmiyorum" diyor, birisi "örtünme bu zamanda olamaz" diyor,diğeri "ben örtünmediğim için Allah'ın cc beni cehennemde yakacağına inanmıyorum" diyor, bazısı "bu zamana kadar böyle inandım bundan sonra değiştiremem" diyor .
Ben ve eşim hatta kızım bildiklerimizi anlatmaya çalışıyoruz ;Biz herşeyi biliyoruz,hepsini uyguluyoruz demek değil bu.Bu ,biz de çok az bilgi sahibiydik ama araştırarak bulduklarımızın önemini kavradık şimdi o yanlışlarımızı düzeltmeye çalışırken bunu birlikte yapalım diyoruz.Bildiğimiz doğruları anlatmak bize farz diyoruz. Bu doğruları duymak,bu zamana kadar inandıklarının veya inanmak istediklerinin yanlış olduğunu kabullenmek çok zor  geliyor .Hemen itirazlar başlıyor,birkaç isim zikredilerek ben böyle müslüman görmedim deyip İslamı, kişilere endeksleyerek ,bu nasıl müslümanlık diyorlar.Biz müslüman olarak şunlara inanmalıyız böyle itikad etmeliyiz diyerek konuştuğumuz kişiye yönelik konuşurken o,asla bunu kendi üzerine almıyor ve hemen başka müslümanların yanlışlarını anlatmaya başlıyor.Sadece müslümanım demekle müslüman olacağını düşünen bu kişilerlerle konuşmanın ilk 2 dakikasında konuşma böyle devam ediyor.Müslümanlığı kimsenin temsil etmediğini zaten anlatmak istediğimizin "sen ve Allah cc ile olan ilişkin,O'na karşı sorumluluklarındır,başkalarının yanlışlarının senin kulluğunla bir ilgisi yok" demeye çalışıyoruz.Ama hayatı boyunca hiç Kur'an okumamış ,ya da sadece birkaç ayet meali okumuş ,aklıyla yorumlamaya kalkmış bunun tefsiri nedir diye merak edip bakmamış olan herkese sesleniyorum:
O zaman kulaktan dolma duyduklarınızla yetinmeyecek;Siz de Rabbimizin cc gönderdiği Kitab'ın tefsirini okuyacak,Peygamberimiz'in sas hayatını ve sünnetlerini araştıracak,ilmihali öğreneceksiniz...O zaman zaten aynı şeyleri söylüyor olacağız.Oturduğunuz yerden hiçbir kaynak okumadan,İslamiyetle ilgili hiçbir araştırma yapmadan, aklınızı kullanarak bu böyle olmalı ,benim aklım bunu almıyor diyerek herşeyi bildiğinizi zannedip kendinizi kurtarmaya  çalışmayacaksınız.

İşte bu yazı böyle düşünen tanıdığım-tanımadığım herkese ithafen yazılmıştır.

Hidayet verici Rabbim cc bu yazıyı okumayı nasip ettiği herkesi dosdoğru yoluna iletsin;şirke düşmeden,doğru itikadle,imanla ölmeyi nasip etsin.AMİN.



"İnanıyorum,iman ediyorum" derken bile inanmanın ve imanın ne demek olduğunu bilmediğimizi düşünüyorum.
İnanmak nasıl olur,iman etmek ne demek; bu konulara çok kısa ve basit bir şekilde değinmek istedim ki gerçekten biz inanıyor ve iman ediyor muyuz anlayabilelim.

İNANMAK NE DEMEK?
İnanmak, görmüş gibi, kabul etmek, tasdik etmek, beğenmek demektir. Bir insanın Müslüman olabilmesi için, iman sahibi olması, yani dinimizin emir ve yasaklarına inanması şarttır. Yalnız inanması da kâfi değildir; bu emirleri beğenmesi ve sevmesi de şarttır. Bu da bir bilgi işidir. Yapıp yapmamak ayrı, bunları kabul etmek, beğenmek ve sevmek ayrı şeydir. Yapıp yapmamak günah ve sevapla ilgili, kabul etmek ve beğenmek imanla ilgilidir. İmanın altı esası bir bütün olup, çok önemlidir. Ufak bir şüphe götürmez. İnandığı halde, birini bile beğenmemek kâfirliktir.

İslamiyet’i beğenmek
Bir kimse, Amentü’nün altı şartına inansa, fakat Allah’ın emir ve yasaklarından birini beğenmese, mesela (Cehennem lüzumsuzdur veya yoktur) veya (Şarabın haram edilmesi manasızdır) dese, bu kimse imanlı sayılmaz. Amentü’nün içinde Allah’a iman vardır. Allah’a iman, bütün sıfatlarıyla birlikte ona imandır, ayrıca emir ve yasaklarının yani İslamiyet'in doğru ve yerinde olduğuna da inanmak şarttır. Böyle inanmayan iman etmiş sayılmaz. Demek ki, Amentü’ye inanan kimsenin İslamiyet’i beğenmesi şarttır, çünkü İslamiyet, Allahü teâlânın emir ve yasaklarıdır. Emir ve yasakların birini bile beğenmemek küfür olur.

Allahü teâlâyı sevmek de, emir ve yasaklarının hepsinin yerinde ve güzel bulmakla olur. Allah’ı ve onun dostlarını sevmek, sevmediklerini sevmemek de lazımdır. Bir hadis-i şerif meali:
(Allah için seven, Allah için buğzeden, Allah için veren, Allah için yasaklayan, gerçek iman sahibidir.) [Ebu Davud]

İman nedir? 

"İman, Amentü’deki 6 esasa kesin olarak inanmak Muhammed aleyhisselamın, peygamber olarak bildirdiği şeyleri, tahkik etmeden, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, tasdik ve itikat etmektir, inanmaktır. Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş olur, resulü tasdik etmiş olmaz. Veya, resulü ve aklı birlikte tasdik etmiş olur ki, o zaman peygambere itimat tam olmaz. İtimat tam olmayınca, iman olmaz.

Amentü şöyledir:
[ Allah’a, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, öldükten sonra dirilmeye inanıyorum. Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın da Allah’ın kulu ve son Peygamberi olduğuna şehadet ediyorum.]

Allahü teâlâ, (Onlar gayba[görmedikleri halde Resulümün bildirdiği her şeye] iman ederler)buyuruyor. (Bakara 3) Resulü de, (Dini [hükümleri, dinde bildirilenleri]aklı ile ölçenden daha zararlısı yoktur) buyurdu. (Taberani)

Amentü’nün manası


1.Allah’a inanmak:
Allahü teâlânın varlığına, birliğine, Ondan başka ilah olmadığına, her şeyi yoktan yarattığına, Ondan başka yaratıcı olmadığına kalben inanmak, kabul etmek demektir. Âlemlere rahmet olarak gönderdiği son Peygamberi Muhammed aleyhisselam vasıtasıyla bildirdiği dinin hepsini kabul etmek, beğenmek demektir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!) [Araf 158]

2.Meleklere inanmak:

Melekler nurani cisimlerdir. Hiçbirinde erkeklik dişilik yoktur. Hepsinin günahsız, emin olduğunu kabul etmek, tasdik etmek, yaptıkları işleri beğenmek şarttır. Bir âyet-i kerime meali:
(Asıl iyilik; Allah’a, ahirete, meleklere, kitaplara, nebilere inanmaktır.) [Bakara 177]

3.Kitaplara inanmak:

Zebur, Tevrat, İncil, Kur’an ve diğer kitapların Allahü teâlâ tarafından gönderildiğine, hepsinin hak olduğuna inanmak lazımdır. Ancak, Kur’an-ı kerimden önceki kitapların insanlar tarafından değiştirildiğini, Allah kelamı olmaktan çıktıklarını bilmek, bunu kabul ve tasdik etmek demektir. Önceki kitapların hiç biri değişmemiş bile olsa, Allahü teâlâ tarafından nesh edildiğine yani yürürlükten kaldırıldığına iman etmek gerekir. Bir âyet-i kerime meali:
(Onlar, sana indirilene [Kur’an-ı kerime], senden önceki indirilen kitaplara iman ederler.) [Bakara 4]

4.Peygamberlere inanmak:

Peygamberlerin hepsinin Allahü teâlâ tarafından seçilmiş olup, sadık, doğru sözlü, günahtan masum olduklarını kabul ile tasdik etmek demektir. Onlardan birini bile kabul etmeyen, beğenmeyen kimse, kâfir olur. Peygamberlerin ilkinin Âdem aleyhisselam ve sonuncusunun,Muhammed aleyhisselam olduğuna iman etmek, kabul ve tasdik etmek demektir. Peygamber efendimizin bildirdiği dini hükümlerin hepsini, en güzel şekilde ve eksiksiz tebliğ ettiğine inanmak, bu emir ve yasakların hepsini kabul edip, hepsini beğenmek demektir. Bir âyet-i kerime meali:
(Bütün Peygamberlere iman edip, hiçbirini diğerinden ayırmayanlar Allah’ın mükafatına kavuşacaktır.) [Nisa 152]

5.Kaza ve kadere inanmak:
Allahü teâlânın insanlara cüzi irade verdiğini, insanların bu cüzi iradeye göre tercih ettikleri ve yaptıkları her şeyi Allahü teâlânın yarattığına iman etmek demektir. Hayır ve şer, her şeyi kulların talep ettiklerini, Allah’ın da bunu dilediği takdirde yarattığını bilmek, bunu kabul ile tasdik etmek ve beğenmek demektir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah’ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.)[Ahzab 38]

6.Ahirete inanmak:
İnsanların kıyamet kopunca, dirileceklerine, hesap ve mizandan sonra, Müslümanların Cennete, kâfirlerin Cehenneme gideceklerine ve orada ebedi kalacaklarına iman etmek, bunu kabul etmek ve beğenmek demektir. Bir âyet-i kerime meali:
(Onlar [Müslümanlar], ahiret gününe iman ederler.) [Bakara 4] 


Önceki yazılarımdan biliyorsunuz ben de Allah'a inanıyordum ama müslümanlıkla ilgili bilgim yüzeyseldi.Öğrendikçe müthiş etkilendim ve istedim ki herkes bilgi sahibi olsun.Bu blogta öğrendiğim ve öğrenmeye devam ettiğim herşeyi Rabbim cc izin verdiği müddetçe paylaşacağım inşallah.İsteğim o ki sizlerde bu blogta veya başka kaynaklardan öğrendiklerinizi anlatın,paylaşın;Allah'ımızın cc dinini genç-yaşlı demeden sıkılmadan,vazgeçmeden doğru olarak anlatalım,yayalım."Ben biliyorum yeter, başkası neye inanırsa inansın" demeyelim; elimizden geldiği kadar anlatmaya çalışalım.Çünkü bazen diyorum ki keşke birileri de bana dinimi anlatsaydı,önemini kavratsaydı.Artık o birilerinin biz olma zamanı gelmedi mi?....

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: