Biz soruyu başka anlıyoruz
Sanki her ölene, çocuklarına birer daire bıraktın mı, diye sorulacakmış gibi bir hedefimiz var dünyada.
Halbuki ölenlere, hayatta nasıl bir davranış sergiledin, Yaradan’a karşı nasıl bir gayret gösterdin, neleri infak ettin, nelerden Allah için vazgeçtin? Soruları varken biz soruyu başka anlıyoruz.
Ben yaşlıların kendi aralarında sohbetlerine tanık oluyorum dünyadaki yapacaklarını tamamlamışlar ve biri diyor; her birine birer daire verdim. Diğeri de diyor; aferin ya nasıl yapmışsın, biz o kadarını yapamadık ama biz de şunu şunu yaptık. Yaşamdaki başarılarını buradan ölçüyorlar. Ve bunu yapmışlarsa müsterihler. Sanki bundan ötesinden sorulmayacaklar. Onlar açısından bu bir muvaffakiyet.
Halbuki bir o kadar anlamsız, bir o kadar değersiz!!! Elinde biriktirmiş olanlara, sonraki nesile ulaştıracağım diye hayatını harcamış olanlara, Cenâb-ı Hâkk soruyor; birdenbire yakarsam ne olacak? İnfak da etmedin bizim için. Çocuklara da belki kalmayabilir. Bu aptallığın dik âlâsı olur. Çocuklar için biriktirdik, Allah'tan da esirgedik, ateş geldi hepsini kavurdu küle çevirdi. “Yararlı bir iş yapın” diyen Cenâb-ı Hâkk biriktirdiklerimizi adrese teslim edemeyeceğimizi, elimizden çekip alabileceğini anlamamızı istiyor.
Çocuklar mal ile garantiye alınmaz. Çocuklar iman ile garantiye alınır. Salih kul olması sağlanmakla bir yarar sağlanabilir.
Bir babanın evladından yana, arabası olsun mesleği olsun kaygısından önce, namaz kılan biri olsun kaygısı yoksa bu kendi imtihanından verdiği bir açık. Çocukla ilgisi yok, babanın kendi mesuliyeti. Hesaba çekilecek. Evlatlarını namaz kılar bir halde yetiştirdin mi? Bu husustaki çaban tam mı? Soru böyle olacak.
Babanın mesuliyeti çocuklarına miras olarak bunu bırakmak. Allah’ın Resulü bundan daha iyi bir miras yok diyor.
Prof. Dr. Halis AYDEMİR
https://www.youtube.com/channel/UCmtC7LTnXDfKG8RVnRnOy7Q
https://akledenkalpler.blogspot.com/?m=1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder