26 Kasım 2024 Salı

ALLAH'IN VARLIĞINA İLİŞKİN AKLÎ DELİLLER -5-

MÂTÜRİDÎ'NİN TE'VİLÂTÜ'L-KUR'ÂN ADLI ESERİNDEN ALLAH'IN VARLIĞINA İLİŞKİN AKLÎ DELİLLER

Allah'ın Varlığına İşaret Eden "Hudûs"a İlişkin Te'vilâtü'l-Kur'ân'dan dördüncü örnek olarak ise şu âyet-i kerîmeyi zikredebiliriz:

“Sonra da nutfeden (bir noktadan rahim duvarına bağlı) bir alaka yarattık. Sonra alakadan bir çiğnem et (görünümünde) bir mudga yarattık. Bundan sonra mudgadan kemikleri yarattık. Daha sonra kemiklere et giydirdik (üzerini et ile kapladık). Daha sonra da onu, başka bir yaratışla inşa ettik (şekillendirdik). İşte böyle Allah, Mübarek’tir, En Güzel Yaratıcı’dır.” el-Mü'minûn 23/14.

"... Bir şeyin yoktan yaratılmasını inkâr eden ve duyular dünyasında (şâhidde) var olmayan bir şeyden (yoktan) bir şeyin meydana geldiğini görmemesi sebebiyle âlemin kıdemini (ezelî olduğunu) savunan kişiye şöyle denebilir: Eseri kalmayıncaya dek aslın yok olmasıyla birlikte bir şeyin başka bir şeyden inşasını görmedin mi? Şahitte böyle ise, bir şeyin önceki hâlinin (evvelinin) yok oluşuyla bir şeyden başka bir şeyin gaibte meydana gelmesi niçin mümkün olmasın? Nutfenin (hayat tohumunun, spermanın) yok oluşuyla nutfe alakaya (döllenmiş hücreye) dönüşür, alakanın yok oluşuyla alaka mudgaya (cenine) dönüşür ve bu şekilde değişim dönüşüm devam eder, gider. Her şey aslını yitirdikten sonra başka bir şeye dönüşür.

Böylece duyular âleminde hiçbir şeyin yokluktan meydana gelmemesi gaipte de yokluktan gelmeyeceğine delil olmaz. Nasıl ki Allah'ın kudreti duyular âleminde (şâhidde) aslı yok olduktan sonra başka bir şeyin meydana gelmesine imkân veriyorsa aynı şekilde Allah'ın kudreti diğer bütün durumlara da (âlemin yoktan yaratılmış olmasına da) imkân verir...."

Mâtürîdî'nin anne rahmindeki insanın oluşum aşamalara dikkat çeken âyetlerde bahsedilen değişim, dönüşümden ve yeni bir oluşumdan hareketle âlemdeki varlıkların sonradanlığından ve varlıklardaki ölçü ve hassas ayarlardan söz eder. Öyle ki Mâtürîdî, değişim, dönüşüm, sonradanlık, ölçü ve hassas ayarların âlemin yaratılmışlığına yani Allah'ın varlığını bilmeye işaret oluşuna dikkat çeker. Ayrıca Mâtürîdî, Te'vîlât'ın birçok yerinde varlıkların ve varlıklarda gözlemlenen hallerin Allah'ın varlığına delil olduğunu ifade etmiştir. Hudûs bağlamında Te'vilâtü'l-Kur'ân'da geçen aşağıdaki ifadeleri de örnek verebiliriz:

"...Ve yapılmış olan her şey yapıcısına tanıktır (şahittir) ve işarettir (delildir)...."

"...Tüm mahlûkât (yaratılmışların varlığı) Allah'ın vahdâniyyetine ve ulûhiyyetine bir işarettir (delildir)..."

"...Yaratılmışı (mahlûkâtı) manalarıyla bilen kişiye (yaratılmışlar üzerinde akıl yürüten kişiye) bu durum, Allah'ın varlığını bilmek için delil olur...."

"...Muhakkak ki Allah, mahlûkâtı (yaratmayı, yaratma fiilini,) Yaratıcı'yı bilmek için (Yaratıcı'nın varlığı bilinsin diye) bir sebep yaptı...."

"...Yaratıcıyı inkâr eden kişiye öncelikle âlemin sonradanlığı ve bir muhdise olan ihtiyacından bahsedilir. Âlemin hudûsu (sonradanlığı) sabit olunca (anlaşılınca), Yaratıcının varlığı ve birliği hakkında konuşulur.

Devam edecek...

Kaynakça

KELÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Cilt: 15, Sayı: 1, 2017 Sayfa: 150-166

Fatma AYGÜN

Dr., Marmara Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

Hiç yorum yok: