14 Kasım 2016 Pazartesi

PEYGAMBERİMİZİN sas HANIMLARI 6) Ümmü Seleme Radiyallahu Anha

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Adı Hind binti Ebi Ümeyyetü’l-Mahzumiyye’dir. Allah’ın kılıcı Halid bin Velid (Radiyallahu Anh)’ın amcasının kızıdır. Kadınların en güzellerinden ve en soylularından olduğu kadar hicaplı ve pak bir hanımefendiydi. Babası ise Zadu’r-Rakb yani yol azığı lakaplı Sehl bin Mugire’dir ki, Kureyş’in sayılı cömertlerindendir.

Yolculuğa çıkarken yol arkadaşları için de fazlasıyla azık bulundurduğu için bu lakapla anılmaktaydı. İlk kocası, amcasının oğlu ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sütkardeşi olan Ebu Seleme Abdullah bin Abdilesed el-Mahzumi (Radiyallahu Anh)’dır. Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe hem Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i, hem de Ebu Seleme’yi emzirmişti.Buhari 5214

Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha) kocası ile beraber Habeşistan’a hicret eden ilk Müslümanlardandır. Ömer bin el-Hattab(Radiyallahu Anh)’ın Müslüman oluşuyla Mekke’deki Müslümanların dinlerini izhar etmeye ve Ka’be’de açıktan ibadet etmeye başladıklarını öğrenince Mekke’ye geri döndüler.

Ancak dönüşte müşriklerin düşmanlıklarını iyice artırmaları neticesinde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in izniyle, dinlerini kurtarabilmek için mallarını ve yurtlarını bir kere daha terk ederek ikinci kez Habeşistan’a hicret edip huzur ve güvene kavuştular.

Bir müddet sonra Medine’deki Evs ve Hazrec kabilelerinin Akabe’de, kendi eş ve çocuklarını korudukları gibi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i koruyacaklarına dair yaptıkları biatı haber aldılar ve bir kısım Muhacir ile Ebu Seleme ve ailesi Mekke’ye tekrar döndüler. Ne yazık ki bu dönüşlerinde de aradıklarını bulamadılar. Çünkü müşriklerin baskı ve zulümleri had safhaya çıkmıştı.

Müslümanlar için yeni bir hicret arayışından başka çıkar yol olmadığı anlaşılınca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den izin istediler. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu sefer beklenenin aksine hicret yurdu olarak Habeşistan’ı değil komşu belde Medine’yi gösterdi.

Ebu Seleme (Radiyallahu Anh) hanımı tarafının engellemeleri sebebiyle eşi ve oğlu Seleme’yi Mekke’ye bırakarak Medine’ye yalnız başına gitti ve oraya giden ilk muhacir oldu. Bir yıla yakın bir süre sonra da kavminin insafa gelmesiyle rahatlayan Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha), deveye binip oğlunu da yanına alarak Medine’ye doğru yola çıktı. Yolda kendisine rastlayıp durumunu öğrenen Osman bin Talha’nın nezaretinde Kuba’ya kadar geldi ve o da eşi gibi muhacire olarak Mekke’den Medine’ye gelen ilk deve yolcusu oldu.Tirmizi 3210

Onun ardından guruplar halinde diğer muhacirler geldi ve sonunda da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın hicreti gerçekleşti. Burada Bedir ve Uhud gazvelerine katılan Ebu Seleme (Radiyallahu Anh) Uhud’da aldığı bir yaranın daha sonra tekrar açılmasıyla vefat etti. Eşinin vefatı üzerine Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in tavsiyesine uyarak:

إِناَّ لِلهِ وَإِناَّ إِلَيهِ رَاجِعُون

“Muhakkak ki biz Allah’ınız ve O’ na dönücüleriz.” ayetini okudu ve:

اللَّهُمَّ أَجِرْنِي فِي مُصِيبَتِي وَأَخْلِفْ لِي خَيْرًا مِنْها

“Allah’ım! Musibetimde beni ecirlendir ve bana bundan daha hayırlısını ver” diye dua etti. Bir müddet sonra Allah-u Teâlâ, duasına icabeten ona Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i eş olarak ihsan etti.Müslim 918/3

Bu olay hicretin 4. yılı Şevval ayında vuku buldu ve bu evlilik Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefatına kadar yedi yıl civarında sürdü.

Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha):

“Erkekler savaşıyor da kadınlar savaşmıyor. Hem biz mirastan da yarım hisse alıyoruz” dediğinde Allah-u Teâlâ:

“Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri vardır, kadınların da kazandıklarından nasipleri vardır. Allah’tan lütfunu isteyin.” Nisa 32. ayetini indirdi.Tirmizi 3210

Yine Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha):

“Ya Rasulallah! Hicret hususunda Allah’ın kadınlardan bahsettiğini duymuyorum” deyince Allah (Azze ve Celle):

“Erkek olsun, kadın olsun çalışan hiç kimsenin yaptığını zayi etmem. Bazınız bazınızdansınız. Onlar ki; hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler. Andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükafat Allah katındandır. Sevabın güzeli Allah katındadır.” Al-i İmran 195. ayetini indirdi. Tirmizi 3211

Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha) hicretin 6. yılında umre yapmak için Mekke’ye hareket eden Müslümanlarla beraber Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanında bulunuyordu.

Bu seferde müşrik Kureyşliler, onların Mekke’ye girmelerine izin vermediler ve sonunda Hudeybiye anlaşması yapıldı. Bu olayda Ümmü Seleme’nin İslam tarihi açısından çok önemli bir rolü olmuştur.

Hudeybiye anlaşmasının şartları sahabeye ağır gelmişti. Görünüşe göre bu bir zafer değil, müşriklere boyun eğiş idi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) anlaşmanın yazım ve imzasını bitirdiğinde sahabesine:

“Haydi, artık kalkın, kurbanlarınızı kesip başlarınızı tıraş edin” buyurdu.

Sahabeden bir kişi bile kalkmadı. Hatta Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu emrini üç kere tekrarladı.

Buna rağmen kimse kalkmayınca Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in üzgün ve kızgın olarak zevcesi Ümmü Seleme(Radiyallahu Anha)’nın yanına girdi ve sahabilerinden gördüğü kayıtsızlığı ona anlattı.

Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha):

−“Ey Allah’ın Nebisi! Sen bu emri yerine getirmek istiyorsan şimdi dışarı çık, kimseyle bir kelime konuşmadan kurbanlığını kes ve berberini çağırarak başını tıraş ettir” dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun görüşüne uyarak çadırından çıktı, kurbanını kesti ve tıraş oldu. Sahabiler de onu bu halde görünce hemen kalkarak kurbanlarını kesmeye ve tıraş olmaya başladılar. Buhari 2570

Müslümanlar bir an hislerine mağlup olmuş ve Nebilerinin sözünü dinlememişler ancak gerçeği çabuk görerek hatalarından dönmüş ve Allah’a tevbe etmişlerdir. Nitekim Ömer (Radiyallahu Anh) o olaylar esnasındaki tepkisinden dolayı kefaret olarak birçok iyilikler yaptığını haber vermektedir. Buhari 2569

Aslında Hudeybiye’de yapılan bu anlaşma, Allah ve Rasulü’nün haber verdiği gibi önceki fetihlerin hepsinden daha büyük bir fetihtir. Çünkü Hudeybiye’den sonra, Allah’ın dinine, daha önce girenlerden çok daha fazlası girmiştir. Buhari 2973, Müslim 1785/94

Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha) Hayber Seferi’nde, Mekke’nin fethinde, Taif Muhasarası’nda, Hevazin ve Sakif gazalarında Rasulü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanındaydı. Hicretin 10. yılında da Onunla beraber Veda Haccı’nda bulundu.

Kadın sahabilerin fakihlerinden olan Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha)’nın parlak bir zekası ve isabetli görüşleri vardı. Kendisinden 378 hadis rivayet edilmiş olup bunlardan 13’ünü Buhari ve Müslim ittifaken, 3’ünü Buhari ve 13’ünü de Müslim münferiden rivayet etmişlerdir.

Ravileri ise, çocukları Ömer ve Zeynep ile Said bin Müseyyeb, Şakik bin Mesleme, Esved bin Yezid, Şa’bi, Ebu Salih Semman, Mücahid, Nafi bin Cübeyr bin Mut’im, kölesi Nafi, İbni Ömer’in azatlısı Nafi, Ata bin Ebi Rabah, İbni Ebi Müleyke gibi meşhur şahsiyetlerdir.

Ebu Seleme (Radiyallahu Anha)’dan olma Seleme, Ömer, Dürre ve Zeynep isimli dört çocuğu da sahabe olan Ümmü Seleme(Radiyallahu Anha) en yüksek şereflerden bir kısmını elde etmiş olarak hicri 62. senesinde doksan yaşındayken Medine’de vefat etmiş ve Cennetu’l-Baki’ye defnedilmiştir. Rasulü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşlerinden ilk vefat edeni Hatice(Radiyallahu Anha) olduğu gibi son vefat edeni de Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha)’dır.Heysemi 9/247

Allah ondan razı olsun.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"



EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: