26 Eylül 2013 Perşembe

146.ALLAH'A KULLUK


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Bismillahirrahmanirrahim


İmam Gazali'nin öğütlerine devam ediyorum...

ALLAH'A KULLUK

 Sonra bana şunu sordun: Allahü Teâlâ'ya kulluk (ubudiyet) nasıl olur?
 Bu, üç şekilde olur:
 1 - Şeriatın hükümlerini korumakla,
 2 - Kaza ve kadere, Allahü Teâlâ'nın taksimatına rıza göstermekle, 
 3 - Kendi nefsinin isteklerine değil, Allahü Teâlâ'nın rızasına baş eğmekle olur.

 Bir de Allah'a tevekkülü sormuştun. Tevekkül, bu âlemdeki bütün yaratıklar bir araya gelip önlemeğe çalışsalar da, Allahü Te-âlâ'nın senin için takdir edip yazdığı her şeyin seni bulacağına, yine bütün insanlar senin için çalışıp çabalasalar da Allahü Teâlâ'nın sana nasip etmediği bir şeyin eline geçmeyeceğine kesin olarak iman etmendir.

 İhlâsı da sormuştun. İhlâs, her işi Allah rızası için yapmak, insanların seni övmesine sevinmemek, yermelerine de aldırış etmemektir. Bilmiş ol ki, riya, halkın seni methedip olduğundan fazla büyütmesini istemenden doğar.

Halka karşı böyle bir riyadan kurtulmanın ilâcı şudur:
 İnsanları Allah'ın kudretine bağlanmış ve sana ne rahatlık ne de zorluk çıkarmak bakımından güçleri olmayan cansız varlıklar gibi kabul edersin. Şayet bu gibi kimseleri kudret ve irade sahibi olarak görürsen riya da senden uzaklaşmaz.

Bildiğinle amel etmelisin ki, bilmediklerin sana açıklansın. Bundan sonra bana ancak kalb diliyle, (yazı veya sözle değil), cevaplandırabilecek meseleleri, "Eğer onlar sabretmiş olsalardı kendileri için daha hayırlı olurdu" (Sûre: 49, âyet: 5) âyet-i kerimesine binaen sorma. Bu hususta Hızır aleyhisselâmın, "Ben sana ondan bahsetmedikçe, bana hiçbir şey sorma" (Sûre: 18, âyet: 70) mealindeki nasihatini kendine düstur et. Acele etme. Zamanı gelince cehalet örtüsü kalkar, her şey sana açılır, görürsün. Allahü Teâlâ'nın, "Size, âyetlerimi yakından göstereceğim. Acele etmeyiniz" (Sûre: 21, âyet: 37) âyet-i kerimesini düşün.

Zamanı gelmeden bana bir şey sorma. Şunu bilmiş ol ki, ancak yürümekle yol alırsın. Nitekim Allahü Teâlâ,"Onlar yeryüzünde dolaşıp kendilerinden evvelki kavimlerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görmüyorlar mı?" (Sûre: 30, âyet: 9) buyuruyor.

Ey oğul! Allahü Teâlâ'ya yemin olsun, şayet bu yola girersen, her uğrak yerinde birçok acayip haller
görürsün. Nefsini feda et. Çünkü bu işin esası nefsi feda etmektir. Nitekim Zünnûn-i Mısrî (rahmetullahi aleyh) öğrencilerinden birisine, "Benliğinden geçebilirsen gel, yoksa sofilerin edebiyatıyla ve taşkın sözleriyle uğraşma" demiştir.


Devam edeceğim inşallah.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: