Mü’minûn Süresi’nin ilk 10 ayetine göre Mü’min kimdir?
1. Allah’ın kendilerine söylediği her şeye kesinkes iman edenlerdir.
2. Namazlarını huşu içerisinde ikame edenlerdir.
3. Boş ve faydasız işlerden yüz çevirenlerdir.
4. Zekâtlarını tastamam ödeyenlerdir.
5. İffetlerini büyük bir hassasiyetle koruyanlardır.
6. Helal daire ile yetinip, haddi aşmayanlardır.
7. Emanetlere karşı sadakat gösterenlerdir.
8. Sözlerini tutup, asla ahitlerine karşı lakayt davranmayanlardır.
9. Namazlarına sahip çıkıp, hep ilk günün heyecanı ile ibadetlerine devam edenlerdir.
10. Cennet arzusu ile yaşayan ve böylelikle asıl yurtlarına varis olmaya çalışanlardır.
“Mü’min ve imanın misali şuna benzer; Mümin ve imanı halkalı demir kazığa örüklenmiş/bağlanmış bir küheylan/at gibidir. At, gezer-dolaşır, otlar sonra bağlı olduğu yere döner. Mü’min de iyilik yapar-günah işler, şaşar-yanılır ama sonunda imanına döner. O halde yemeğinizi iyilere yediriniz, iyiliklerinizi ve güzelliklerinizi mü’minlere yöneltiniz!” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 18/86)
“Kur’an okuyan mü’minin misali portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir…” (Ebû Davud, Kitâbü’l-Edeb, 19)
“Mü’minin misali saf altın parçasına benzer. Sahibi onu ateşe tutsa dahi özelliğini kaybetmez ve ağırlığı eksilmez.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 11/457, 458)
“Müminin misali, taze ekin gibidir. Rüzgâr nereden gelirse, onu eğip yatırır, ama kökünden onu koparmaz. Kâfirin misali ise çam ağacı gibidir. Rüzgâr vurdukça ses gelir, yıkılmaz gibi durur. Ama bir devrildi mi bir daha doğrulamaz.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 12, 16/118, 452)
“Müminin misali hurma ağacına benzer…” (Tirmizî, Kitâbü’l-Emsâl, 4)
“Mü’minin misali bal arısına benzer. Temiz olan şeyleri yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve konduğu yeri ne kırar ne de incitir.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 199; Hâkim, el-Müstedrek, I, 147)
Arı var, Arı var; Yabani Arı var, Eşek arısı var, Çömlekçi arısı var, Mazı arısı var, Kâğıt arısı var, Tarla arısı var, Kazıcı arı var…
Mü’minin bal arısına benzetilmesinin mesajları:
1. Mü’min, helal ve tayyip olan şeyleri yer.
2. Mü’min, temiz şeyleri yediği için, temiz işler ortaya koyar.
3. Mü’min, meşru dairede itaat etmekten gocunmaz.
4. Mü’min, nizam aşığıdır, âleme nizam vermenin kendinden geçtiğini unutmaz.
5. Mü’min, tek başına değil, cemaat halinde yaşamaya dikkat eder.
6. Mü’min, girdiği ortamı germez, nereye girerse oraya tat ve lezzet verir.
7. Mü’min, ait olduğu yere asla ihanet etmez.
8. Mü’min, az yada çok insanlığa faydası olan şeyler üretir.
9. Mü’min, diğer kardeşleri ile paylaşmayı sever.
10. Mü’min, yanındakilere karşı fedakârlık yapmaktan hoşlanır.
Bal arıları, yumurtadan ergin olarak çıkar ve jet hızıyla nektar toplamaya başlar. 500 gr bal için 900 arının 1 gün çalışması gerekir.
450 gr bal, 17 bin arının 10 milyon çiçek dolaşmasıyla birikir.
Bir arı, hayatı boyunca bir çay kaşığının sadece on ikide biri kadar bal toplayarak peteğe katkıda bulunur.
Bugün kendilerini Mü’min olarak tanımlayan kaç kişi bal arısına benziyor?
Eğer sen bal arısı olsaydın, Allah seni başka bal arıları ile buluşturur, seni bir peteğe sevk ederdi.
Rehber Hz. Peygamber, Ölçü Kur’an, Örnek Sahabe Nesli…
“Şu bir gerçek ki ben sizin babanız mesabesindeyim, sizi terbiye ve tezkiye eder, ihtiyaç duyduğun her bilgiyi sizlere öğretirim.” (Ebû Davûd, Tahâret, 4)
“Görüyorum ki dostunuz Muhammed, size her şeyi ama her şeyi hatta tuvalete nasıl oturacağınızı bile öğretiyor!”
“Evet, gerçekten de öyle, istersen sana öğreteyim Hz. Peygamber’în ne dediğini, çünkü büyük ihtimalle sen tahareti bilmiyorsundur!” (Müslim, Taharet 57, 58)
“İtidal, yani düşünerek hareket etmek ve ölçülü davranmak, peygamberliğin yirmi dört cüzünden biridir.” (Tirmizî, Birr, 66)
Önemli iki alan: Beklenti İtidali ve Mesafe İtidali…
“Senin beni gözetlediğin anda, eğer seni yakalamış olsaydım; bu tarakla senin gözünü oyardım. Böyle yapma! İzin istemek evin içerisi görülmesin diye emredilmiştir.” (Müslim, Adâb, 40, 41)
“Bir kimse, izinleri olmaksızın insanların evinin içine bakarsa, gözünü çıkarması onlara helal olur.” (Müslim, Adâb, 43)
“İzin istemek üç defadır. İzin verilirse girersin, verilmezse geri dönersin.” (Buhari, İsti’zan, 13)
“İki Müslüman karşılaştıklarında musâfahada bulunurlarsa, birbirlerinden ayrılmadan önce günahları bağışlanır.” (Ebû Davûd, Edeb, 142)
“İki Müslüman karşılaştıklarında musâfaha yaparlar da Allah’a hamd eder ve bağışlanmalarını dilerlerse, her ikisi de mağfiret olunur.” (Ebû Davûd, Edeb, 142)
Nezâket ve Zarâfet Sultanından (sas) 12 Güzel Davranış
1. Selamı ilk veren hep kendisi olur, karşısındakinden beklemeden ilk adımı atardı.
2. Musafaha/tokalaşma için ellerini ilk uzatan olur, yanına gelenleri rahatlatırdı.
3. Elini tutan bırakmadıkça, asla ellerini bırakmaz, karşı tarafın yapacağı davranışı beklerdi.
4. Hiç kimsenin yanında ayaklarını uzatmaz, üstüste atmaz, yakışıksız oturmazdı.
5. Bir meclise girdiğinde kimsenin rahatsız olmasını istemez, neresi boş ise oraya otururdu.
6. Yanına gelenlere ikramda bulunur, bazen minderini, bazen elbisesini onların altına sererdi.
7. Biri kendisini çağırdığı zaman, sadece başını çevirerek bakmaz, bütün bedeni ile dönerdi.
8. Muhatabının gözlerinin içine bakar, sözü bitene kadarda gözlerini ondan almazdı.
9. Arkadaşlarını en güzel isim, künye ve lakaplarla çağırır, onların hoşuna gidecek hitap cümlelerini kullanırdı.
10. Karşıdaki sözünü bitirmeden sözüne başlamaz, büyük bir sabırla söylenen sözleri dinlerdi.
11. Misafirlerini asla bekletmez, bazen onlar için namazlarını bile kısa tutar, gelenlerle ilgilendirdi.
12. Kendisine yapılan hataları sabırla karşılar, onların ayıp ve kusurlarını yüzlerine vurmazdı.
M.Emin Yıldırım