22 Eylül 2020 Salı

Bi'datlere düşmeden şifa için nasıl dua edebiliriz?

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şifa için nasıl dua edeceğimizi bizi öğretmiştir. Başka yollar aramak bize bi'dat kapısını açar. 

 Kur’an’ın şifa olduğunda hiçbir şüphemiz yoktur. Onu okuyan kendine dua etmiş olur, Kur’an, cin ve şeytan kaynaklı sıkıntılara karşı koruyucudur, Kur’an ruhi hastalıkların, şifasıdır, manevi desteğidir. 

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şu ayet, şu sure şu hastalık için şifadır dememişse bunun bir hükmü yoktur.

Ancak Kur’an’ın tamamı şifa maksadı ile okunabilir. Hadislere baktığımızda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in Fatiha, İhlâs, Felak-Nas sûreleri ve Ayetel kürsi okunmasını tavsiye ettiğini görüyoruz. Halis bir niyetle bu belirtilen sûre ve ayetleri okuyana biiznillah şifa kaynağı olurlar.

 Hastaya okunan şeyler ya Kur’an ayetleri olmalı ya da hadisi şeriflerde okunması tavsiye edilen dualar olmalıdır. Birtakım rumuzlar, tılsımlarla okuma olmaz.

HADİSLERDE ŞİFÂ DUÂLARI

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hastalara şöyle duâ etmiştir:

Hazret-i Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– ailesinden bazı fertleri sağ eliyle sıvazlar ve şöyle duâ ederlerdi;

*«  اَللّٰهُمَّ ربَّ النَّاسِ ، أَذْهِبِ الْبَأسَ ، اَشْفِ  أَنْتَ الشَّافيِ، لاَ شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ ، شِفاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَماً »*

Allahümme Rabennas Ezhibil be’s, eşfi enteşşafi, laşefae illa şifauk şifaen la yuğadiru sekama.

Anlamı:“Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.” (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)

Yine Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem, bir insan bir yerinden şikayet eder veyahut bir çıbanı veyahut bir yarası olursa şehadet parmağının içini yere değdirir, sonra da onu rahatsız olan yerin üzerine kor ve şöyle derdi:

 *« بِسْمِ اللّٰهِ ، تُرْبَةُ أَرْضِنَا ، بِرِيقَةِ بَعْضِنَا ، يُشْفَى بِهِ سَقِيمُنَا ، بِإِذْنِ رَبِّنَا »*


Bismillahi turbetu ardina birikati ba’dina yüşfa bihi sekimuna bi-izni rabbina.

Anlamı: “Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükrüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur.” (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)

*   Ebu Said el -Hudri radıyallahu anh diyor ki: Cebrail Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem–e geldi: Ya Muhammed, bir şikayetin var mı, dedi. O da, evet, dedi. Cebrail şöyle dua etti:

*« بِاسْمِ اللّٰهِ أَرْقِيكَ، مِنْ كُلِّ شَيْءٍ يُؤْذِيكَ، مِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ أَوْ عَيْنِ حَاسِدٍ، اَللّٰهُ يَشْفِيكَ، بِاسْمِ اللّٰهِ أَرْقِيكَ »*


Bismillahi erkıyke min kulli şeyin yu’zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi erkıyke.

Anlamı:“Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.” derdi.(Müslim, Selâm,2186)

Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini (Felak ve Nas sureleri) okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle buyururlardı:

 *بِسْمِ اللّٰهِ اَللّٰهُمَّ دَاوِني بِدَوَاءِكَ وَاشْفِنِي بِشِفَاءِكَ وَأَغْنِنِي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ وَاحْذَرْ عَنِّي أَذَاكَ.*


Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.

İbn Abbas radıyallahu anhumadan: Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle buyurdu: Kim eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun yanında yedi defa:

* أَسْأَلُ اللّٰهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ »*


Es-elullahel-azime rabbel arşil azimi en yeşfiyek.

Anlamı: “Ulu arşın Rabbi ulu Allah’tan sana şifâ vermesini istiyorum!” derse muhakkak Cenab-ı Allah ona o hastalıktan şifa verir. (Ebû Dâvud, Cenâiz,316)

Abdullah bin Amr bin As radıyallahu anhumadan: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hastalara şöyle buyurmuştur: Bir adam bir hastayı ziyaret etmeye geldiği zaman:

*اَللّٰهُمَّ اَشْفِ في عَبْدَكَ يَنْكَأْ لَكَ عَدُوًّا، أَوْ  يَمْشِي لَكَ إِلَى صَلَاةٍ*


“Allahümmeşfi abdeke yenke’ leke adüvven ev yemşî leke ilâ salatin.” 

Anlamı: (Allah’ım! düşmanın canını yakan, yahut namaza koşan kuluna şifa ver, desin.) Ebû Dâvud, Cenâiz, 3107;

* Osman İbnu Ebi'l-As radıyallahu anh vücudundaki bir ağrıdan dolayı Resûlullah aleyhissalâtu vesselâma şikayet etti. 
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da ona:
'Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy; Üç kere,
'Bismillah'tan sonra yedi kere, 

*أَعُوذُ بِعِزَّةِ اللَّهِ وَقُدْرَتِهِ مِن شَرِّ مَا أَجِدُ وَأُحَاذِرُ »*


'Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâzir.'/ 'Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum.' de dedi.(Müslim, Selam,2202)

İbn Abbas radıyallahu anhuma diyor ki: Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ağrılardan ve sıtmadan şöyle dememizi buyururdu: 

*بِسْمِ اللّٰهِ الْكَبِيرِ ،نَعُوذُ بِاللّٰهِ الْعَظِيمِ مِنْ شَرِّ عِرْقٍ نَعَّارٍ، وَمِنْ شَرِّ حَرِّالنَّارِ*


Bismillahil kebir neuzu billahil azimi min şerri ırkın na'arin, ve min şerri harinnar.

Büyük Allah'ın adıyla, zonklayan her damarın şerrinden ve cehennem ateşinin hararetinin şerrinden ulu Allah'a sığınırız. (İbn Sünni,571;Tirmizi,Tıb,2075;İbn Mace,Tıb,3526)

Bu gibi durumlarda  da yine kendine Fatiha,İhlas ile muavvizeteyn okuması da uygundur. Eline üfler, ağrıyan yerine sürer.

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Hiç yorum yok: