4 Ekim 2019 Cuma

28. Kıbleye Yönelmenin Fazileti

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

"Fethu'l-Bari" (Sahih-i Buhari Şerhi)
   

8. BÖLÜM NAMAZ

28. Kıbleye Yönelmenin Fazileti

Namaz kılan parmak uçları kıbleye gelecek şekilde kıbleye yönelir. Ebu Humeyd, Hz. Peygamberin 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem bu şekilde yöneldiğini nakletmiştir.

391- Enes İbn Mâlik'ten Allah Resûlü'nün 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem Şöyle buyur­duğu nakledilmiştir: "Kim bizim gibi namaz kılar, kıblemize yönelir ve kestiğimizi yerse, Allah'ın ve Peygamberinin Sallallahü Aleyhi ve Sellem emanına kavuşan Müslüman odur. O halde ona verdiği emana zarar vere­rek Allah'a ihanet etmeyin!"

Açıklama

(Parmak uçları); Parmak uçlarının belirtilmesi, mümkün olduğu kadar bütün organlarla kıbleye yönelmenin dinî bakımdan uygun görüldüğünü beyan etmek içindir. (O halde ona verdiği emana zarar vererek Allah'a ihanet etmeyin!); Bu­radaki nehiy, aynı zamanda Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem de verdiği eman için geçerlidir. Cümlenin gelişi buna delalet ettiği için hazfedilmiştir. Na­maz kılmayanların öldürüleceği görüşünü benimseyen kimseler, bu hadisin ma­nasını esas almışlardır. Bu konu, yeri gelince ele alınacaktır.

Bu hadiste kıbleye değer verilmiştir. Namazdan sonra kıbleye yönelmenin zikredilmesi, onun önemine işaret etmek içindir. Yoksa kıble, namazın şartların­dan biri olduğu için zaten namazın bir parçasıdır.

Bu hadis, İnsanların dışa yansıyan davranışlarına göre anlaşılacağını göste­rir, Bu yüzden kim dinî sembollere riayet ederse, aksine bir davranış sergileme­diği sürece Müslümanlar gibi muamele görür.

392- Enes îbn Mâlik'ten Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"İnsanlarla lâ ilahe İllallah deyinceye kadar savaşmam emredildi. Eğer bunu söyler, bizim gibi namazı kılar, kıblemize yönelir ve bizim gibi hayvan boğazlarlarsa, dinin ön gördüğü durumlar dışında, onların kanlarını akıtmamız ve mallarına el koymamız haram kılındı. Onları hesaba çekmek ise, Allah'a aittir."

Açıklama

(Lâ ilahe illallah deyinceye kadar); Bu hadiste Allah Resulü 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem kelime-i tevhidin ikinci kısmı olan nübüvveti zikretmeyip sadece tevhîd ilkesi ile yetinmiştir. Ancak burada, o da kasdedilmiştir. Şöyle ki; biri 'el-Hamd'ı okudum dediği zaman, Fatiha suresinin tamamını okuduğunu kast eder. Bir yoruma göre de, hadisin bu kısmı tevhidi inkar edenler hakkında varid olmuştur. İnkarcı biri, tevhidi kabul ederse, ehl-i kitabın muvahhidleri gibi olur. Yani, Hz. Peygamber'in Sallallahü Aleyhi ve Sellem getirdiği diğer esaslara iman etmesi gerekir. Bundan dolayı yukarıda sayılan ameller tevhide atfedilmiştir. Allah Resulü Sallallahü Aleyhi ve Sellem tevhitten hemen sonra bizim gibi namazı kılar buyurmuştur. Dinin ön gördüğü namaz, peygamberliği kabul etmeyi de gerektirir.

Hz. Peygamber'in 
Sallallahü Aleyhi ve Sellem yukarıda sayılan amellerle yetinmesinin hikmeti şuna dayanmaktadır: Ehl-i kitaptan tevhidi kabul edenler, her ne kadar namaz kılıp, kıbleye yönelip hayvan boğazlasalar da, bizim gibi namaz kılmazlar, bizim kıblemize yönelmezler. Bazıları Allah'tan başkası için kurban keser. Bazıları da, kestiğimizi yemez. Bundan dolayı bir başka rivayette Allah Resulü  Sallallahü Aleyhi ve Sellem "Bizim boğazladığımızı yiyen" şeklinde buyurmuştur. İlk dönemlerde dinin alanına giren diğer konuların aksine, insanların namaz ve yeme konusunda nasıl bir yaşantı sürdüklerini anlamak kolaydı. Ondan dolayı bu hususlar esas alınmıştır.

393- Humeyd'den şöyle nakledilmiştir: Meymûn İbn Siyah, Enes İbn Mâlik'e 'Ey Ebu Hamza! Hangi şey, insanın canını ve malını dokunulmaz kılar?' diye sordu. O da şöyle cevap verdi: "Kim Allah'tan başka ilâh olmadığına şehâdet eder, kıblemize yönelir, bizim gibi namaz kılar ve bizim gibi hayvan boğazlarsa, o Müslümandır. Müslümanların kazandığı hakları elde eder ve onlarla aynı so­rumlulukları paylaşır.


Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Hiç yorum yok: