11 Mart 2024 Pazartesi

***RAMAZAN RİSALESİ-2-ORUÇ FIKHI

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

Oruç, Müslüman olmanın beş temel şartından biridir.

Namaz ve zekattan sonra en büyük sevap kaynaklarındandır.

Oruca inanmamak anlamına gelebilecek düşünceler ve sözler iman dışına çıkarır. İnanılıyor olmasına rağmen ihmal edilmesi ise büyük günahlardandır.

Ramazan Orucu Kimlere Farzdır?
Bir insana orucun farz olması için:
1) Müslüman olması,
2) Akıllı olması,
3) Erginlik çağına gelmiş olması şarttır.

Bu şartları taşımayanların oruç tutması farz değildir. Ancak oruç tutarlarsa, tuttukları oruç ibadettir.

Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyetsiz oruç makbul değildir.

Ramazan orucuna, akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle ki:

Normal olarak oruca, sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp yeme-içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse, güneş doğmuş olsa bile kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir. Yeter ki imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.

Niyet, oruçta da diğer ibadetlerde de esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir.

Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi uygulamalı bir niyettir. 

Oruca kalp ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek müstehap görülmüştür.

Orucun Hükümleri

1- Farz olan oruçlar;

a- Ramazan ayında oruç tutmak, 

b- Ramazanda tutulmayan orucu başka günlerde kaza etmek,

c- Kefaret oruçları.

2- Vacib olan oruçlar;

a- Nafile başlanmış ve bozulmuş orucun kazası,

b-Adak oruçları.

3-) Sünnet olan oruçlar;


Hicri aylardan Muharrem ayının dokuz ve onuncu veya onuncu ve on birinci günleri oruç tutmak.

4- Müstehap olan oruçlar;


a- Kameri ayların on üç, on dört ve on beşinci günleri oruç tutmak,

b- Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak,

c- Ramazandan sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak.

5- Mekruh olan oruçlar;

a- Muharrem ayının sadece onuncu günü oruç tutmak

b- Sadece Cuma günü tek olarak oruç tutmak.

c- Sadece Cumartesi günü tek olarak oruç tutmak.

6- Haram olan oruçlar;

a- Ramazan Bayramının birinci günü oruç tutmak,

b- Kurban Bayramının dört günü oruç tutmak haramdır. Çünkü bayram günleri Allah'ın kullarına birer ziyafet günüdür. O'nun ziyafetinden kaçınmak uygun değildir.

Ramazan Orucu Ertelenebilir mi?
Ramazan oruç ayıdır. Farz olan oruç Ramazandadır.

Dinimizin geçerli saydığı bir özür olmadıkça oruç, Ramazan ayından sonraya ertelenemez. Ertelemenin caiz olması için şu özürlerden birinin bulunması gerekir. Bu özürler genel çizgilerdir. Her Müslümanın kendisine mahsus durumu, ilim ehline danışarak karar vermesi gerekir.

Hastalık: Bir hasta, oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir. İyileşince tutmadığı oruçları kaza eder. İyileşmesi yıllarca uzasa bile vebale girmesi söz konusu değildir.
                                             
Yolculuk: Ramazan ayında en az doksan kilometre mesafeye yolculuğa çıkan kimse oruç tutmayabilir. Gittiği yerde de on beş günden az kalacaksa ve kendisine ait bir yer değilse orada da oruç tutmayabilir. Yolculuk hâli bitince tutmadığı günleri kaza eder. 

Oruç tutmasında bir güçlük yoksa yolcunun oruç tutması daha hayırlıdır. Çünkü yolcunun oruç tutmaması sadece bir izindir. Sırf oruç tutmamak için yolculuğa çıkmak, oruç tutmamaya ruhsat oluştursa da iman zayıflığına delalet edeceği için tevessül edilmesi yanlış bir hareket olur.

Tehdit edilmek: Orucu bozmak için ölümle veya vücuduna bir zarar verilmekle tehdit edilen kimse, orucunu bozabilir. Bu tehdidin inandırıcılığı önemlidir. Bozduğu orucu sonra tutar.

Gebe ve emzikli olmak: Hamile veya emzikli olan bir kadın, oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç tutmayabilir.  Hamile veya emzikli kadının oruç tutup tutmayacağı ile ilgili kararı uzman bir doktorun tavsiyesi ile verebileceği gibi kendi kararını kendisi de verebilir. Sütünün kesildiğini tecrübe etmesi, ayakta duramayacak hale gelmesi, ciddi baş ağrısı,baş dönmesi gibi nedenlerle karar verip, oruç bırakabilir. Böyle bir kadının oruç tutmamasının hiçbir günahı yoktur. Hamileliğinin ileri günlerde olması da şart değildir.  Hamilelik ve emziklilik hâli sona erince tutmadığı günleri kaza eder.

                               Kaza
"Bozulan ve tutulmayan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır. Bir gün oruç tutmayan veya kefaret gerektirmeyecek bir şekilde orucunu bozan bir gün kaza eder. İki günü olan iki gün. Üç günü olan üç gün."

Şiddetli açlık ve susuzluk: Oruçlu bir kimse, açlık veya susuzluk sebebiyle aklının bozulmasından veya vücuduna ciddi bir zarar geleceğinden korkarsa orucunu bozabilir. Ancak susamakla, susuzluktan bayılmak gibi bir durum arasında önemli farklar olduğu bilinmelidir. Sonra uygun bir zamanda tutmadığı oruçları kaza eder.

Yaşlılık ve düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir. Bu kişiler sonradan orucu kaza edemeyecekleri için tutamadıkları her günün orucu yerine fidye verirler.

                                 Fidye
"Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, Ramazan ayının her günü için bir fidye verirler. Fidyenin tutarı aynen fitre kadardır. Fidye vereceği yıl, verilen fitre ölçü alınarak verilir. Fidye, fitre verilebilen fakirlere verilmelidir. Herhangi bir hayır gibi kullanılmamalıdır."


Bu özürlerinden biri nedeniyle oruç tutamayan mü'minin Ramazan gününde yemesi ve içmesi günah değildir. Ancak Ramazanın azametini dikkate alarak, yemeyi ve içmeyi aleni yapmamak gerekmektedir.


                               Kefaret
"Ramazan ayında bozulan bir gün orucun yerine altmış gün peş peşe oruç tutmaktır. Bu altmış gün cezadır. İlave olarak da bozulmuş gün sayısı kadar oruç tutulacaktır. Böyle bir kefaretin peş peşe olması şarttır. Son günde bile kopma olması hâlinde yeniden başlamak gerekir. Kefaret tutulduktan sonra da Allah'tan affını talep etmek gerekir."


Ramazanda Oruç Tutmayanların Durumu
Ramazan ayında oruç tutmak farzdır. Müslüman olan bir kimse bu farzı yerine getirmesi gerekir. Bir Müslüman özrü olmadığı halde, Ramazan ayında oruca niyet etmeyerek yiyip içerse tutmadığı günlerin orucunu gününe gün kaza etmesi gerekir, kefaret lazım gelmez. Çünkü kefaret, oruç tutmamanın değil, başlanan orucu bozmanın cezasıdır.

Hiç niyet etmediği için, kefaret gibi bir ceza ile karşılaşmıyorsa da samimi bir tövbe etmedikçe kendisini Allah'ın azabına müstahak hâle getirecek bir suç işlemiş olmaktadır. Hem tövbe etmeli hem de acilen tutmadığı günler kadar kaza orucu tutmalıdır.

Oruç Nasıl Bozulur?
İlke olarak orucu bozan yeme, içme ve cinsel ilişkidir.

Ramazan ayında oruçlu olduğunu bilen biri kasten bunlardan birini yaparsa hem kaza hem kefaret gerekir. 

Şu durumlarda ise sadece bozulan oruç kaza edilir:

- İğne yaptırmak,
- Vücuda sıvı ilaç almak,
- Kendi isteği ile ağız dolusu kusmak,
- İmsak vakti girdiği halde veya güneş batmadan önce vaktidir zannederek      yemek-içmek,
- Abdest esnasında ağzına ve burnuna su kaçırmak.

Orucun Bozulmadığı Durumlar

- Oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek,
- Kulağına su kaçmak,
- Göze ilaç damlatmak,
- Gece yıkanması gerekirken sabahleyin yıkanmak,
- Kendi isteği olmayarak kusmak,
- İhtilam olmak (uyurken cünüplük hâli meydana gelmek)
- Kan aldırmak,
- Kendi isteği olmayarak boğazına toz, duman girmek,
- Ağzındaki tükürüğü yutmak…

Hayız ve nifas hâlindeki bir kadın oruç tutmaz. Oruçlu iken hayız veya nifası başlarsa orucu bozulmuş olur. Ramazandan sonra engel kalktığında uygun bir zamanda tutamadığı kadar orucu kaza eder.

Ramazanda gün ortasında bir özür nedeni ile orucunu bozanın,
İmsaktan sonra hayız ve nifastan temizlenen kadının,
Yolculuğu bitenin,
İyileşen hastanın,
Ergenlik çağına giren çocuğun, günün geri kalan kısmını oruçlu gibi geçirmeleri gerekmektedir.


                              Önemli
"Unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu hatırlayan hemen ağzını yıkayıp oruca devam eder. Oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse orucu bozulur."


Sahur ve İftar
Sahur yemeğini sadece "yemek" olarak görmemek gerekir. Sahurda kalkıp yemek müstehaptır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

"Sahurda yemek yiyiniz, çünkü sahur yemeğinde bereket vardır." buyurmuştur. Sahur yemeğinin, orucudaha iyi tutmaya yönelik katkısı yanında, o vaktin duaların kabulü için en uygun vakitlerden olduğu bilinmelidir.

İftar vakti de dua için uygun vakitlerdendir. O vakti de her ne kadar yeme içme anı gibi görüyorsak da manevi yönü itibarı ile de kıymetini biliyor olmamız gerekmektedir.

Oruçlu için Müstehap İşler
1 - Sahura kalkıp bir şeyler yemek. Sahurun vakti gecenin son altıda biridir.

2 - Sahur yemeğini mümkün olduğu kadar geciktirmek. Bu geciktirmeyi imsak vaktiyle sıkıştıracak kadar yapmak ise mekruhtur.

3 - Vakti gelince iftarda acele etmek.

4 - İftarda şu duayı okumak sünnettir : 

"Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme'l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü."

Anlamı:

"Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana iman ettim ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım. Benim geçmiş ve gelecek, açık ve gizli günahlarımı bağışla!"

5 - Oruçlu kimselere,yoksullara ihsan ve ikramda bulunmak müstehaptır.

6 - Oruçlunun ilim ve Kuran-ı Kerim okumakla, zikir ve salavatı şerif getirmekle meşgul olması müstehaptır. Oruçlu dilini gereksiz ve boş sözlerden korumalıdır. Dedikodu, söz taşıma ve yalan söylemek gibi işleri yapması şiddetle yasaktır. Oruç nedeniyle, evde kapanıp kalmak doğru değildir. Sıhhati uygun olduğu sürece mutat (alışılan) işleri sürdürmelidir.

 Bir kimseye Ramazanda sövülürse : '' Ben oruçluyum .'' demesi sünnettir. Zira Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur : 

'' Sizden biri oruçlu olduğu zaman kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın, bir kimse kendisine sövecek olursa yahut dövüşecek olursa , ona : '' Ben oruçluyum.'' desin.''

7 - Özellikle Ramazanın son on gününde oruçlunun itikafa girmesi ve Kadir Gecesini yakalayabilmek için fazla ibadet etmesi müstehaptır. 

Oruçlu için Mekruhlar

Orucu bozmamakla beraber yapılması mekruh durumlar şunlardır:

1-Bir koca, yemeğin tuzunun az veya çok olmasından dolayı hanımını rahatsız ediyorsa, kadın bir şey yutmadan diliyle yemeğin tadına veya tuzuna bakabilir. Yemek pişiren ücretli için de durum böyledir. Bu durumda olanların oruçları bozulmaz fakat bunu yapmaları mekruhtur.

2-Bir kimsenin hanımını öpmesi ve kucaklaması mekruhtur ama bu durum orucu bozup kazayı gerektirmez.

3-Tükürüğünü ağzında biriktirip yutmak mekruhtur.

4-Kan aldırmak veya ağır bir işte çalışmak gibi kendisini zayıf düşüreceğine kanaat getirdiği bir iş yapmak, oruçluyu zor durumda bırakacağı için uygun görülmemiştir. Fakat bu kişilerin oruçları bozulmaz.

5-Nafile olarak tutulan orucu özürsüz olarak bozmak mekruhtur ve aynı zamanda yerine kaza orucu tutulması gerekir. Verilen şeyi veya ikramı reddetmemek için nafile orucu bozmak mekruh değildir fakat daha sonra bu oruç kaza edilmelidir.

Mekruh Olmayan İşler

1-Gül ve misk gibi şeyleri koklamak.

2-Gözüne sürme çekmek.
3-Misvak kullanmak, dişlerini macunsuz fırçalamak.
4-Ağzına su alıp çalkalamak, burnuna su çekmek.
5-Serinlemek için yıkanmak.

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.

Nureddin Yıldız Hocaefendi'nin "Ramazan Risalesi" kitabı kaynak olarak kullanılmıştır.

Hiç yorum yok: