31 Mart 2024 Pazar

Bayanın İtikafa Girmesi Mümkün mü?

Sual: Selamün Aleyküm. Allah (cc) sizden razı kalsın inşaallah. Hocama bir sorum olacak. Şekva değil asla da bazen bir bayanın sorumluluğundansa bir erkek olmayı isterdim. Kendinizi hizmete adamak belki daha da kolay olurdu, hele de çocuklarınız varsa bazen namazın sünnetini bile kılamayıp farzı ancak ihya ediyorsunuz. Ben bu ramazanda itikafa girmeyi çok arzulardım. Efendimizin çok önemli sünnetlerinden olduğunu biliyorum hatta günaha girmem inşaallah 1 yıl yapamadığını daha sonraki yıl itikafını 20 gün yaptığını duymuştum. 5 vakit namazın eda edildiği yerde itikafın yapılması gerektiğini biliyorum yanlışsam bizi aydınlatın lütfen. Bir bayan olarak itikafa girebilir miyim? Bunu nasıl yapmamız gerekir? Efendimiz bu konuda ne tavsiye etmiştir? Selam ve Saygı ile.

Cevap: Muhtereme Kardeşim;

Kadın veya erkek olarak yaratılmamız Rabbimizin bir takdiridir, bizi ne hal üzere yarattıysa ona rıza göstermek ve elimizden geldiğince kulluk görevlerimizi yerine getirmek durumundayız. “Bir erkek olmayı isterdim kendinizi hizmete adamak belki daha da kolay olurdu hele de çocuklarınız varsa bazen namazın sünnetini bile kılamayıp farzı ancak ihya ediyosunuz ben bu ramazanda itikaf a girmeyi çok arzulardım.” diyorsunuz, ama inanın belki öyle olsaydı bu ızdırabınız olmayacaktı. Sanki şuan erkeklerin çoğu sünnet namazlarını kılıyor, itikâf yapıyor, İslam’a hizmet noktasında ellerinden gelenleri yapıyorlar mı ki? Dolayısı ile rıza aslolan şeydir, bize de düşen bu olmalıdır.

Sorunuza gelince; İtikâf: “Bir yerde bekleme, durma ve kendini belirlenen yere hapsetme” anlamlarına gelir. Akıl bâliğ veya temyiz kudretine sahip bir müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte veya mescit hükmünde olan bir yerde ibadet niyetiyle bir süre durması anlamında bir fıkıh terimidir.

İtikâf ibadeti, Kur’an ve sünnetle sabittir. Kur’an’da Ramazan ayının gecelerinden söz edilirken;
“… Camilerde itikâfta iken de hanımlarınıza yaklaşmayın…” (el-Bakara, 2/ 187) buyurulur. Başka bir ayette itikâf ibadetinin daha önceki ümmetlerde de yapıldığına işaret edilir (bk. el-Bakara, 2/125). Hz. Peygamber’in özellikle Ramazan içinde ve Ramazanın son on gününde itikâf yaptığını bildiren çeşitli hadis-i şerifler vardır. Hz. Âîşe’nin şöyle dediği nakledilmiştir: “Resulullah (s.a.s) Ramazan’ın son on gününde itikâf yaparlardı. Bu durum vefat zamanına kadar bu şekilde devam etmiştir. Daha sonra Hz. Peygamber’in zevceleri itikâfı sürdürmüşlerdir” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 67, 129; bk. Buhârî, İ’tikâf, 1-18; Ezân, 12, 135; Hayz 10; Müslim, İ’tikâf, 1-6; Ebû Dâvud, Ramazân, 3; Savm, 77).

Dediğiniz gibi hayatının son yılında bir önceki sene yapamadığı için 20 gün itikaf yapmış, bu işin önemini adeta ümmetine göstermiştir. İtikaf, bu yönü ile Müslümanların Hira’sıdır. Hira’da yeniden doğan ve vahye muhatap olan Efendimiz’in (sas) yaşadığı o havayı bir nebze olsun, o havayı solumaya çalışmasıdır.

Ebu Hanife’ye göre içinde beş vakit namaz kılman her mescidde, her yerde itikâfta bulunmak caizdir. Ebu Hanife ve İmam Mâlik’e göre itikâfın nâfile olarak en azı bir gündür. Ebû Yusuf en az süreyi, bir günün yarıdan çoğu olarak belirlerken İmam Muhammed itikâf için bir saati de yeterli bulur. Ama sünnet olan son 10 gündür, imkanı olan bunu yapmalıdır, hatta imkanlar buna göre zorlanmalıdır.

Gelelim sizi asıl ilgilendiren kısma; kadınların itikafı nasıl olacaktır? Onlar mecsitlere gelemeyecekleri için bu ibadetten mahrum mu kalacaklar? Elbette ki, hayır… İslam’dan bahsediyoruz, fıtrat dininden bahsediyoruz. Yaratanın nizamından bahsediyoruz. Dolayısı ile çözümü olmayan bir hususun olmadığını bilmeliyiz. Mescid veya mescid hükmündeki yerlede itikâf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise evde mescit edindikleri bir yerde itikâfta bulunabilir (ez-Zebîdî, Tecrîd-i”Sarîh, Terc. Kamil Miras, Ankara 1984, VI, 323-326). Yani hanımlar evlerinin bir odasını bu iş için ayırabilir ve kendi evlerinde itikafa girebilirler. Zaten annelerimiz olan Peygamber hanımları, kendi odalarında itikafa girmişlerdir. Bu süre zarfında ibadet ile meşgul olur, dünyayı hayatlarından biraz olsun çıkarır, Allah’a yakınlık adına bir kamet/duruş ortaya koyarlarsa inşallah maksat hasıl olmuş olur.

Selam ve dua ile…

Muhammed Emin YILDIRIM

Hiç yorum yok: