12 Mart 2015 Perşembe

452.SÜNNETİN ÖNEMİ-2-

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


İslam Dininin iki ana esasa, yani Kur'an ve Sünnete, dayandığı hususu İslam'ın açık ve kesin ilkelerindendir. Cenab-ı Hakk her iki kaynağı koruması altına alarak muhafaza etmiştir. Dolayısıyla Allah Rasûlu 
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Kur'an'ın korunup, ezberlenmesini emir ve teşvik ettiği gibi, sünnete de önem verilmesini emir ve teşvik etmekle görevliydi.
Nitekim Peygamber 
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kadın-erkek, küçük-büyük, hür-köle demeden bütün ashabına sünnetini talim ve telkin etmiştir. Ancak Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bununla yetinmemiş, ashabını buna teşvik ettiği ve bu doğrultuda çok açık direktifler ve sözlü emirler verdiği sabittir. Konuyla ilgili rivayetlerin bazısı konuyu açıkça (sarahaten) bildirirken, bazısı dolaylı olarak (delâleten) ifade etmektedir. Mesela, ilmi öğrenmek ve dinde derinleşmek (tefakkuh) ile ilgili hadisler bu kabildendir. Çünkü özellikle Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) döneminde ilim öğrenmek ve dinde derinleşmek ancak hadislere gereken önemi vermek ve onlardan hüküm çıkarmakla mümkün olabiliyordu.

Kaldı ki, İslam öğretim tarihinde birkaç asır boyunca "ilim" kelimesi hadisleri, hadislerin araştırılmasını ve hadislerle ilgili mevzuları ifade için kullanılmaktaydı. Selef uleması hadis öğrenimi(tahammulu'l-hadis) için tahammulu'l- ilm" ifadesini kullanıyordu. Nitekim sünnet kaynakları bu konuyu kitabu'l-ilm" başlığı altında incelemişlerdir. Hatib el-Bağdadî kitabına "Takyidu't-İlm" adını vermiş, İbni Ebi Hayseme eserini "Kitabu'l-İlm" şeklinde adlandırmıştır. İbn-i Abdilberr de kitabı için "Camiu Beyan'ul-Ilm ve Fadlihi" ismini seçmiştir.


Devam edeceğim inşallah...

Şeyh Hasan Karakaya, Fıkıh Usulu/İslam-tr


"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"

Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: