ALTIN OLUK
Kâbe damına konulan ve Arapça’da mîzâbü’r-rahme, Farsça’da mîzâb-ı rahmet denilen oluk.
CEBELİRAHME جبل الرحمة
Arafat vadisinde bulunan, eteğinde Hz. Peygamber’in vakfe yaptığı küçük dağ.
Cİ‘RÂNE الجعرانة
Huneyn Gazvesi’nde elde edilen ganimetlerin dağıtıldığı yer.
CUHFE الجحفة
Hac veya umre maksadıyla Mısır ve Suriye tarafından Mekke’ye gelenlerin ihrama girdikleri mîkāt yeri.
FİDYE الفدية
Esaretten kurtulmak için veya yerine getirilmeyen yahut kusurlu olarak eda edilen bazı ibadetlerin telâfisi amacıyla ödenen bedel.
HAC SÛRESİ سورة الحجّ
Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi ikinci sûresi.
HAREM الحرم
Mekke ve Medine şehirleriyle çevrelerindeki belirli bölgeler için kullanılan terim.
HAREMEYN الحرمين
Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade eden tabir.
HEDY الهدي
Hac ve umre yapan kimselerin Harem sınırları içinde kestikleri kurban.
HERVELE الهرولة
Hac ve umrede Safâ ile Merve arasında sa‘y yaparken belli bir mesafenin süratli ve canlı bir yürüyüşle geçilmesini ifade eden terim.
HİCAZ الحجاز
Arabistan yarımadasında Kızıldeniz’in doğu sahili boyunca uzanan ve Haremeyn ile mîkāt yerlerini içine alan coğrafî bölge.
HİCR الحجر
Kâbe ile hatîm denilen yarım daire şeklindeki duvar arasında kalan ve altın oluğun altına rastlayan yer.
HİRA جبل حراء
Hz. Muhammed’e ilk vahyin geldiği mağaranın bulunduğu dağ.
IZTIB‘ الاضطباع
İhramlı iken sağ omuzun açık bırakılması anlamında bir fıkıh terimi.
İFRAD حجّ الإفراد
Umre yapmaksızın sadece hac ibadetini ifa etme, umresiz hac anlamında fıkıh terimi.
İHRAM الإحرام
Hac veya umre yapan kimseye normal durumlarda helâl olan bazı davranışların haram kılınması anlamında fıkıh terimi.
İSTİLÂM الاستلام
Tavafta Hacerülesved’in hizasına gelindiğinde elle dokunma, öpme ya da elleri havaya kaldırıp tekbir getirerek onu uzaktan selâmlama anlamında bir fıkıh terimi.
KIRÂN القران
Aynı ihramla hem umrenin hem haccın ifa edildiği hac türü.
MEKKE مكّة
Kâbe’nin bulunduğu ve hac ile umre ibadetinin ifa edildiği kutsal şehir.
MENÂSİK المناسك
Hac ve umre sırasında yerine getirilen belirli davranışlar anlamında fıkıh terimi.
MESCİD-i HAYF مسجد الخيف
Mina’da Hz. Peygamber’in Vedâ haccında çadır kurduğu ve cemaatle namaz kıldığı yerde yapılan mescid.
MEŞ‘AR-i HARÂM المشعر الحرام
Hac menâsikinin ifa edildiği yerlerden biri.
MÎKĀT الميقات
İhrama girilecek zaman ve yer anlamında fıkıh terimi.
MÜLTEZEM الملتزم
Hacerülesved ile Kâbe kapısı arasında, dua etmenin makbul olduğu yer.
NİYÂBET النيابة
Başkası adına ve/veya hesabına iş görmek, başkasının yerine bazı dinî vecîbeleri yerine getirmek anlamında fıkıh terimi.
REMEL الرمل
Ardından sa‘y yapılan tavafların ilk üç şavtında yapılması sünnet olan hızlıca ve çalımlı yürüyüş.
SA‘Y السعي
Hac ve umre ibadetlerinde Safâ ile Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelmeyi ifade eden fıkıh terimi.
SEVR MAĞARASI غار ثور
Hz. Peygamber’in hicret esnasında üç gece gizlendiği, Kur’ân-ı Kerîm’de zikri geçen mağara.
ŞAVT الشوط
Hacerülesved’den başlayıp yine aynı yere gelinceye kadar Kâbe’nin etrafını bir defa dolaşma ve Safâ tepesiyle Merve tepesi arasında gidiş gelişten her biri anlamında fıkıh terimi.
TELBİYE التلبية
İhrama girenlerin lebbeyk şeklinde başlayan zikir cümlelerini söylemesi.
TEMETTU‘ التمتّع
Bir hac mevsiminde umre ve hac ibadetlerini her biri için ayrı ayrı ihrama girerek yerine getirme.
UMRE العمرة
İhramlı olarak Kâbe’yi tavaf edip Safâ ile Merve arasında sa‘y yapmak suretiyle eda edilen ibadet.
ZÜLHULEYFE ذو الحليفة
Hac veya umre maksadıyla Medine’den Mekke’ye gidenlerin ihrama girdikleri mîkāt yeri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder