31 Temmuz 2013 Çarşamba

BENİM KALBİM TEMİZ DİYENLER!!

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim


Son zamanlarda çokça duyuyoruz bu sözü.Bu yüzden bu konuyu ele almak istedim.

Bazı kimseler kalp temizliğini sadece insanlar hakkında bir kötülük düşünmemek yahut yardımsever olmak gibi çok basit manada anlıyorlar. Bununla da kalmayıp insanlara iyi davranmakla, ALLAH’a ibadet mükellefiyetinden kurtulduklarını zannediyorlar Bu şeytanın bir desisesi, nefsin bir oyunudur. Bunlar, namaz kılan ibadet eden bir mü’minin günlük hayatında İslam’ın ruhuna ters düşen ve diğer insanlara zarar veren birtakım noktalar tespit ediyorlar, bunları öne sürüyor ve
“ bu adam namaz kılıyor ama şu hataları da işliyor; ben ise onun düştüğü hatalara düşmüyorum “ diyerek kendi ibadetsizliklerine, onun kusurlarında bir özür kapısı bulmaya çalışıyorlar.

Hidayet rehberimiz, Peygamber Efendimiz’ den (asm) bir hadisi şerif:
“ Bir günah işlediği zaman kalpte bir kara leke hâsıl olur Eğer sahibi pişman olur tövbe istiğfar ederse kalp yine parlar” 

Bu hadisi şeriften temiz ve selim kalbin, ancak günahlardan salim olan ve isyanlarla kararmamış bir kalp olabileceğini öğreniyoruz.

Şuara Suresi'nin 89. ayetinde cennete girecek olanların "Ancak Allah'a selim (temiz) bir kalp ile gelenler..."olduğu bildirilir. Ancak Kuran'da bildirilen kalp temizliği, günümüz toplumlarından bazılarının anladığı gibi bir temizlik değildir. "Kalp temizliği"nin öneminden yola çıkarak, "ben insanlara hiç kötülük yapmıyorum, fakirlere yardım ediyorum, demek ki Allah'ın istediği ahlaktayım" demek,kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Çünkü Kuran'a göre kalbin temiz olması demek, Allah'a yönelmiş ve O'na itaat etmiş olmak demektir.


Belki bazı insanlar, arada sırada fakirlere yardım ederek, hayvanlara yiyecek vererek, komşularına gülümseyerek,"iyi insan" olarak tanınabilirler. Ancak cehennemden kurtulmanın, Allah'ın rızasını ve rahmetini kazanmanın yolu "iyi insan"olarak tanınmak değil, Allah'ın Kuran'da tarif ettiği şekilde bir mümin olmaktır. Bu ahlakı kazanmadan yapılan ve cahiliyenin kendi değer yargılarına göre "iyilik" olarak kabul edilen bir davranışın, Allah katında herhangi bir değeri olmayabilir.

*
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir.Ama iyilik,Allah'a, ahiret gününe, meleklere,Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara,yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda,hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar,doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.(Bakara Suresi, 177)

*Kuran'a göre kalbi temiz olan insan, Allah'a iman eden, Allah'ın emir ve yasaklarına harfiyen uyan, O'na teslim olmuş insandır. Buna göre,kalbi temiz olan insan,
sürekli Allah'ı anan ve kalbi Allah'ın zikriyle "mutmain" olmuş (tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran'da müminler şöyle tarif edilir
:

*Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain
olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.
(Rad Suresi, 28)

*Bir başka ayette ise müminlerden şöyle söz edilir: Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir;(Hac Suresi, 35)

*Yine bir başka ayette, müminlerin kalplerinin "Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için saygı ve korku ile yumuşadığı"(Hadid Suresi,16) haber verilir.

*Dolayısıyla kalp temizliği, insanı Allah'tan uzaklaştıran tüm engellerin kalpten arındırılmış olması anlamına gelir. Böyle bir insan dünya hırsından, bencillikten, korkudan,güvensizlikten uzak olur.
Allah'tan başka varlıklara bağlanmaktan, onlara Allah'tan bağımsız bir sevgi duymaktan kurtulur. Kısacası Allah'a itaat etmeyen ve Müslümanlığın gereklerini yerine getirmeyen insan için"kalp temizliği"nden söz edilemez."Benim kalbim temiz, dine uymasam da olur" diyenler, Allah'ı ve müminleri aldattıklarını sanabilirler, oysa yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar. Bu ifade ancak, ibadetlerini uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak göstermeye çalışan bir insanın samimiyetsizliğidir.

İman kalptedir, ancak kalpteki imanın göstergesi, ruhi ve pratik hayattır. Bunun için ibadet ve ahlak şart koşulmuştur. Yoksa insanın Müslüman olup olmadığı bilinemez.

Kalbiyle iman eden, ibadetleri de yapmalıdır, yoksa o şahsın imanında problem var demektir.

Hem ibadet etmeyen insanın kalbinin temizliğini Allah bilir. Kalbim temiz demekle kalp temiz olmaz.

Kalp Allah'ın her zaman baktığı ve değer verdiği yerdir. İnsan her gün ibadetlerini yapmamak suretiyle Allah'a isyan ediyorsa, Allah o kalbe iyi nazarla bakmaz, O'nun iyi nazarla bakmadığı kalp de temiz olmaz.

İbadet imanı kuvvetlendirir. İbadetsiz iman, zamanla zayıflar ve belki de yok olur.

İmanın zayıf ya da yok olduğu kalp temiz değildir.

Bunu iddia eden insan, sadece kendi kendini aldatır. İbadetten ayrı olarak ayrıca tefekkür de gereklidir.(kalbi parlatmak için.)

Sonuç olarak; kalp temizliği, imanın yanında, ibadet ve tefekkürle de beraber olur.

Son olarak : Benim kalbim temiz diyenlere soruyoruz “senin kalbin Peygamberimizden sas daha mı temiz ki o ayağı şişinceye kadar namaz kılıyordu?

Hz Yusuf as ,Yusuf suresinde “ben nefsimi temize çıkarmam” diyor. Bu Peygamber vahiye muhatap olmuş, Allah’ın cc yüce makamında olan biri böyle söylerken “benim kalbim temiz” demek ne büyük cürettir?

Yaradılış gayemiz olan “Bana kul olsunlar diye yarattım” sözüne ermek için ibadetlerin yerine getirilmesi şarttır.


Sorularla İslamiyet'ten alıntılar vardır.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: