- Allah kendisi hakkında konuşulduğunda meleklerine "kullarım ne yapıyor?" diye sorarlarmış meleklerde "senden bahsediyorlar rabbimiz "diyorlarmış.
- Peki Allah her şeyi biliyorsa neden meleklere soruyor?
Konuyla ilgili hadislerden biri şöyledir:
“Allah Teala’nın yollarda dolaşıp zikredenleri tesbit eden melekleri vardır. Bunlar Cenab-ı Hakk’ı zikreden bir topluluğa rastladıkları zaman birbirlerine 'Gelin! Aradıklarınız burada!' diye seslenirler ve o zikredenleri dünya semasına varıncaya kadar kanatlarıyla çevirip kuşatırlar. Bunun üzerine Allah Teâlâ, meleklerden daha iyi bildiği halde yine de onlara:
“Kullarım ne diyor?” diye sorar. Melekler:
- Sübhanallah diyerek seni uluhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ediyorlar, Allahü ekber diye tekbir getiriyorlar, sana hamdediyorlar ve senin yüceliğini dile getiriyorlar, derler. Konuşma şöyle devam eder:
“Peki onlar beni gördüler mi ki?”
- Hayır, vallahi seni görmediler.
“Beni görselerdi ne yaparlardı?”
- Şayet seni görselerdi sana daha çok ibadet ederler, şanını daha fazla yüceltirler, uluhiyyetine yakışmayan sıfatlardan seni daha çok tenzih ederlerdi.
“Kullarım benden ne istiyorlar?”
- Cennet istiyorlar.
“Cenneti görmüşler mi?”
- Hayır, ya Rabbi! Vallahi onlar cenneti görmediler.
“Ya cenneti görseler ne yaparlardı?”
- Şayet cenneti görselerdi onu büyük bir iştiyakla isterlerdi, onu elde etmek için büyük gayret sarfederlerdi.
"Bunlar Allah’a neden sığınıyorlar?”
- Cehennemden sığınıyorlar.
“Peki cehennemi gördüler mi?”
- Hayır, vallahi onlar cehennemi görmediler.
“Ya görseler ne yaparlardı?”
- Şayet cehennemi görselerdi ondan daha çok kaçarlar, ondan pek fazla korkarlardı.
Bunun üzerine Allah Teala meleklerine:
“Sizi şahit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım.” buyurur. Meleklerden biri:
- Onların arasında bulunan falan kimse esasen onlardan değildir. O buraya bir iş için gelip oturmuştu, deyince Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Orada oturanlar öyle iyi kimselerdir ki, onların arasında bulunan kötü olmaz.” (Buhârî, Daavât 66; bk. Müslim, Zikir 25, Tirmizî, Daavât 129; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/251-252, 358-359)
Allah Teala kullarının ne yaptığını meleklerden daha iyi bildiği halde yine de onlara “Kullarım ne diyor?” diye sormasının birçok hikmeti vardır, bazıları şöyle açıklanabilir:
- Allah, bir nevi tarizde bulunmaktadır.
Bilindiği üzere Allah Teala meleklerine yeryüzünde bir halife yaratacağını haber verdiği zaman melekler, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı yaratmaya ne gerek var; zaten biz sana hamdü sena ediyoruz, uluhiyyetine yakışmayan sıfatlardan seni tenzih ediyoruz, demişlerdi. (bk. Bakara, 2/30)
Cenab-ı Hak kendisini zikreden kulları hakkında meleklere muhtelif sorular sorup onlardan cevaplar almak suretiyle âdeta onlara, "Görüyorsunuz ya, kullarımın arasında işte böyleleri de var. Onlar beni zikretme hususunda meleklerden farksızdır." demiş olmaktadır.
- Allah, meleklere, -örneğin bazı rivayetlerde geçtiği üzere- kullarım beni böyle samimiyetle zikrettiklerine göre, onlar da sizin gibi beni, cenneti, cehennemi görmüşler mi, diye ayrı ayrı sormak ve her birine, hayır görmediler, diye cevap verdirmek, görselerdi daha fazla zikrederlerdi, cehenneminden daha çok korkarlardı, dedirtmek suretiyle kullarının yaptığı zikrin ve diğer ibadetlerin değerine işaret buyurmaktadır.
- Cenab-ı Hakk’ın meleklerini mahcup etmemek için söylemediği ve fakat onların çok iyi bildiği bir diğer husus da bütün vazifeleri Allah’ı zikretmek olan meleklerin, insanlar gibi şeytanın vesvesesine ve baştan çıkarmasına muhatap olmamasıdır. Allah’ı zikreden bu kimseler şeytanın bütün düzenlerini bertaraf ederek, Allah’ın rızasını kazanmak için orada toplandıklarına göre, onların Cenab-ı Mevla katındaki yeri ve değeri çok üstündür.
- Allah, kullarına bahşettiği rahmetini, mağfiretini ve ihtiyaçlarını giderdiğini göstermek ve bildirmek ister.
- Allah, kulların salih amellerine nasıl karşılık verdiğini ve kulların Rablerinin faziletine istekli olmalarının güzelliğini bildirmiştir.
- Yüce Allah’ın isimleri ve sıfatları hakkında, insanların bilgi sahip olmaları sağlanmaktadır.
- Allah’ı görmedikleri halde ondan korkan ve rahmetini uman salih kulların faziletini ve üstünlüğünü bildirmek.
- Soran kişi, sorulandan daha iyi bildiği halde, sorulan şeyin önemini bildirmek ve onun makamını ve üstünlüğünü göstermek için yapılır. (bk. İbn Hacer, Fethu'l-bari; Ayni, Umdetü'l-kari ilgili hadisin şerhi)
https://sorularlaislamiyet.com/allah-bizim-ne-yaptigimizi-biliyorsa-neden-bazen-meleklere-soruyor-0