18 Eylül 2015 Cuma

536.FARUK BEŞER'in Sünnet ile ilgili Yazısı-8

Kur'an'la çelişen hadis olabilir mi?

"Sünnet Kur'an-ı Kerim'in Peygamberce uygulanmasıdır. Peygamberce olması demek, tam isabet olmadığı yerde Allah tarafından anında düzeltilmesi demektir. Yani bütün mesele bir sözün ya da fiilin Hz. Peygamber'e ait olup olmadığını tespit meselesidir. Ona ait olduğu kesinse, kendi içinde doğruluğu da kesindir. Ondan sonra sıra onu doğru anlamaya gelir. Ama bu sanıldığı kadar kolay değildir....


....Hz. Peygamber'in sünneti, doğruluğu onaylanmış, hata ihtimali kalmamış bir uygulamadır, onun Raşit Halifelerinin uygulamaları ise hata ihtimali içeren doğru uygulamalardır. Artık bu noktadan itibaren devreye âlimlerin çabaları/içtihatları girer. Ama dinin sabitesi dediğimiz akide ve ibadetler konusunda Raşit Halifelerin ve bütünüyle ashabın kabulünün dışında yeni bir şey söylenemez. Böyle bir girişim dinle oynamak, onu maniple etmek olur. Zaten bu aklen de mümkün değildir....


...sünnetin getirdiği hükümler belki de zaten Kur'an-ı Kerim'de vardır da onu ancak peygamberi bir seziş çıkarabilirdi. Öyle de oldu. Bu çıkarma/istinbat sünnet imbiğinden geçmesi şartıyla, âlimlerin içtihatlarıyla devam etmiş ve kıyamete kadar da devam edecektir. Siz bir şeyin hükmünü Kur'an-ı Kerim'de ya da sünnette bulamıyorsanız başvuracağınız merci, 'ehli zikir/ilmiyle amil' âlimlerdir. Onların içtihatlarının dışına çıktığınızda da dinî olanı terk etmiş, nefsinize uymuş olacaksınız. Onların içtihatları hatalı olmuş olabilir. Bir müçtehidin hatalı bir içtihadına uyma, nefsine göre yaşamaktan evladır. Bu noktada diğer âlimlerin görevi de, doğru olanı bulma çabası/içtihadı göstermeleridir....



Yazını tamamı için:
http://www.yenisafak.com/yazarlar/faruk_beser/kuranla-celisen-hadis-olabilir-mi-2021848

Hiç yorum yok: