“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim
Dünkü yazıda kaza ve nafile namazlara değinmişken namazla ilgili önemli bir-iki meseleye değinmek istedim:
Tadil-i Erkan, rükünleri doğru yapmak demektir. Namazda tadil-i erkan ise, “namazın kıyam, rüku, sücud gibi her bir rüknünün sükunet, vakar ve itmi’nan içinde yerine getirilmesi, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesi demektir.” Mesela rükudan kalktığında vücud dimdik hale gelmeli, en az bir kere “sübhane rabbiye’l-azim”diyecek kadar ayakta durup, ondan sonra secdeye varmalıdır. Her iki secde arasında da böyle bir tesbih miktarı durmalıdır. Yoksa rüku’dan tam doğrulmadan secdeye varmak, birinci secdeden sonra tam doğrulmadan ikinci secdeye gitmek tadil-i erkan’a zıttır.
Tadil-i Erkana Riayetin Lüzumu:
Namazı mümkün olduğu kadar itidal üzere kılmak, acele etmekten sakınmak gerekir. Çünkü acele ederek, rükünlerini tam yerine getirmemek, tazime ve adaba aykırıdır.
Namaz müminin miracı, gözünün nuru, kalp ve ruhunun sürurudur. İnsanın Allah (c.c.)’a en yakın olduğu böyle bir ibadet halini bir yük kabul edip onu acele ile, adab ve erkanına tam dikkat etmeden bir an evvel bitirmeye çalışması, namazın manasını anlamaması, manevi ve ruhani zevkine erememesi demektir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: “İnsan namazını güzelce kılar, rüku ve secdelerini tam ve itidal üzere yaparsa namaz ona şöyle der: “Sen beni nasıl koruduysan, Allah (c.c.) da seni korusun.” Şayet namazı kötü kılar, rüku ve secdelerini eksik ve noksan yaparsa, bu sefer şöyle der: “Sen beni nasıl zayi ettin ise Allah da sana öyle yapsın.”
Diğer bir hadis-i şerifte ise, namazda huzur ve huşu’a kavuşma, tadil-i erkana riayet hususunda şu ölçüye dikkat edilir: “Sizden biriniz namaz kıldığı zaman veda eder gibi (yani, kıldığı o namaz sanki son namazı imiş, bir daha namaz kılmaya ömrü yetmeyecekmiş gibi, tadil-i erkanına riayet ederek) kılsın.”
Müslüman, namazını, bu duygu içinde kılarsa, kolayca tadil-i erkana riayet edebilir. Kıldığı o namazdan büyük bir huzur duyar, manevi feyiz alır.
Namazı eksik ve bilgisiz kılan, tadil-i erkana riayet etmeyen kimselere namaz hırsızı denmektedir. Bunlar, farzına, vacibine riayet etmeden acele ile kıldıkları namazlarının ucundan bucağından hırsızlık yapmış sayılmaktadırlar. Nitekim Ebu Hureyre (r.a), Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’ den şu hadisi nakletmektedir;
- “Size namaz hırsızından haber vereyim mi?”
- “Ver Ya Resulullah!”
- “Namaz hırsızı, namazın rükusunu, sücudunu noksan yapan, hakkıyla yerine getirmeyen kimsedir.”
Sorularla İslamiyet
"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.
Tadil-i Erkan, rükünleri doğru yapmak demektir. Namazda tadil-i erkan ise, “namazın kıyam, rüku, sücud gibi her bir rüknünün sükunet, vakar ve itmi’nan içinde yerine getirilmesi, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesi demektir.” Mesela rükudan kalktığında vücud dimdik hale gelmeli, en az bir kere “sübhane rabbiye’l-azim”diyecek kadar ayakta durup, ondan sonra secdeye varmalıdır. Her iki secde arasında da böyle bir tesbih miktarı durmalıdır. Yoksa rüku’dan tam doğrulmadan secdeye varmak, birinci secdeden sonra tam doğrulmadan ikinci secdeye gitmek tadil-i erkan’a zıttır.
Tadil-i Erkana Riayetin Lüzumu:
Namazı mümkün olduğu kadar itidal üzere kılmak, acele etmekten sakınmak gerekir. Çünkü acele ederek, rükünlerini tam yerine getirmemek, tazime ve adaba aykırıdır.
Namaz müminin miracı, gözünün nuru, kalp ve ruhunun sürurudur. İnsanın Allah (c.c.)’a en yakın olduğu böyle bir ibadet halini bir yük kabul edip onu acele ile, adab ve erkanına tam dikkat etmeden bir an evvel bitirmeye çalışması, namazın manasını anlamaması, manevi ve ruhani zevkine erememesi demektir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: “İnsan namazını güzelce kılar, rüku ve secdelerini tam ve itidal üzere yaparsa namaz ona şöyle der: “Sen beni nasıl koruduysan, Allah (c.c.) da seni korusun.” Şayet namazı kötü kılar, rüku ve secdelerini eksik ve noksan yaparsa, bu sefer şöyle der: “Sen beni nasıl zayi ettin ise Allah da sana öyle yapsın.”
Diğer bir hadis-i şerifte ise, namazda huzur ve huşu’a kavuşma, tadil-i erkana riayet hususunda şu ölçüye dikkat edilir: “Sizden biriniz namaz kıldığı zaman veda eder gibi (yani, kıldığı o namaz sanki son namazı imiş, bir daha namaz kılmaya ömrü yetmeyecekmiş gibi, tadil-i erkanına riayet ederek) kılsın.”
Müslüman, namazını, bu duygu içinde kılarsa, kolayca tadil-i erkana riayet edebilir. Kıldığı o namazdan büyük bir huzur duyar, manevi feyiz alır.
Namazı eksik ve bilgisiz kılan, tadil-i erkana riayet etmeyen kimselere namaz hırsızı denmektedir. Bunlar, farzına, vacibine riayet etmeden acele ile kıldıkları namazlarının ucundan bucağından hırsızlık yapmış sayılmaktadırlar. Nitekim Ebu Hureyre (r.a), Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’ den şu hadisi nakletmektedir;
- “Size namaz hırsızından haber vereyim mi?”
- “Ver Ya Resulullah!”
- “Namaz hırsızı, namazın rükusunu, sücudunu noksan yapan, hakkıyla yerine getirmeyen kimsedir.”
Sorularla İslamiyet
"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.
EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder