13 Haziran 2024 Perşembe

***TERVİYE VE AREFE GÜNÜ


“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
Bismillahirrahmanirrahim

Arefe, Kurban Bayramından bir önceki gün, hicrî takvime göre Zilhicce ayının 9. günüdür. Başka güne arefe denmez. Ülkemizde Ramazan Bayramının bir önceki gününe de arefe denmiştir.

Resulullahın (sav) bildirdiğine göre:
"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz 
de: lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh lehü'l mülkü ve lehü'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr. (Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, O'nun ortağı yoktur, mülk O'nundur, hamd O'na aittir. O, her şeye kâdirdir.) sözüdür." [Muvatta, Kur'ân 32, (1, 214, 215); Tirmizî, Da'avât 133, (3579)]


Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:

"Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: 'Bunlar ne istiyorlar?' der."
 Müslim, Hac, 436.


Resulullah(sav): "Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah'ın kıymet verdiği bir gündür." diyerek Allahu Teâlâ'nın kıymet verdiği günü hürmet ederek bilinçli bir şekilde yaşamaya gayret etmemizi istemiştir. Hürmet, verilen nimeti idrak etmekle ve verileni bilmekle, görebilmekle başlar. Arefe gününü günahlara girmeden oruçla, duayla, istiğfarla geçirmek kullarını arefe gününde bağışlayacağını müjdeleyen Allahu Teâlâ'ya hürmetin ve şükrün bir ifadesidir. (Deylemi)

Bu mübarek günde, doğudan, batıdan, güneyden, kuzeyden ve dünyanın en ücra köşelerinden gelen insanlar aynı yerde, bir arada, aynı ibadetleri yapıyorlar... Renkleri ayrı, dilleri ayrı, âdet ve ananeleri ayrı, memleketleri ve ırkları ayrı olan lakin bir mekânda toplanmışlar. Birbirlerinin konuştuklarını anlamıyorlar ama birbirlerine muhabbetle bakıyorlar. Zenginiyle, fakiriyle, güçlüsüyle, güçsüzüyle bütün hacılar aynı kıyafetler içinde, aynı mahrumiyetleri yaşayarak vazifelerini yapıyorlar.
Böylece makam, mevki, mal mülk ile böbürlenmeyi unutup, mahşer gününü hatırlıyorlar.
Hayaline bile insanın doyamadığı bu muhteşem manzarayı yaşamak ne kadar güzel... 


Âdem babamızdan beri bize kin güden, bizim yüzümüzden cennetten kovulduğu, lânetlendiği için, bizi en büyük düşman olarak gören şeytanlar zaman zaman bize birçok günah işletmişler ve sevinmişlerdir. Bütün bu günahların bir günde affedilmesi onları âdeta çılgına çevirir. En çok üzüldükleri gün de Arefe günü olur.

Arefe günü, Arafat’ta bulunma saadetine eren bir insanın, “Benim günahlarım çoktur, affolunmam zordur” demesi ve Rabbinin mağfiretinden ümit kesmesi büyük günahtır. Af olunacağına inanması gerekir.
Günahlarımız ne kadar çok olursa olsun, Rabbimizin rahmetinden daha çok olamaz. Yeter ki biz, tövbenin şartlarını yerine getirerek ona yalvaralım, O’ndan af dileyelim.

Arefe günü ayrıca Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva'nın Arafat'ta buluştukları gündür.


Terviye, arefe gününden bir önceki güne denir. 


Terviye günü oruç tutmak tavsiye edilmiştir.


 Arefe günü oruç tutmak da çok sevaptır. 

Ebu Katade Radiyallâhu Anh anlatıyor:

Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Arefe günü tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek yılın günahlarına keffaret olacağına Allah’ın rahmetinden ümidim var.”
(Tirmizî, Savm: 46; İbni Mâce, Sıyâm: 40; Müslim, Sıyâm: 196)

Yalnız Arefe günü oruç tutmak o sene hacca gitmeyenler içindir. Yani Arefe günü Arafat vakfesinde bulunmayanlar içindir. Bu husustaki hadis-i şerif şöyledir:

Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh anlatıyor:
“Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Arefe günü Arafat’ta oruç tutmayı yasakladı.”
(Ebu Dâvud, Savm: 63)

Hâris binti Ümmü’l-Fazl rivayet ediyor:
Arafat’ta Arefe günü insanlar Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin orucu hakkında ihtilafa düştüler. Bazısı, “O oruçludur” dedi, bazısı da, “Hayır, oruçlu değildir” dedi.

Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Arafat’ta devesi üzerinde vakfede iken ona bir bardak süt gönderdim de onu içti.
(Müslim, Sıyam: 110-111)

1253. Ebû Katâde radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e arefe günü tutulan orucun fazileti soruldu; o da:

"Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefâret olur" buyurdu.Müslim, Sıyâm 196, 197. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 54; Tirmizî, Savm 48; İbni Mâce, Sıyâm 40.

* (Fecr: 89/2)’deki on gün (Hac: 22/28)’deki belirli günler (Bakara: 2/197)’deki sayılı günler Kurban bayramı ve teşrik günleri olarak da yorumlanmıştır. Dolayısıyla bu günleri ibadetle ve oruçla geçiren kimseye geçmiş ve gelecek birer yıllık günahlarına kefaret olmaya yetecek kadar sevap ve rahmet verilir. 

Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 365.

Arefe günü özellikle Besmele ile 1000 İhlas  okumak büyük zatlar tarafından tavsiye edilmiştir. Hadis-i şeriflerde İhlas sûresini okumanın kul borcu hariç diğer günahların affedilmesine vesile olacağı söylenmiştir.


"Peygamber (sav) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, 'Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.' diye cevap verildi. 'Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.' buyruldu. Resul-i Ekrem:
'Ey Rabbim, dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.' diye dua etti ise de Arafat'ta bu duasına Allahu Teâlâ'dan kabul gelmedi. Sabah vakti Müzdelife'de aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden ve sevincini belli ederek güldü. Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (ra):
'Anam babam size feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?' diye sordu. Resulullah(sav):
'Allah'ın düşmanı iblîs, Allahu Teâlâ'nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca toprağı alıp başına çalmaya ve vay sana helak oldun diye feryada başladı. İşte şeytanın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü, buyurdu."
(İbn Mace, Menasik, 56)


Arefe gününe saygılı olmalı, o gün hacılar Arafat'ta vakfe yapıp dua ederken manen onların yanında olduğumuzu hissederek dualarına iştirak edilmelidir. Böyle bir günde bizi günaha sokabilecek her şeyden uzak kalmak gerekmektedir.


 "Günümüzde arefe, bayramın bir önceki günü olduğu için dünyalık telaşların en yoğun olduğu bir gün olarak yaşanmaktadır. Oysa ki arefe insana verilen en kıymetli vakitlerden biridir. Bugünler ibadet ve affedilme günleridir. Hacıların Arafat'ta "Lebbeyk (Buyur Rabbim)" diyerek dil, ırk, ten ayırımı yapılmaksızın bir araya geldiği mahşer gününü hatırlatan, kulluğun Allahu Teâlâ'ya dualarla, telbiyelerle arz edildiği en kıymetli zaman dilimidir. Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:


"Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır." (Beyheki) 


Allahu Teâlâ bazı geceler duaların reddedilmeyeceğini Peygamber Efendimize (sav) bildirmiştir. Rahmet kapılarının açıldığı dört mübarek gece şunlardır:
1- Fıtr (Ramazan) Bayramı gecesi,
2- Kurban Bayramı gecesi,
3- Terviye gecesi (Zilhicce ayının 8. gecesi),
4- Arefe gecesi. 
(Isfehani)


Arefe gününü ve gecesini ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Arefe gecesini ibadetle geçirenin cehennemden azat olacağını müjdeleyen rivayetler vardır.
Arefe günü günahlardan uzak kalanın da bağışlanacağı Resulullah (sav) tarafından müjdelenmiştir.
"Arefe günü Resulullahın (sav) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Resulullah (sav) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı. Resulullah (sav):
- Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır" buyurdu.(Müsned)


Arefe Günü Yapılması Tavsiye Edilenler:

1- Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır.

2- Arefe günü oruç tutulmalıdır.

3- Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.

4- Arefe günü çok dua ve istiğfar edilmelidir.

5- "lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh lehü'l mülkü ve lehü'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr." zikri çokça okumalıdır.

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah(cc)’dandır.



EN DOĞRUSUNU ALLAH cc BİLİR

Hiç yorum yok: